ERSUN YANAL VE POZİTİF FUTBOL

 Eskişehir spor süper toto süper ligine çıktığından beri, her sezon sıkıntılar yaşadı. Bir sezona bir Teknik Ekibin plan programıyla başlayacaksınız. Transferleri aynı hoca yapacak, sonra bir takım olaylardan sonra bırakmak zorunda kalacak. Sonra yabancı Teknik Ekip gelecek her şey sil baştan başlayacak, yeni transferler tekrar uyum süreci yaşayacak. Teknik Ekibin uyum süreci derken takım yeni oyun anlayışını benimseyecek. Takım hocaya alışacak. Hoca takıma ve ortama alışacak. İkinci Ekibin şansı uyum ve çalışma süreci için zamanının olmasıydı. Sezonun ilk yarısı Yabancı Hocayla oyunsal olarak değil, sonuç ve puansal olarak tarihinde ilk defa bu kadar puan toplamayı başardı. Günümüzde başarılar sonuca endeksli olunca giden hoca başarılıydı. Ancak Tribünde olan hiç kimse oynanan ezik oyundan memnun değildi. Tesadüflerle alınan son dakika galibiyetleri herkes tarafından kabul görmek zorunda kaldı. Hal böyle olunca kerameti kendinde sanan hoca, sezon sonunu beklemeden aldığı ilk transfer teklifini kabul ederek takımı yarı yolda bırakıp gitti. Gidiş nedenleri arasında bu takımın ikinci yarı bu puanları veya başarıyı yakalayamaz nedeni dikkat çekiciydi. Bırakıp gitmesi herkes için hayırlı oldu. Gittiği ligde üç maçta üç mağlubiyet aldı. “Taş yerinde ağırdır” sözünün en güzel örneğidir. Tabii bu olumsuz süreçte Yönetimin ciddi şekilde hataları vardı.

         Yönetim bu ciddi hatalardan sonra çok olumlu bir iş yaptı. Çok kısa sürede Takımın başına Türkiye’nin önemli hocalarından birisi olan Ersun YANAL’LI getirmeyi başardı. Ersun hocanın şanssızlığı ligin ikinci yarısı gelmesine rağmen çalışma süresinin kısa olmasıydı. Üç günde bir maç oynandığı bir süreçte ve hava şartlarının sert geçmesi yeterli çalışma ortamı bulamadı. Ancak Takımın başında çıktığı maçlara baktığımızda Ezik silik, sönük bir oyundan çok,  kazanmak için hamleler yapan geride beklemeyen değil, ilerde basan rakibin hata yapmasını kollamaktan çok, hata yapmaya zorlayan, keyif veren pozitif futbol oynayan bir takım görüntüsünde idi. Tek sorun oynanan oyunun sonuca yansımamasıydı. Manisa spor deplasmanın da alınan galibiyet, Takımda kaybolmaya başlayan öz güvenin geri gelmesine ve üzerindeki baskının kalkmasına neden oldu. Takım oksijen çadırından çıkıp kendisi nefes almaya başladı. Bu moral ve motivasyonla  İ.B.Ş.B Spor  maçında oynadığı pozitif oyunun yansımaları sonuca yansıyınca ortaya keyifli bir maç çıktı. Deplasmanda ve içerde alınan galibiyetler Takım üzerindeki kara bulutları dağıttı. Bundan sonra oynanacak her maçta pozitif oyun örneklerini göreceğiz. Sonuca yansımalarla doğru orantı olursa keyifli maçlar izleyeceğiz. Eskişehir spor bundan sonra oynayacağı maçlarda mutlaka yenilecektir. Ancak hiçbir maçta ezik silik sönük bir takım hüviyetinde olmayacaktır.

          Bu nedenle Teknik Direktör Ersun YANAL’LI herkesimin sahiplenip ve destek olmalıdır. Her Teknik adam gittiği her yerde kendi düzenini kurmak ister. Bu birilerini rahatsız edebilir. Düzenini kuramayan Teknik adamın başarılı olma şansı yoktur. Her kesin bunu anlayışla karşılamalıdır. Şu uyarıyı yapmak zorundayım. Eskişehir de Eskişehir sporla yaşayan ciddi bir kesim var. Eskişehir sporla ilgili bilgi alma konusunda Tenik Direktör Sayın Ersun YANAL’IN basına bu konuda daha duyarlı olmalıdır. Eskişehir’in ve taraftarın Ersun  hocaya güvenip destek olsunlar. Güzel günleri Sayın Ersun YANAL’LA yakalayacağımıza inanıyorum. Yeter ki Yönetim üzerine düşen vecibeyi yerine getirsin. Samsun maçında ES ES’E başarılar.