Sadi Seda yazdı
Pazar günü Eskişehirsporlu taraftarlar üzerlerine düşeni çok çok fazlasıyla yaptı…
Yaklaşık 23 bin civarında taraftar maç öncesi stadyumdaki yerlerini aldı ve koreografi için hazırlıklarını yaptı…
Maçın başlama saatine yakında bırakın TFF 1. Ligi’ni, Süper Lig’de şampiyonluk mücadelesi veren sözde 4 büyükler olarak adlandırılan takımların seyircilerinin bile yapamadıkları tüm Türkiye’ye örnek olan bir koreografi gösterisi yaptılar…
Pazar akşamı spor programı yapan TV’leri izledim TRT Spor ’un haricinde bu muhteşem koreografiyi gösteren kanal olmadı…
Siyah-Kırmızılı takımın muhteşem taraftarlarının bu görselleri izlerken inanın gözlerim yaşardı. Utanmasam ağlayacaktım…
Bu gösteri bana Eskişehirspor’un Süper Lig’de başarıdan başarıya koştuğu yılları hatırlattı…
Bir an efsane amigo Orhan Erpek’in12-13 bin taraftarı sahanın ortasında çektirdiği ES-ES sloganları gözümün önüne geldi…
Bu muhteşem taraftara TFF 1. Lig’de mücadele eden takım yakışmıyor…
İnşallah sezon sonu Eskişehirspor sezon başında hedef koyduğu şampiyonluğa kavuşur da, bugün görmezden gelen sözde ulusal dediğimiz TV kanalları, o zaman tüm Türkiye’ye muhteşem Es-Es taraftarlarının şovunu izleme imkânına kavuşur…
Benim gibi yaşı 50’nin üzerinde olan, Eskişehirspor’un 1970’li yıllarında yaptığı maçları çıplak gözle izleyen birçok taraftarın da taraftarların Pazar günü yaptıkları koreografiyi izlediklerinde gözlerinin yaşardıklarından eminim…
***
Gelelim maça…
Maç öncesi kiminle konuşsam, ”Biz bu maçı kesin alırız” diyordu…
Kimisi 1-0, kimisi 2-0 Eskişehirspor’un galibiyeti ile sonuçlanacağından emindi…
Ama ilk 15 dakikada ortaya konulan futbola baktığımızda Eskişehirspor’un Sivasspor karşısında çok rahat bir galibiyet alamayacağını gördük…
Yeni Malatya’yı kendi evinde yenen takım sanki Eskişehirspor değildi…
Kırmızı-Beyazlı takım özellikle kanatlardan ataklar yapmasına rağmen, bu akınları durdurmakta zorlandı…
Dikkat ettim…
Kaptan Erkan, performansı düşük oynadığı maçlarda Eskişehirspor kazanamıyor…
Pazar günü Erkan, oynadığı futbolla geçmiş haftalardaki Erkan’ı arattı…
Uğur İnceman, Pazar günü bana göre saha içerisinde varlığı yokluğu belli olmayan bir futbolcu idi…
Mustafa Hoca bu futbolcuya 70 dakika nasıl sabretti aklım ermiyor…
Oysaki yedek kulübesinde Siyah-Kırmızılı takıma geldiği günden beri oynadığı futbolla dikkatleri çeken, taraftarların da beğenisini kazanan Ramazan’ı ikinci yarıda Uğur’un yerine alabilseydi belki skor farklı olabilirdi…
Nedendir bilmiyorum, Mustafa Hoca geldiğinden beri Ramazan’a pek ısınamadı!
Vasat futbola rağmen iki kez öne geçen Eskişehirsporlu futbolcular, özellikle savunmada yaptıkları affedilemeyecek hatalar yüzünden önemli bir fırsat tepti…
***
Siyah-Kırmızılı takım rakibi Sivasspor’u yenebilseydi, iki takım arasındaki puan farkını üçe çıkaracak, lider Yeni Malatyaspor’un da üç puan gerisinde kalacaktı…
Liderlik veya lig ikinciliği için büyük bir avantaj yakalayacaktı…
Taraftarların inandıkları kadar futbolcularda inanmış olsalardı, Pazar günü sahadan galibiyetle ayrılabilirlerdi…
***
Sivasspor maçı geride kaldı…
Es-Es’ler artık deplasmanda Mersin İdmanyurdu ile yapacakları maça odaklanmalılar…
Her ne kadar Mersin İdmanyurdu lig sonuncusu olsa da, bazı maçlarda ortaya koyduğu performansla sonunculuğu hak etmediğini gösterdi…
Lider Yeni Malatyaspor ile Sivasspor’un kalan maçları Es-Es’den daha zorlu…
Özellikle lider Yeni Malatyaspor, Sivasspor ile deplasmanda oynayacak…
Bu maçı Sivasspor’un kazanamaması halinde Eskişehirspor’un lig ikinciliğini daha da kolaylaştıracak…
Sivasspor yenerse o zaman liderlik yarışı kızışacak…
İşte o zamanda Sivasspor karşısında kaybettiğimiz iki puanı çok arayacağız…
***
Eskişehirsporlu futbolcular Sivasspor karşısında kaybettikleri iki puanı telefi etmek için Mersin İdmanyurdu’nu deplasmanda mutlak ama mutlak yenmek zorundalar…
Kaybedilecek bir puan bile ilk iki şansını zayıflatabilir…
***
Mustafa Denizli karşılaşmanın sonunda yaptığı basın toplantısında, Sivasspor karşısında iki puan kaybetmelerine rağmen yine de ümitli konuştu:
“Şehir ve takım olarak beklentilerimizin yüksek olduğu bir maçtı. Bunu da 2 defa ele geçirdik. Fakat öyle bitiremedik. Bu tabloda bizim adımıza çok fazla üzülecek bir şey asla yok. Hedefimizde değişen hiçbir şey yok. Şu anda bizden çok daha fazla düşünmesi gereken fazla sayıda takım var. Biz Eskişehirspor olarak herhangi bir şekilde bir olumsuz düşünce içerisinde değiliz, olmamıza da neden yok. Bir hedef koymuştuk, o hedefi mutlaka bulacağız. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Bu ligde önündeki maçları en az düşünmesi gereken bir takım varsa, o biziz. Bunu bütün Eskişehir bilsin. Yolumuza devam edeceğiz, hedefimize de mutlaka ulaşacağız.”
İnşallah Mustafa Hocam, sezon sonunda sizi haklı olarak görmeyi çok istiyorum…
***
Maçtan sonra Sivasspor Teknik Direktörü Samet Aybaba’nın basın toplantısında, Eskişehirsporlu taraftarlar için söylediği şu sözleri hatırlatarak yazıma nokta koymak istiyorum…
“Her şeyin hakkını verelim arkadaşlar. İnanılmaz futbol şehri, inanılmaz ambiyans. Futbolcu da oynamak istiyor, teknik adam da takım daha iyi oynasın istiyor. Hakem daha iyi oynatmak istiyor.”
***
Pazar günü Eskişehirspor-Sivasspor maçı devre arasında üzücü bir haberle sarsıldım…
Gaziantepspor’un milli futbolcusu Çek futbolcusu Frantisek Rajtoral, kendini iple kalorifer tesisatına asarak intihar etmiş…
Başta Gaziantepspor olmak üzere tüm futbol camiasına başsağlığı diliyorum…