Erken seçimde mevcut isimler listede olmaz

Sadi Seda yazdı

30 Temmuz 2015 00:08
A
a
Sütiş Eskişehir
Dün AK Parti’nin kurulduğu yıldan beri Eskişehir’de il yönetimlerinde görev almış, başkanlık divanında önemli makamlarda bulunmuş bir dost ile bir saat boyunca sohbet ettik.

AK Parti 2007 seçimlerinde Eskişehir’de yüzde 44 ile 194 bin 494 oy alarak üç milletvekili çıkardı. 2001’de oylarını 0,6 puan artırarak yüzde 44.06 ile 221 bin 437 oyla yine üç milletvekili çıkardı.  7 Haziran 2015 seçimleri öncesi yapılan anketlerde AK Parti’nin milletvekili sayısı ikiye düşüyordu.

AK Parti’nin yaptırmış olduğu anketlerde de milletvekili sayısının açık ve net düştüğü görülmüştü. Bu sonuçları görünce AK Partililer paniklediler.

Özellikle Milli Eğitim Bakanı ve Eskişehir Milletvekili Nabi Avcı, bu düşüşü engellemek ve partiden kayan oyları tekrar toparlaya bilmek için 7 Haziran seçim çalışmasını teşkilatların değil, Ankara’da görüşüp anlaştığı bir şirketin yönetmesini istedi.

Şirket Eskişehir’e gelip kamp kurarak, işe önce duvar giydirmekle başladı. Mahkeme kararı ile duvar giydirmeler iptal edilince, ajans kendi yaptı plan doğrultusunda teşkilatları için içine çok fazla bulaştırmadan çalışma yürüttü.

 

7 HAZİRAN’DA ESKİŞEHİR’DE SEÇİM

ÇALIŞMASINI ANKARA’LI ŞİRKET YÖNETTİ

2007 ve 2011 seçimlerinde, teşkilatların da içinde oldukları Seçim Koordine Merkezi’nin yapmış olduğu çalışmalarla Eskişehir’de üç milletvekili çıkaran AK Parti, 2015’de şirketin yürüttüğü çalışmada geçen iki seçimdeki başarıyı tekrarlayamadı.

Geçmiş iki seçimde üç milletvekili çıkarırken, AK Parti ilk kez Eskişehir’de 7 Haziran 2105 seçimlerinde arzu ettiği başarıya ulaşamadı. Üç olan milletvekili sayısı ikiye düştü. AK Parti’den kaçan oylar CHP’nin torbasına doldu. CHP de Cumhuriyet tarihinde ilk kez Eskişehir’de üç milletvekili çıkarmayı başardı.

2011 seçimlerinde AK Parti ile CHP arasında 42 bin 932 bin fark vardı. Bu farkın kapanmasını mümkün değil gibi görüyordu AK Partililer.

Ancak unuttukları veya farkına varamadıkları bir şey vardı.

O da CHP’nin 6 milletvekili adayının 6’sıda Eskişehirli idi. Eskişehir’de yaşayan, halkın içinde olan insanlardı.

AK Parti’nin milletvekili adaylarına baktığımızda özellikle birinci ve ikinci sıra Eskişehirli değildi. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı Bilecikli, Salih Koca ise Kahramanmaraşlı idi.

CHP’nin milletvekili adaylarını ‘beğenmiyoruz’ diyen kişi sayısı bini geçmiyordu. Bu sayı Ak Parti’de 10 binleri buluyordu.

 

ADAYLARIN ÜÇÜDE KONTENJANDI

İşte maalesef bu olumsuzlukları AK Parti göremedi! Daha doğrusu birinci ve ikinci sıra adayları Nabi Avcı ile Salih Koca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, üçüncü sıra adayı Emine Nur Günay Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun kontenjanıydı.

4’ncü sıra adayı Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürü Mustafa Kemal Biçerli de Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın kontenjanından aday yapıldı.

Oysa gerek teşkilatlar arasında gerekse 120’ye yakın sivil toplum kuruluşlarının da oy kullandıkları temayül yoklamalarında, anketlerde çıkan isimler farklı isimlerdi.

7 Haziran’da AK Parti’nin milletvekili adayı olan özellikle ilk üç ne temayüle, ne de ankete sokulmadılar.

Temayül, anket ve genel merkez sorgulaması katılan isimler ya liste dışı bırakıldı ya da gönülleri alınmak için 5 ve 6’ncı sıralara konuldular.

Seçim dönemi Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’yı Eskişehir’de topu topu 10 gün göründü veya görünmedi.

Salih Koca’da,’Nasıl olsa öyle veya böyle ben ikinci sıradayım seçilirim’ düşüncesiyle o da fazla ortalarda görünmedi.

Bir tek Eskişehir Mihalıççıklı olan AP eski Milletvekili Yusuf Cemal Özkan’ın kızı üçüncü sıra adayı Emine Nur Günay bir şeyler yapmak için çırpındı. Onun da gücü yetmedi. 4,5 ve 6’ncı sıra adayları ise ‘laf olsun torba dolsun’ cinsinden saman yeli gibi bir görünüp bir yok oldular.

Böyle olunca da AK Parti’de 2007 ve 2001 seçimlerindeki performansını gösteremedi. 2001 seçimlerinde yaklaşık 43 bin fark attığı CHP’den 7 Haziran 2015 seçimlerinde yaklaşık 18 bin fark yedi.

 

‘NABİ AVCI, KEMAL UNAKITAN’IN

YERİNİ DOLDURAMADI’

İşte bilgilerin ışığında sohbet ettiğim AK Parti’nin kuruluşunda ve daha sonraki seçimlerde de il başkanlık divanında yönetim kurulu üyesi ve başkan yardımcısı olarak etkin olarak çalışan dostum, olası erken seçimde bir ve ikinci sıra da yer alan isimlerin tekrar aday gösterilmeyecekleri inancını taşıdığını söyledi.

‘Teşkilatlar 7 Haziran’da mevcut isimlerin tekrar aday yapılmaması konusunda genel merkeze görüş belirttiklerini biliyorum. Yeni ve yıpranmamış isimlerle, adaylarla yola çıkmak istiyorlardı. Keşke teşkilatın bu görüşüne kulak verilmiş olsaydı. Eskişehirli adaylara listelerde yer verilseydi. Taban Kemal Unakıtan bakan ile Nabi Avcı bakanı ölçtü, biçti. Ancak Nabi Avcı, Kemal Unakıtan’ın bıraktığı boşluğu dolduramadı. Nabi Hoca ile Salih Koca istenmedi. Buna rağmen listeye konulunca iki seçimde koşturanlar bu kez emanet olarak oylarını başka partilere verdiler. Eskişehir’de bu seçimlerde AK Parti üniversite gençlerinden de oy alamadı. Onların seviyesine inilemedi. Milli Eğitim Bakanı bile üniversiteli gençlere AK Parti’yi anlatamadı’ dedi.

‘Peki, olası bir erken seçimde Nabi Avcı ve Salih Koca tekrar aday gösterilirse ne olur?’ soruma ise,”işte o zaman felaket olur. Tamamen erimese bile bu kez milletvekili sayısı bire düşer. Başka partilere giden emanet oylar bir daha geri dönmez’ diyerek sohbeti bitirdik

AK Partili sevgili dostum çok çok önemli konulara değindi. Anlattıklarından inşallah AK Parti Genel Merkezi gereken dersi gereken mesajı alır. Yoksa bende 7 Haziran 2015 seçimleri öncesi yapılan hataların olası bir erken seçimde de tekrarlanması halinde AK Parti’nin milletvekili sayısının bire düşeceği inancını taşıyorum.

 

          55 yıldır küllenmeyen aşk…

Adı  “Erdoğan Çakıcı…”

Orta yaşın üzerindeki bütün Eskişehirliler onu yakından tanır…

Hayatını sizlere anlatsa 78 yıla sığmayacak kadar görkemli bir senaryo çıkar ortaya.  Zaten ilk mesleği de sinema oyunculuğudur…

1954 Yılında ağabeyi “Zeki Çakıcı”nın sahip olduğu Çan Film adına “Suphi Kaner”in yönettiği “Mapushane Çeşmesi”ndeki jön karakteri onun ilk sinema deneyimi olur…

1960 yılına gelindiğinde yine Eskişehir’de çekilen “Türker İnanoğlu”nun rejisörlüğünü yaptığı “Baki Tamer ile Türkan Şoray”ın başrolünü oynadığı “Köyde bir kız sevdim” filminin yardımcı oyunculuğunu yapar…

İşte gençlik yıllarının yaz yağmuru gibi gelip geçen ilk aşkını o film çekilirken yaşar. Hatta “Türkan Şoray”ın SAV olan soyadı ağabeyi “Zeki Çakıcı” tarafından tatarca da  “güzel ay” anlamına gelen  “Şoray” olarak değiştirilir. Ve bu filmle birlikte “Şoray” soyadı Türk Beyaz Perdesinde ölümsüzler arasına girer…

Çakıcı-Şoray yakınlaşması şimdilerin deyimiyle ani elektriklenme filmin tamamlanmasıyla birlikte platonik aşka dönüşür. “Türkan Şoray” Türk Sinemasının zirvelerine çıkmış, “Erdoğan Çakıcı” ise yıllar içinde Eskişehir’in ilk mankeni, ilk voleybol, basketbol, atletizm, kickboks hakemliğini başarıyla yapan bir spor adamı ve sanatçı olmuştur…

Aradan yıllar geçse de aralarındaki saygılı ilişki devam eder. Birbirlerini her gördüklerinde o gençlik yıllarını yâd etmekten geri kalmazlar. Ve Odunpazarı Belediyesinin yaptığı son Sinema etkinliğinde “Şoray ve Çakıcı” tekrar karşılaşır…

Ve Şoray, Çakıcıyı Muğla Yeşilyurt beldesinde yönetmenliğini yaptığı “Eski Köye yeni Adet” filmine davet eder… 

Aslında yaz yağmuru gibi hızla geçen 55 yıllık bu filmde yazacak çok şey var. Örneğin sevgi var, saygı var, hüzün var ve dolu dolu yaşanmışlık var.  Fotoğrafa yansıyan hâlâ küllenmemiş temiz duygular var…

Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi