Eleştirenler boş konuşuyor

Büyükşehir Belediyesi nicedir sürdürdüğü kırsal kalkınma hamlesini yeni bir adım atarak geliştirdi. Buna göre Büyükşenir Belediyesi kısa adı ÇİDEM olan bir merkez açıyor. Çiftçileri Destekleme Kerkezinin kurulmasıyla birlikte tarım ve hayvancılıkta yeni üretim modelleri geliştirilecek.
Türk tarımına maalesef uzun yıllardır yatırım yapılmıyor. Bunun neticesinde dünyanın en beeketli toprakları üzerinde kurulan ülkemiz, sürekli dışarıdan gıda alıyor. Buğdaydan ete kadar hemen her ihtiyacımızı ithalatla karşılamak zorunda kalıyoruz. Tabii işin ekonomik boyutunun yanında sosyal bir boyutu olduğunu da unutmayalım; köylerimiz sürekli boşalıyor ve kınsal nüfus şehirlere akın ederek kent nüfusunun üzerinde baskı kuruyor.
Trafik sorunundan tutun çarpık kentleşmeye kadar pek çok sorunumuzu, kırsal kalkınmaya önem vermeden çözemeyiz. Hatta artan asayiş olaylarında bile köylerin boşalmasının rolü bulunuyor. Dolayısıyla Büyüşehir Belediyesi'nin kırsal kalkınmaya önem vermesi yerinde bir karar. Elbette Büyükşehir Belediyesi'nin yaptıklarını yetersiz bulanlar olacaktır. Yapıcı eleştirilere kızmamak, ders çıkartmak lazım. Fakat memleketimizde aklıselim eleştirileri arasanız da bulamazsınız. Mesela hayvancılığın giderek yok olduğunu bilmemize karşın Büyükerşen ve mesai arkadaşlarının manda dağıtmasını küçümseyenler, koyun ve keçi dağıtmaya hazırlanmasını küçümseyenler var.
Ayrıca "Alt tarafı domates dağıtıyor" diyerek fide yardımını önemsizmiş gibi göstermeye çalışanlar var. Elbette iyinin daha iyisi olabilir. Büyükşehir Belediyesi'nin eleştirilmesinde de fayda var. Büyükerşen yönetimi eleştirilsin ki, daha iyi icraatlar yapmak için motive olsun. Öte yandan Büyükerşen'i eleştirenlerin tarım ve hayvancılığa hiç bir yatırım yapmayan, bilakis tarımı bu hâle getirenler olduğunu da unutmamak lazım.
ÇİDEM'in Eskişehir'deki kırsal kalkınmaya ivme kazandıracağını düşünüyorum. "Hoca camışla ilgileniyor" diyenlerin daha iyi öneriler sunması gerekir. Yoksa boş konuşmuş olurlar...

Bakalım Sayın Bakan ne cevap verecek?

CHP Milletvekili Jale Nur Süllü, Beylikova Belediye Başkanı tarafından dağıtılan bez torbalardaki Kızılay yardım malzemeleri konusunu Meclis gündemine taşıdı. Çocukken bizlere Kızılay'ın ne kadar önemli bir dernekz olduğu öğretilir, kurumun yardıma ihtiyaç duyanlara Hızır gibi yetiştiği anlatılırdı. Hepimiz Kızılay'ımızla gurur duyardık. Ancak anlaşılan o ki Kızılay zor durumdaki vatandaşlarımıza değil, zor durumdaki AK Partililere Hızır gibi yetişiyormuş.
Aynı zamanda Kurtuluş Savaşı kahramanı da olan ce bir buçuk asırlık geçmişe sahip olan Kızılay'ın içinin boşaltılması çok üzücü bir durum. Nitekim Sayın Süllü, eski Demokrat Partili Süleyman Soylu'ya konuyu hatırlatarak cevap vermesini istemiş. “Zor anlarımızın, dar zamanların dostu Kızılay’ın amacı, hiçbir ayrım yapmaksızın insanın acısını önlemeye veya hafifletmeye çalışmak, insanın hayatını ve sağlığını korumak, onun kişiliğine saygı gösterilmesini sağlamak ve insanlar arasındaki karşılıklı anlayışı, dostluğu saygıyı, işbirliğini ve sürekli barışı getirmeye uğraşmaktır” diyen Süllü, İçişleri Bakanı'na şu üç soruyu yöneltmiş:
1 – Eskişehir Beylikova Belediye Başkanı Sayın Özkan Alp, Kızılay logolu yardım malzemelerini nasıl elde etmiştir?
2 – Eskişehir Beylikova Belediye Başkanı Sayın Özkan Alp, Kızılay logolu yardım malzemelerini dağıtım iznini kimden almıştır?
3 – Bu olay ile ilgili Kızılay Eskişehir Şubesi hakkında ne gibi bir idari işlem yapılacaktr? Güzel ve yerinde sorular. Bakalım "Şehit cenazelerine CHP'Liler giremez" diyen Sayın Süleyman Soylu'u bu sorulara nasıl yanıt verecek?
Merakla bekliyoruz...