Elif-Be-Te-Se…

Okullar açıldı...
"15 Temmuz Haftası sürüyor..."
İlk derste, 16 milyon öğrenci oturdukları sıraların üzerinde renkli bir broşür buldular...
"15 Temmuz Demokrasi Zaferi ve Şehitlerimizin Anısına" başlıklı broşürde güzel! kavramlar var:
"Darbe, ihanet, FETÖ, kanlı terör, şehit, gazi, mermi, bomba..."
Cumhuriyet tarihimizde ilk kez böyle eğitime başladı çocuklar...
……..
“4+4+4” eğitim sistemi ile çocuklarımız perişan oldu...
Kız çocukları evlerine hapsoldu...
"Atatürk" sözcüğü kitaplardan çıkarıldı...
Veliler bile fişlendi...
Yetmedi, müfettişler geldi okullara...
Sordular çocuklara:
"Erdoğan mı büyük, Atatürk mü?"
Ne yazık fci, tüm bu gelişmeler sizin bakanlığınız zamanında gerçekleşti Nabi Bey...
Ne demişti öğretmeniniz:
"Onun adına utanıyorum..."
……..
Dindar ve kindar nesil yetiştirmek için atılan sağlam temeller yerine oturdu ya...
“İnşaat hızla devam ediyor!..”
Yeni Milli Eğitim Bakanı ne diyor:
"15 Temmuz’larda hadi sokağa çıkıyoruz denilince, sokağa çıkacak nesiller yetiştirmenin gayreti içindeyiz..."
Güzel de...
"Arapça'nın bununla ne ilgisi var?"
Bir meslektaşın dile getirdiği gibi...
Yüksek eğitim için "Katar"a, ihtisas için "Suud"a, uzay çağı bilimleri için de "Arap Emirlikleri"ne gidecek çocuklarımız!
Haydi kızlar...
"Çocuk yaşta kocaya!"
Haydi erkekler derse...
"Elif-Be-Te-Se..."
Yürüyor demokrasi tramvayı!..
 -----------------------------------------------
Günün Şiiri
Susmakla
 
Söylemekle değil de daha güzel
Susmakla büyüyen
Anlatılan gizli kelimelerle
Kaybolan konuşunca birden
Onun dudaklarıydı çiçeklerle yaklaşan
Öptüm kelimesiz bir denizde
Konuşsak tükenir yok olurduk
Çekilir giderdi deniz, sustuk
Bir uzun gel-gitti
Yaklaşıp suları dudaklarımıza
Sonra usulca çocuk korkuları
Ve küçük çakıl taşları getiren
Söylemekle değil de daha güzel
Susmakla büyüyen...
                                                     Engin Sander (Varlık-1960)
 --------------------------------------------
Foto: 1959 Benhur             kürek çekerken        
Foto:    2016 Benhur             atlarla
 
1959 Ben Hur'u bir başkaydı
Amerikan İç Savaşı'nda Kuzeyliler safında yer alan General "Lewis Wallace"nin 1880"de yazdığı "Ben Hur" romanı, sessiz sinema döneminden sonra 1959’da bir kez daha beyazperdeye uyarlanmıştı.
Ve de tam “11 dalda Oscar”a uzanarak bir rekora imza atmıştı. Çekimleri sırasında 800 bin figüranın rol aldığı yapımda, ana karakteri canlandıran "Charlton Heston" perfonmansıyla akıllara kazınmıştı.
Bu filmi 1967 yılında tam üç kez izlemiştik...
Televizyonlarda da hiç kaçırmadık.
Gelelim yenisine...
2016 versiyonunu çeken ekip, sahaya çıkarken bir efsaneyle hesaplaşmaya girişeceklerinin ve filmlerinin, böylesi bir kıyas düzleme üzerinden ele alınacağının farkındaydılar. Yönetmen koltuğunda Kazak kökenli "Timur Bekmambetov" vardı.
Eleştirmenler yerden yere vurdular ama, şimdiki zamanın "Ben Hur"u o kadar da kötü değil...
Eğer ilki olmasaydı...
Manşetlerden inmezdi...
"Ben Hur"u canlandıran "Jack Huston", sinemacı bir ailenin üyesi. Ama bir "Charlton Heston" değil.
"Messala" rolünü oynayan "Toby Kebbell" da, ilk filmdeki bir "Stephen Boyd" değil...
Yine de izlenebilir diyoruz...
Ama 1959’un "Ben Hur"u gerçekten bir başkaydı...
 ------------------------------
Günün Sözü
Karşı devrim sürecindeki demokrasi ve özgürlük kavgasının, laiklik kavgasından bağımsız yürütülemeyeceği inancındayım...
                                                                   Taner Timur
--------------------------
Günün İncisi
Mutluluğun tedavi edemediği hastalığı ilaç iyileştiremez...
                                                                                   G. Ge. Marquez
-----------------------------------------
Kolsuz Yaşar'dan
Düşenin dostu olmaz diyorlar...
"Sanki ayakta olanın dostu çokmuş gibi!.. "
----------------------------------
Günün Sorusu
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin askıda olduğu bir dönemde Türkiye İnsan Hakları ve İç Eşitlik Kurumu'ndan doğru bir davranış ve şefkat hisseden var mı acaba?
                                                                                                 Çiğdem Toker
----------------------------------
Gerilim
Kadının, iktidar tarafından günlük politikalara alet edilen inanç kökenli yaptırımların kıskacındaki varlığını sorgulamaktan kaçmıyorsanız, okkalı tekme sizindir aslında!..
                                                                                 Mine Söğüt
 -----------------------------------------------
Hangi okulda öğretmendiniz?
Delikanlı ölmüş, cennetin kapısına gelmiş.
Kontrolle teker teker içeri alırlarken, araya yanlış biri sızmasın diye görevli melek sıradakilerin ne iş yaptığını ve kazancını da soruyormuş...
Baştaki adam "Aktörüm, dizilerde oynuyorum, kazancım yılda 1 milyon" demiş.
Almışlar içeri, ikinci sıradaki kadın, "Avukatım, yıllık kazancım 500 bin lira" demiş ve o da girmiş içeri...
Sıra bizim delikanlıya gelmiş.
"Yıllık kazancım 50 bin lira efendim" demiş utanıp kekeleyerek...
"Hadi yaaa!" demiş melek:
"Hangi okulda ve ne öğretmeniydiniz?"
--------------------------------------
Boşanma nedeni
İki arkadaş oturmuş, sohbet ediyorlardı, biri sordu :
"Karın seni neden boşadı yahu?"
 - Bir gün "çorapların ne kadar kırışmış" dedim.
"Yok canım... Bunun için olamaz bence..."
Gülmüş arkadaşı:
"O gün çorap giymemişti de ondan..."
 *********************************************
Meclis Başkanı’ndan
"Sultan 2. Abdülhamid" sempozyumunun tanıtım toplantısında konuşan Meclis Başkanı "İsmail Kahraman", Meclis-i Mebusan'ın ilk toplantısını 19 Mart 1877'de Dolmabahçe Sarayı'nda yaptığını anımsattı. Ancak Sultan’ın o meclise aradan bir yıl geçmeden kilit vurup tam 30 yıl kapalı tuttuğunu söylemedi.
İsmail Kahraman Osmanlı'nın "Abdülhamid" döneminde kaybettiği toprakların yüz ölçümünün 1.5 milyon kilometre, yani bugünkü topraklarımızın iki misli olduğunu da anlatmadı. Mısır, Bulgaristan, Bosna Hersek, Kıbrıs, Girit, Tesalya, Romanya ve Doğu topraklarımızın bir kısmını yabancı ülkelere onun döneminde kaptırdığımızı söylemedi.
---------------------------------------
Günün Olayı
TSK, Sayıştay, TCDD, DHM, Polis Akademisi, MEB, Adalet Bakanlığı ve diğer kurumlara KPSS'siz memur alınmasıyla tarikat ve cemaatler artık soru çalma, müritler de kopya çekme zorunda kalmayacak.
                                                                                                                                                             Akif Kökçe
------------------------------------------
Günün Biberi
Hâlâ tarih dökümü yapılıyor ya...
Bir milat aranacaksa, Gülen'in alenen niyetini ve kimlerle işbirliği yapacağını ilan ettiği “1999 yılına” gitmekte fayda var...
                                                   Özgür Mumcu