Emniyet hem şanslı hem şanssız

İl Emniyet Müdürlüğü polis – halk ilişkilerini geliştirmek için bir dizi toplantı düzenliyor. Genel olarak Eskişehir'in görece huzurlu bir kent olduğunu vurgularız. Ancak bu durum Eskişehir'de hiç suç işlenmediğini göstermiyor elbette. Eğlence hayatının gelişkin olduğu Eskişehir'de "Canım nasıl olsa Eskişehir huzurlu bir kent" diye gevşerseniz, ipin ucunu kaçırırsınız. Sonra toparlamanız zor olur. Ayrıca bütün ülkeyi kasıp kavuran mülteci sorunundan da Eskişehir nasibini almış durumda.
Yani "Asayiş berkemal" diyerek gevşememek lazım. Bu arada Eskişehir'in şanslı olduğu noktalara da işaret edelim. Bir kere Engin Dinç, Eskişehir Emniyet Müdürlüğü'nden çok daha zor görevlerin altından kalkabilecek bir isim. İl Müdürlüğü son olarak mahalle muhtarlarınında bulunduğu toplantıda EGM Mobil uygulaması hakkında bilgi vermişler. Ayrıca kadın cinayetlerine karşı KADEM ve uyuşturucuyla mücadeleye karşı UYUMA gibi uygulamalardan da bahsetmişler. Bu tip toplantıların çoğalmasını temenni ederim. Şimdi biraz da Engin Dinç'ten bahsedelim isterseniz.
Benim bildiğim üç tip İl Emniyet Müdürü vardır. Birincisi 'Protokol' kökenli emniyet müdürleri. Böyleleri politikacılar, gazeteciler ve sair isimlerle iyi ilişkiler kurar. Fakat vasatın üstüne çıkamazlar. Eskişehir'e böyle bir müdür gelmedi çok şükür. İkincisi 'Asayiş' kökenli İl Emniyet Müdürleri. Bunlar karakollarda yetişmiş polislerdir. Biraz sert ve bazen kaba olurlar. Fakat işlerini de çok iyi yaparlar. Eski müdürlerimizden Savaş Yücel böyle bir isimdi. Bir de Engin Dinç gibi 'İstihbarat' kökenli müdürler olur. Bunlar da işlerini çok iyi yapar. Ancak doğaları gereği biraz kabuklarına çekilirler. Basını kullanmayı pek bilmezler. Kendilerine tavsiyem, halka ilişkilerin en etkin yolu olan basını daha iyi kullanmalarıdır...

Ben sizin bildiğiniz havuzlardan değilim

Atatürk Stadı'nın yıkılmasıyla birlikte bölgedeki kapalı havuz da tarihe karıştı. Elbette su sporlarının yapılması için kentimize yeni bir havuz kazandırılması için de hükumetimiz kollarını sıvamıştı. Yeni havuzumuz – eğer tamamlanırsa elbette – Yenikent Mahallesi'nde vatandaşlarımıza hizmet verecek ve eskisinden çok daha çağdaş olacak. Ancak aradan geçen yıllar içinde yeni havuzumuzun inşaatı bir türlü tamamlanmadı. Üstelik mesele inşaatın yavaş ilerlemesinden de kaynaklanmıyor.
Nicedir inşaat çalışmaları durdu. Konuyu TBMM gündemine getiren Milletvekili Jale Nur Süllü 2014 yılında yapımına başlanan havuzun neden henüz yapılmadığını sormuş. Tabii kimilerinin "Havuz" dediğiniz zaman yanlış anlamaları olası. Zira onlar müteahhitlerin para katışarak oluşturdukları 'havuz'ları bilir. Ancak Jale Nur Süllü'nün dediği havuz, o sizin bildiğiniz havuzlardan değil! Fakat yine bildiğiniz gibi 5 senedir de tamamlanamayan bir yüzme havuzu. Üstelik inşaat durduğuna göre bir 5 sene daha beklememiz de mümkün.
Tabii bu arada genç sporcularımızı da düşünen yok. Yetkililere sesleniyoruz; 5 sene önce başlayıp da ancak yarısını bitirebildiğiniz bu olimpik yüzme havuzu için bir 5 sene daha beklememiz mi gerekecek? Hani "Paraları bitti" desek, bu da tutmuyor. Zira termik santrale para bulunuyor...