Ekip çalışması mı?

Herhangi bir hedefe, amaca ya da başarıya giden yolun türlü türlü etkenleri var. Ancak en önemli etkenlerin başında Ekip Çalışması yer alıyor.
 
Bir amacınız, hedefiniz var ise veya bir başarı elde etmek istiyorsanız yola çıkış noktanız şüphesiz Ekip Olmaktır. Üstelik sadece bir hedefe erişmek değil, elde edilen hedef veya başarıyı korumak içinde bir ekip ve ekip ruhu çok önemlidir.
 
Eskişehir ise ekip ruhunun giriş ve gelişme kısmında çok başarılı olmasına rağmen, sonuç kısmında genellikle hayal kırıklığı yaşayan şehirlerin başında geliyor.
 
Belki dikkatinizi çekmiştir, son günlerde bu ekip sohbeti şehir gündeminde sıkça açılıyor. Lakin son 1 ay değil neredeyse son 10 senedir bu ekip olmak, oluşturmak konusunda pek çok çaba ve isteğe tanık olduk.
 
Bu bazen partilerin içinde karşımıza çıktı, bazen Eskişehirspor yönetiminde, bazen yerel yönetimlerin idare kadrosu bazen ise şehrin ticaret ve sanayi ile ilgili sivil toplum kuruluşlarında.
 
Güçlü bir ekip kuranlar, ekibin idaresini iyi yönetenler ve ortak hedef etrafında birleşenler güçlü figürler oldular. Ekip içindeki diğer aktörlerde ekip lideri güçlendikçe bundan hissesini aldı.
 
Ancak bugüne kadar kurulan ekiplerin pek azını ruhunu kaybetmeden yoluna devam edebildi.
Bir masa başında sınırlı sayıda insanla kurulan ve büyük hedeflerle başlayan ekip ruhu bazen birkaç yıl, bazen ise birkaç ay içinde özünü kaybetti ve dağıldı.
 
Çünkü ekibin içinde itibar dağılımı adil değil diye düşünenler, elde edilen güçle yetinmeyip 1. adam olmak isteyenler, ekip arkadaşına kızıp affını isteyenler, yola çıktıkları ruhu o masa da bırakanlar ve gülü dikensiz sevdiğini bir süre sonra anlayanlar oldu.
 
Eskişehir’de bir masa etrafında, bir amaç için, herkesin menfaatine olacak bir şehir projesi adına bile bir araya gelip, devamını getirdiğimiz hiç oldu mu? Hatırlıyor musunuz?  
 
Yıllar önce kurulan ve az kişinin hatırladığı güç birliği ne oldu? Şehri yönetenlerin bir araya geldiği kravatsız toplantılar nerede? Lobi yapacağız, Ankara’da daha etkin olacağız diye toplanan STK’lar, Ortak satın alma projeleri gibi herkese faydası olacak işlerden hangisinde muvaffak olduk? Birbiriyle ucuza iş yapsın diye kümeleşenler bile birbirine küsmedi mi?
 
Maalesef şehirdeki girift yapı bu tür işlere ve devamlılığına izin vermiyor. Türk Dünyası Başkentlik süreci buna bir örnektir mesela. Hatırlayın şehri yönetenlerin bir arada olduğu bir yönetim ekibi kurulmuştu. Yılmaz Büyükerşen gibi bu konuda ordinaryus bir isim,  deneyimiyle o sürecin Eskişehir’e katkısını en az 5’e katlayabilirdi. Herkes bu konuda hemfikirdi.  Ama ne oldu?  Büyükerşen prim yapacak diye düşünenler, çeşitli hal ve tavırlarla biz seni dinlemeyeceğiz diye hissettirilip o ekipten istifa ettirildi. Yani şehir menfaati yerine bireysel çatışma devreye girdi.
 
Sizin anlayacağınız bu durum dünden bugüne hep böyleydi, böyle de devam edeceğini düşünüyorum.
 
Çünkü odağında insan olan bir topluluğu bir arada tutmak, iddialı olmak ve diğer devlerle savaşmak belki mümkün ama kolay değil.
 
Eskişehir gibi her köşe başında bir dedikodunun döndüğü, duygusallığın akılcılıktan daha etkin olduğu, destek olanların garanti gözüyle bakılıp, kenara itildiği, köstek olanların aman sorun çıkarmasın diye adeta ödüllendirildiği bir sistem yönetilemez. Mutlaka tıkanır.
 
Yok ben iddialıyım, konforum hedefimden önemli değil ve yola devam edeceğim diyenleriniz var ise naçizane önerim tıkanıklığı açar mı bilmem ama bazen yankı odasından çıkmak ve ortak hedeflerin krize göre güncellenmesi hatta mümkünse biraz tali yolların denenmesi lazım.