Sadi Seda yazdı
Dün öğle saatlerinde bomba patladı…
Hem de ne bomba…
Doğrusunu belirteyim ben dâhil pek çok kimse bu bombanın patlayacağına ihtimal vermiyorduk…
Neydi bu bomba?
Efsane Başkan Halil Ünal, Türk futbolunun imparatorlarından birisi olan Mustafa Denizli’yi Eskişehirspor’un teknik direktörü olması için ikna etti…
Mustafa Denizli’nin gerek futbol gerekse Teknik Direktörlük kariyerine baktığımızda Galatasaray, Beşiktaş ve Fenerbahçe’yi, Türk Milli Takımı ile Kocaelispor ve Çaykur Rizespor’u çalıştırdı…
PTT Birinci Liginde iken Manisa Spor ve Rize Spor’u da çalıştırdı…
Rize Spor’u PTT Birinci Ligde şampiyon yaptı…
İki sezon da yurt dışı deneyimleri de söz konusu…
33 kez Milli Takım forması giydi…
1987 yılında ilk teknik direktörlük görevini futbol oynadığı, yardımcı antrenörlük yaptığı Galatasaray da üstlendi…
Juup Derwal’ın yardımcısıyken Sarı-Kırmızılı Kulübe Teknik Patron olan Denizli, Galatasaray’ı şampiyon yaptıktan sonra Milli Takım Teknik Direktörlüğüne getirildi.
Mustafa Denizli, 2000 yılında Fenerbahçe’yi şampiyon yaptı. 2008 de Ertuğrul Sağlam’ın istifasından sonra Beşiktaş Teknik Direktörlüğüne getirildi. 13 Mayıs 2009’da Fenerbahçe ile yapılan karşılaşmayı 4-2 kazanarak Türkiye Kupasını kazandı. Sezon sonunda Denizli Spor’u 2-1 yenerek Beşiktaş’a tarihinde 13. Lig şampiyonluğunu kazandırmıştı. 1990-1991 sezonunda çalıştırdığı Galatasaray’a Türkiye Kupası kazandırdı. Kupa Galipleri Kupası’nda ise çeyrek final oynattı…
BAY HOŞCAN’I DEĞİL
ÜNAL’I TERCİH ETTİ
Üç yıllık başkanlığı süresi içerisinde Eskişehirspor’u süper ligden TFF 1’nci Ligine düşüren Bay Mesut Hoşcan’da, efsane Teknik Direktör Mustafa Denizli’nin kapısını çalarak Siyah-Kırmızılı Kulübü çalıştırmasını teklif etmişti…
Denizli, Bay Hoşcan’ın teklifi kabul etmeyerek, kendisine teşekkür etmişti…
Bay Hoşcan’ın Eskişehirspor’un başına teknik patron olarak getiremediği Mustafa Denizli’yi, Siyah-Kırmızılı Kulübün efsane başkanı olan Halil Ünal, Alpay’ı gönderdikten sonra yaptığı ilk görüşmede ikna etti…
“KİMLERİ GETİRMEDİK Kİ”
Halil Ünal’a Salı günü akşama doğru telefon ettim…
Telefonuma cevap vermedi…
Gece de aramadı…
Dün Mustafa Denizli ile yaptığı görüşmede kendisiyle 1,5 sezonluğuna anlaşma sağlayan efsane başkan Halil Ünal telefon etti…
“Hayrola Sadi abi beni aramışsın?” dedi…
Aslında niçin aradığını bilmemesi mümkün değil…
Ama yine de herhalde “sormak adetten” diyerek sorduğunu düşünüyorum…
“Hayırlı olsun yeni teknik patronumuz. Doğrusu ben Mustafa Hoca’nın Eskişehirspor’a geleceğine ihtimal vermiyordum. Daha doğrusu yüzde 70 gelmez diyordum. Seni kutluyorum. Başarılı ve süper bir teknik direktör. Herkes Mustafa Hoca’nın ismini duyunca şok oldu. Büyüksün başkan büyüklüğünü bir kez daha ispatladın. İnşallah Mustafa Hoca ile sezon sonunda hepimizin çok ama çok istediğimiz şampiyonluğu kucaklayacağız” dedim…
Ünal şöyle cevap verdi:
“Sadi abi sezon başında kurduğumuz kadro ile şampiyon olmamız kolayı başaramamak olur. Sezon başında Alpay Hoca’ya güvenmiş ve takımı teslim ettik. Ama bazen çok istedikleriniz gerçekleşmiyor. Alpay Hoca’ya hizmetlerinden dolayı teşekkür ettik. Ben bu takıma gelmez denilen futbolcuları getirdim. Mustafa Hoca’da gelmez diyorlardı. Ama ben oturup kendisiyle konuşunca ikna oldu. Beni kırmayarak Eskişehirspor’un teknik patronluğunu kabul ettiği için kendisine çok teşekkür ettim. Sezon sonunda Eskişehirspor’u şampiyon yapacak ve bu başarıyı şehir olarak birlikte kutlayacağız.”
DUYANLAR ÖNCE
İNAMADILAR
“Mustafa Denizli Eskişehirspor Teknik Direktörü oldu” haberi gazetemizin web sayfasında paylaştık. Hepimiz facede kendi duvarlarımıza yazdık. Okuyanlar veya duyanlar inanamamışlar...
Benim, gazetenin ve spor muhabirleri Soner Uçak, Aytaç Ersoy ve Ahmet Deniz Canoruç’un telefonları peş peşe çalmaya başladı…
“Yeni Teknik Direktör Mustafa Denizli” dediğimizde,”Sezon sonunda Mustafa Hoca bizi yeniden süper lige çıkarır” yorumu yaparak mutluklarını bizlerle paylaştılar…
Efsane Başkan Halil Ünal, efsane Teknik Direktör Mustafa Denizli ile çoğu süper ligden gelen transfer tekliflerini ve yüksek transfer bedellerini geri çeviren futbolcu kardeşlerim, Türkiye’nin en büyük açık hava orkestrası olan taraftarlarla sezon sonu şampiyonluğu kutlayacağımıza inancım artık daha da arttı…
*-*******
Hiç bir iyilik karşılıksız kalmaz
Yataktaki adam, başucunda bekleyen genç doktora: -“Allah senden razı olsun evlâdım”, dedi. “Benim için yurtdışından zahmet edip buraya kadar gelmeni, yaşadığım sürece unutmayacağım.” Ameliyat edilen kişi, büyük bir hastahanenin başhekimiydi.
Tedâvisi ancak yurtdışında mümkün görülen hastalığı aniden artınca, doktor arkadaşları onun böyle bir yolculuğa dayanamayacağını anlamış ve kurtarma umudunun azlığına rağmen ameliyatı üstlenmeye karar vermişlerdi. Amaliyatın zor ve yeni bir ihtisas sahası olmasından dolayı biraz tereddütleri de var idi. Fakat o konuda sayılı bir uzman olan bu genç doktor nereden haber almışsa almış ve hızır gibi yetişip onu kurtarmıştı.
Yaşlı doktor, kendisine yapılan bu iyiliğe nasıl mukabele edeceğini bilemiyor ve hemen yanında oturan genç adamın ellerini sıkarcasına tutuyordu. Hayata yeniden dönmenin sevinciyle hiç durmadan konuşurken:
-“Ameliyat için beni bayılttığınızda, her nedense gençlik yıllarıma döndüm”, diye devam etti. “Henüz toy bir asistanken, anne karnındaki bir bebeğin sakat olduğunu anlamış ve onu bu şekilde yaşatmaktansa öldürmeyi düşünürken, kalb atışlarını duyup kıyamamıştım. “Plânlama” bahanesiyle sapasağlam yavruları bile katleden canavarlara rağmen o yavrunun yaşamasını istediğim için, Allah seni imdadıma göndermiş olmalı.”
Genç doktor, ancak bir babanın evlâdına karşı gösterebileceği sıcaklıkla kavranan ellerini kurtarıp biraz geriye çekildi ve dizlerinden aşağısı “takma” olan bacaklarını gösterirken: -“Allah, hiçbir iyiliği unutmaz efendim”, diye gülümsedi. “Kurtardığınız o çocuk bendim.”