Ekrem İmamoğlu’na siyaset yasaklandı…
Komple teorileri de ortalıkta dolaşmaya başladı.
CHP’liler neşeli gülüyor, AK Partililer üzgün…
CHP’liler
“İşte adayımız mağdur edildi” diyor. AK Partililer “Ne güzel Kemal Kılıçdaroğlu adaydı. Bu da nerden çıktı şimdi” diyor…
Şu soruyu sormalıyız…
Siyasi mühendislik mi yapılıyor?
Eğer, siyaseti dizayn etme çabası varsa, öncelikle bunun kim olduğunu bilmek gerekir.
Tek bir kararla bütün taşlar yerinden oynuyor…
Ve bildiğimiz bir söz…
-Tarih tekerrür eder!
İmamoğlu’nun siyasi yasaklı olması akılları Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, yasaklanması ve Pınarhisar cezaevine gönderilmesi ile karşılaştırılıyor…
Dahası da var…
Erdoğan’da cezaevine gitmeden önce Saraçhane’de halka hitap etmişti!
Saraçhane’ye gidenlere bir bakın.
Hepsinin yüz ifadesi birbirine benziyor:
-Mağduruz!
Mağduriyetin iktidarın basamaklarından biri olduğu bir çağdayız.
Çünkü zaferin yolu mağduriyetten geçiyor.
Türkiye siyasetinde çok uzun süredir böylesine büyük çaplı bir kırılma yaşanmamıştı…
Yargının verdiği karar, eleştirilebilir tartışılabilir.
Ama şu bir gerçek ki, bu karar ile “
siyaset kendine belki de bir çıkış yolu bulacak”
AK Parti’nin ne yapacağı, nasıl planlayacağı aşağı yukarı belli…
Ancak altılı masanın bu kırılma sonrası henüz ne yapacağı belli değil!
Artık “sıradan bir siyaset yapılmaması” gerekiyor…
Erdoğan karşıtları “İmamoğlu” etrafında birleşmiş durumda. Bu kırılmadan sonra sokaktaki insan şu soruyu soruyor:
-Erdoğan mı İmamoğlu mu?
Kılıçdaroğlu, şimdilik elendi ve
yarış dışı kaldı gibi gözüküyor.
Yok, hiçbir şey olmamış gibi devam edilirse muhalefet sadece seçimleri değil!
Belediyeleri de kaybedebilir…
AKŞENER SÜRECİN GALİBİ!
Ekrem İmamoğlu’na “siyasetin yasaklanmasının” ardından pek çok analiz yapıldı. Ünlü istihbaratçımız Mahir Kaynak’ın bilinen sözüdür…
-Sonuçta kimin işine yaradığına bakmak gerekir!
Mahir Kaynak artık aramızda değil! Ancak kızı Deniz Ülke Arıboğan, İmamoğlu’nun tutuklanması ile ilgili şu tespitleri yapıyor:
İmamoğlu kararı siyasette kartları yeniden dağıttı. Meral Akşener bu sürecin galibi gibi görünüyor. Bu karar;
1- Cumhurbaşkanlığı seçimini etkileyebilir
2- Ana muhalefetin İYİ partide k
onsolidasyonunun önünü açabilir
3- CHP içi dengeleri sarsabilir
4- 6l’ı masayı dağıtabilir
5) Seçim 3-4 adaylı bir şekle dönebilir ve İmamoğlu Akşener’in adayı olabilir
6
) Kılıçdaroğlu aday olur kaybederse veya aday olmazsa sistemin dışına itilip CHP başkanlığını kaybedebilir.
7) Yargı kararının arkasında başka bağlantılar çıkar ve ifşa edilirse kazananlar kaybedebilir…
Bu arada son bir kaç aydır Kılıçdaroğlu’nu cumhurbaşkanı adaylığına itip, sonrasında da üst üste hatalar yapmasına yol açan (Almanya seyahati mum dikti) bazı akıllı danışmanların esas hedefinin cumhurbaşkanlığını değil, CHP’nin kontrolünü ele geçirmek olduğunu düşünmekteyim.
YÜKSEK MAHKEME NE ZAMAN KARAR VERECEK!
Ekrem İmamoğlu’nun avukatı Kemal Polat, karar çıkmadan önce şöyle demişti:
-2 yıl 2 ay vereceksiniz! İnşallah beni mahcup edersiniz!
Avukatın tahmini tuttu…
İmamoğlu’nun cezası tahminin 5 ay üzerinde oldu! 2 yıl 7 ay hapis cezası aldı…
Bundan sonra sürecin nasıl olacağını Polat şöyle açıklıyor:
-
Karar kesinleşmeden hiçbir sorun doğurmaz. İstinaf süreçleri var. Normal koşullarda iki ila iki buçuk yıl sürmesi lazım en az!
…/…
Ancak süreç normal işlemiyor. Şu soru ortada duruyor…
İmamoğlu Cumhurbaşkanı adayı gösterildi. Seçimlere bir iki ay varken, yüksek mahkeme cezayı onadı…
Ne olacak?
KILIÇDAROĞLU: YARGIYA GÜVENELİM
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu'nun haksız yere cezalandırılmasından sonra Halk TV’de sabah katıldığı programda “yargıya güvenelim” mesajı verdi…
Şaşırmamız gerekiyor ama şaşırmıyor…
Kılıçdaroğlu tam olarak şöyle diyor:
-
Ben kararın onanacağı düşüncesine sahip değilim. Bu ülkenin namuslu hakimleri, yargıçları var. Adaletsizliğe dur diyeceklerdir. Adalet varsa bu karar döner.