Prof.Dr. Alper Çabuk

En büyük afet

Sanırım Türkiye’nin üç yanının denizlerle çevrili olması nedeniyle, ülkemizdeki birçok kişide su zengini bir ülkeymişiz gibi tamamen yanlış bir algı vardır

4 Ocak 2021 10:18
A
a
Sütiş Eskişehir
Sanırım Türkiye’nin üç yanının denizlerle çevrili olması nedeniyle, ülkemizdeki birçok kişide su zengini bir ülkeymişiz gibi tamamen yanlış bir algı vardır. Türkiye, aslında sanıldığı gibi su zengini bir ülke olmadığı gibi, su miktarı açısından pek çok Avrupa ülkesinden çok daha fakir durumdadır. Bir ülkenin su zengini olabilmesi için, kişi başına düşen su miktarının 10 bin metreküpün üzerinde olması gerekirken, su fakiri ülkeler dediğimiz zaman 1000 metreküpün altındaki ülkelerden bahsedilmektedir.  Ülkemizde ise genel olarak yıllık kişi başına düşen su miktarı, yaklaşık 1200-1500 metreküp mertebesindedir. Kuraklıkla ve artan nüfusumuzla birlikte Türkiye’de kişi başına düşen suyun daha da azalması tahmin edilmektedir.  
 
Diğer yandan ülkemizin pek çok bölgesinin iklimi, birçok iklim sınıflamasına göre kurak ya da yarı kurak tanımına karşılık gelmektedir. Ülkemizin kuzey ve kısmen kuzeydoğu-kuzeybatı bölgeleri ve güneydeki bazı bölgeler nemli/yarı nemli karakterdeyken, Eskişehir’in de içinde bulunduğu bölgelerin iklimi, 1981-2010 iklim periyodu dahilinde yapılmış değerlendirmelerde, yarı kurak-kurak şeklinde tanımlanmıştır. Ülkemizde bahsi geçen periyod için yapılan iklim değerlendirmelerinin pek çoğuna göre Eskişehir, iklim açısından oldukça sıkıntılı bir konumda yer almaktadır. Özellikle son on yılda, küresel iklim değişikliklerine bağlı olarak bu durum olasılıkla daha da kötüye gitmiştir. Zaten Eskişehir’de neredeyse yağışsız geçen sonbahar ve kış ayları ve şu andaki yüzey sularının durumu bunu ispatlar niteliktedir. Eskişehir’de Porsuk Barajında baraj suları kuraklık sebebiyle yaklaşık 3 kilometre çekilmiş ve Porsuk Çayı’nın menderesler haricinde büyük bir bölümü kurumuş durumdadır. Yine Musaözü Göleti, Porsuk Çayı’ndan beslenen Sarısu ve sulama kanalları da büyük oranda kurumuş durumdadır.
 
Kuraklığın dört temel evresi vardır. Bunlar,
  • yağışların olmamasına bağlı olarak ortaya çıkan birinci aşama olan meteorolojik kuraklık,
  • ikinci aşama meteorolojik kuraklığa bağlı su kaynaklarındaki suların azalması olan hidrolojik kuraklık,
  • üçüncü aşama kuraklığın etkileriyle tarımsal üretimin düşmesi olan tarımsal kuraklık.
  • dördüncü aşama, kuraklığın toplumun sosyo-ekonomik yapısına verdiği tahribatın ortaya çıktığı sosyo-ekonomik kuraklıktır.
 
Kuraklık açısından şehrimiz özelinde ve ülkemiz genelinde durum çok iç açıcı değil. Ülkemizin birçok bölgesinde artık kısmi olarak sosyo-ekonomik kuraklık seviyesine gelmiş durumdayız. En az on yıldır köşe yazılarımda bahsettiğim büyük afet çok yakın. Bu bakımdan, hem hızla yerel ölçeklerden başlamak kaydıyla su bütçeleri hazırlanmalı, kurakla mücadele planları yapılmalı, kamu yatırımları devreye sokulmalı, hem de hepimiz kalan suyumuzu çok daha idareli kullanmalıyız. Unutmamalıyız ki, kuraklık demek, susuzluk demek, susuzluk demek mutlak yokluk demektir.
 
Susuzlukla mücadele anlamında Eskişehir’de yerelde yapılabilecek bazı temel çözümler de vardır. Özellikle yeşil altyapı sistemleri olarak tanımlayabileceğimiz bu sistemlerden bazıları çok hızlı şekilde devreye sokulabilir. Bunlar arasında çatılardan yağmur sularını toplamak, su bütçesine önemli bir katkı sağlayacaktır. Özellikle yeni ruhsat verilecek yapılarda bu konuda projeler istenmelidir. Yeni ruhsat verilecek yapılarda bunun haricinde gri sular ve siyah suların ayrı toplanması konusunda da çözümlerin ortaya konması gereklilik haline getirilmelidir. Ayrıca yağmur ve yüzey sularının toplanması için kentsel açık alanlarda sulama kanallarıyla ilişkili ya da bağımsız rezervuarlar oluşturulabilir, mahallelerde sokak aralarında açık yeşil alanlarda tıpkı eski dönemlerde olduğu gibi yağmur suyunu toplamak için su sarnıçları inşa edilebilir.
 
Su yönetimi alanında bugüne kadar yaşadığımız çözüm üretme konusundaki kuraklık bizi bu duruma getirdi. Allah daha beterinden korusun tabii; ama sadece yağmur duası yetmez, acilen yerelden başlamak kaydıyla ciddi eylemler yaşama sokulmalı. Yoksa en büyük afet kapımızda…
 
Kuraklık üzerine yazmaya gelecek hafta da devam edeceğim. Herkse sağlıklı ve mutlu bir hafta diliyorum.
 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon
bilek26 4 Ocak 2021 14:53

BU ÇOK ÖNEMLİ KONUYA DEĞİNDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜRLER AMA BENİM ÖNLEM ALINACAĞINA DAİR HİÇ BİR BEKLENTİM YOK.

0 0 Cevap Yaz
Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi