Geçtiğimiz hafta
‘Buhara’ya var, Emek Mahallesi’ne yok’ başlıklı bir yazı kaleme almıştım.
Söz konusu yazıdan sonra bir araştırma daha yaptım ve ‘sorumluların’ adım atıp atmadığını öğrendim.
Öğrendiklerimi siz değerli okurlarımıza aktarmadan önce, konuyu özetlemek istiyorum.
Şöyle ki: Emek Mahallesinde yer alan 24 Kasım İlköğretim okulu binası, riskli bina olduğu gerekçesiyle 2017’de yıkılmış. Bununla beraber okul, Gündüzalp Ortaokulu binasına taşınmış ve bir binada iki okul birden işlemeye başlamış. Yıkılan binanın veya Gündüzalp Ortaokulunun yanındaki arazinin olduğu yere yeni ilkokul binası yapılmasına söz verilmiş, ancak üç yıl geçmesine rağmen okul yapılamamış. Bu nedenle de öğrenciler ile veliler ciddi mağduriyet yaşıyormuş.
(Özetini okuduğunuz ‘Buhara’ya var, Emek Mahallesi’ne yok’ başlıklı yazının tamamına burayı tıklayarak ulaşabilirsiniz.)
*
Şimdi, sorunun çözülüp çözülemeyeceğine ilişkin aldığım bilgiyi aktarmak istiyorum.
Yetkililerin ortak ifadesi şöyle:
“Hem yıkılan 24 Kasım İlkokulunun bulunduğu arazide, hem de Gündüzalp Ortaokulunun yanındaki boş arazide vatandaşların hisseleri var. Toplam 190 hisse var. Bu 190 hissenin 40’ı kamulaştırılabildi. Kamulaştırma çalışmalarına devam ediliyor. Bazıları parayla, bazıları bağış yoluyla kamulaştırılıyor. Bulunamayan hisse sahipleri de var. Onlara da ulaşılmaya çalışılıyor. Kamulaştırmaların bitmesiyle beraber, okul binası yapılacak.”
CHP’li dört adayın profili
23 Şubat tarihinde gerçekleşecek olan Cumhuriyet Halk Partisi il kongresinde şu ana kadar
Ali Ünal ve
Abdülkadir Adar adaylıklarını açıkladı. Bugün de
Metin Tomsuk’un parti binasında adaylığını açıklaması bekleniyor. Kongre gününe yaklaşırken bir gelişme daha yaşandı,
Kazım Kurt grubunun adayı olarak Recep Taşel üzerinde mutabakat sağlandı!
*
Söz konusu dört ismin yanına başka aday ya da adaylar eklenir mi, bilemiyorum; süreç içerisinde göreceğiz.
Yine yukarıdaki dört adaydan herhangi birisi ya da herhangileri ilerleyen günlerde adaylıktan çekilir mi, bu da bir soru olarak şurada dursun.
*
İl kongresinin yapılacağı güne kadar elbette detaylı değerlendirmeler yapacağım.
Ancak bugün, dört adayın profilini birkaç kelimeyle yazmayı yeterli buluyorum.
*
- Ali Ünal: Genç, enerjisi yüksek.
- Abdülkadir Adar: Yıpranmış, yorgun.
- Metin Tomsuk: Atom karınca, agresif.
- Recep Taşel: Yeni yüz, vizyonlu.
----------
NOT: Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, dün akşam saat 16.00 sularında CHP’nin kongre sürecine ilişkin Twitter üzerinden yaptığı açıklamada şu tavsiyede bulundu: “23 Şubat 2020 tarihinde yapılacak CHP İl Kongresi’nin Genel Merkezimizin de temennisi doğrultusunda, ‘partimizin tüm kademelerinde bir uzlaşı kültürüyle tek aday ile yapılması’ benim de tercihimdir. Ülkemizin içinde bulunduğu iç ve dış güçlüklerin giderek arttığı bir dönemde hedefimiz, parti içi iktidar yerine ülke iktidarına giden yolda olumlu bir örnek yaratmak olmalıdır.”
‘Trafik sinyalizasyon sistemi’ önerisi
Bir okurum aradı ve önemli bir soruna değindi: “Çoğu zaman ambulanslara yol verilmiyor. Özellikle trafik ışıklarının olduğu yerlerde, sürücüler, kırmızı ışıkta geçip ceza almamak için ambulanslara yol vermekten çoğu zaman imtina ediyorlar.”
*
Bu sorunun Eskişehir’de de yoğun olarak yaşandığını, gürültü kirliliğine de sebep olduğunu ifade eden okurumun çözüm önerisi ise şu:
“Ambulanslara duyarlı trafik ışık sistemi var. Ambulans yaklaştığında belli noktalara yerleştirilen sensörler trafik ışıklarına uyarı gönderiyor ve bununla birlikte ambulansın geçtiği güzergahta ‘yeşil’ ışık yanıyor, diğer yol güzergahları ise kırmızıya dönüyor. Bununla beraber ambulansın gittiği güzergahta yol açılıyor.”
*
Bu sistem, bazı ülkelerin bazı şehirlerinde uygulanıyor.
Türkiye’de uygulanır mı; şimdilik biraz zor görünüyor.
Ancak belki
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi uygular ve bu anlamda bir örneğe daha imza atar.
Eskişehir turizm şehriyse…
Antalya Büyükşehir Belediyesinin güzel bir uygulaması var.
Nedir o?
Anlatayım…
Otobüs duraklarında, Ulaşım Daire Başkanlığının halkla ilişkiler biriminin telefon numarası var ve 7 gün 24 saat ulaşılabilir durumda.
Şehir dışından gelen ve Antalya’yı pek bilmeyen insanlar, duraklardaki telefon numarasını arayıp hangi otobüsün hangi saatte geleceğini ve hangi güzergahlar üzerinden nereye gideceğini öğrenebiliyorlar.
Dahası, halkla ilişkiler birimini arayan kişi daha otobüse binmeden, belediyeciler tarafından otobüs şoförü aranıyor ve “şu isimli bir kişi otobüse binecek, şurada inecek, yardımcı olun” deniliyor.
İşte bu uygulama, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi tarafından da hayata geçirilebilir, çok da güzel olur.
Ha, “Antalya turizm şehri, bu hizmet Eskişehir için gereksiz” diyenler çıkabilir.
E, o zaman ben de şunu sorarım:
Eskişehir, hani turizm şehriydi?