Türkiye kadar gündemin bir anda değiştiği bir başka ülke var mı bilmiyorum ama…
AK Parti’nin iktidar koltuğunu yerel seçimlerde sallayan emekliler, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin ezber bozan Öcalan çıkışıyla başlayan açılım süreciyle yine gölgede kaldı.
Hatırlamakta fayda var…
Ortalama yüzde 85 düzeyindeki seçimlere katılım oranının yüzde 78’e gerilediği yerel seçimlere emeklilerin damga vurduğunu iktidar kanadından çokça duymuştuk.
Ekonomik kriz altında ezilen, büyük çoğunluğu oluşturan düşük maaş grubundaki emeklilerin içler acısı durumu uzun süre gündemdeki yerini korumuştu.
Sokaklarda eylemler yaparak iktidara sesini duyurmaya çalışan emekliler, yanlış ekonomi politikaları sonucu hortlayan enflasyonu dizginlemek için hayata geçirilen sıkılaştırma politikasına ve TÜİK’in tartışmalı rakamlarına göre yapılan zamlara kurban gitti.
Sadece emekliler mi?
Memurlar, asgari ücretliler ve işçiler de bundan nasibini aldı.
Hayat pahalılığı ile aldıkları ücret arasında açılan makas o kadar arttı ki…
Bugün 12 bin 500 lira olan en düşük emekli maaşına yüzde 100 zam yapılsa dahi 10 yıl önceki satın alma gücüne ulaşamıyorlar…
Şu anda gündem yine değişti.
Ülke gündemi Yenidoğan çetesinden Cumhur İttifakı’nın yeni Kürt açılımına evrilirken 2 buçuk ay sonra maaşlarına zam yapılacak emekliler yine unutuldu.
Açlık sınırının altında hayatta kalmaya çalışan hangi emekli ile konuşsak veryansın ediyor.
Hele bir de kara kış bastırıp elektrik ve ısınma giderleri artınca emeklilerin geçim derdi daha da katmerlenecek.
Emekliyi yok sayan, taleplerini görmezden gelen, “seçim yaklaşırken biraz fazla zam veririz olur biter” anlayışına sığınan varsa eğer büyük bir yanılgı içinde, peşinen söyleyeyim.
Olası bir erken seçimde emekliler bu defa “sarı” değil “kırmızı” kart gösterecek.
Çünkü emeklinin gündeminde ne İsrail tehdidi, ne Kürt açılımı ne de başka bir şey var.
Emeklinin gündemi geçim.
Benden söylemesi.
Eskişehir Fevziçakmak Aile Sağlığı Merkezi’nde, çocuğuna rapor vermeyen aile hekimi A.D’ye saldırıp yaraladığı gerekçesiyle 20 Eylül’de tutuklanan kadın Y.C. serbest bırakıldı.
Bir ayı aşkın süre tutuklu kalan Y.C. tutuksuz yargılanacak.
Bu arada “Aile hekimi A.D’ye ne oldu?” diye soracak olursanız eğer…
Fevziçakmak Mahallesi’nde 18 yıl aile hekimi olarak görev yapan A.D, tayin istedi ve Eskişehir’i terk etti gitti.
Artık başkentte hastalara şifa dağıtmaya çalışacak.
Ne acı değil mi?
Eskiden en yüksek puanla öğrenci alan tıp fakülteleri artık mühendislik fakültelerinin gerisinde kaldı.
Neden mi?
Çünkü artık şiddet olaylarından dolayı gençler doktor olmaya korkar hale geldi.
Kalın sağlıcakla.
Ekonomik krizlerin derinleştiği dönemlerde dolandırıcılık olayları da artıyor.
Sülün Osman’ı gölgede bırakan dolandırıcılık olaylarına tanık oluyoruz.
Çevremde yaşanan birkaç olayı paylaşarak bu tuzaklara dikkati çekmek isterim.
Bir arkadaşımıza “Devre mülkünü Araplara 700 bin liraya satacağız” diyerek sahte kontrat imzalatan ve bunun karşılığında 10 bin dolar komisyonu elden nakit alan sözde emlakçı, kayıplara karıştı. Savcılık suç duyuruları yapıldı yapılmasına ama 4-5 aydır hiçbir sonuç yok.
Bir diğer dolandırıcılık yöntemi de telefonla yapılanlardan…
Büyük bir holding şirketinin hisselerinin satışı için mobil bankacılık şifresi istenen kişinin hesabından 4 milyon lira çekilirken, aynı bankadan adına kredi de çekildi. Halen kredi borcunu ödüyorlar.
Siz siz olun kimseye ne mobil bankacılık şifrenizi ne de kart şifrenizi söyleyin. Özellikle ileri yaştakileri tuzağa düşüren bu çetelere aman dikkat edin.
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...