Köklü değişiklikler yapan ve lige aynı hedefle çıkan iki takımın mücadelesini ilk haftada keyifli bir maç seyrettirdi. Ancak Passolig denen bu uygulama olmasaydı belki de daha güzel olacaktı her şey. Maça geçelim. İlk yarıda Torku Konya’nın istekli ve ileri uçtaki klas ayakları, bariz bir şekilde üstünlük sağladı. Bunu sağlayan en önemli etken ise Es Es’in yerlerde sürünen defans hattıydı.
Boffin’in kurtarışları farkın açılmasını önledi. Ancak ikinci yarıda son yıllarının en güzel geri dönüşlerinden birisini yaşattı Eskişehirspor. 2 sezon öncesini hatırlayalım. İnönü’de oynanan Beşiktaş maçında 2-0 geri düştüğü maçta karakterini ortaya koyarak, oyundan düşen rakibini sürklase eden Eskişehirspor, kendi sahasında Bursaspor’a karşı 2 kere yenik durumuna düşmesine rağmen 2-2 berabere bitirdiği maçlardaki gibiydi.
Takımın DNA’sında bu tür geri dönüşler var ve bu tepki bir kez daha ortaya çıktı. Torku Konyaspor karşısında geri dönüşün altında birçok neden yatıyor. 1’inci neden ise ikinci yarıda Siyah Kırmızılı çubuklu forma altında oynayanların kusursuza yakın futboluydu. Geri kalanlar ise Konya’nın muazzam şekilde oyundan düşüşü ve Ertuğrul Sağlam’ın hamleleri. Bu geri dönüş ise futbolcuların kendilerine olan özgüvenlerinin yerine getirdi. Bu en önemlisiydi.