Duyarlılık…

Dün kaleme aldığımız “Bir olalım, iri olalım, diri olalım” başlıklı yazımızda özet olarak; iktidar partisinin Odunpazarı İlçe Başkanı Volkan Doğan’ın davet üzerine içkili bir masaya oturmasını, söz konusu masayı birleştirici bir mesajla kamuoyuyla cesurca paylaşmasını, bu paylaşım üzerine bazı çevrelerden tepki almasını ancak bu tepkinin yersiz olduğunu anlatmaya çalışmıştık.
Hatta Doğan’ın çok konuşulan o hareketinin, herkese örnek olması gerektiğini de net ifadelerle vurguladık.
 
*
Derken…
Yazımızın çıktığı sabah bir de ne görelim?
Volkan Doğan söz konusu paylaşımını kaldırmış.
Sandık ki, tepkilere direnemedi ve davasında haklı olmasına rağmen paylaşımı kaldırdı.
 
*
 
Hemen sonra…
Kaldırdığı içkili masa fotoğrafını tekrar paylaştı ancak bir farkla.
Masadaki içki bardakları ve şişesi buzlanmıştı, yani görünmesi engellenmişti.
 
*
 
Bununla birlikte Volkan Doğan’ın asıl niyetini anladık.
Doğan içkili masa fotoğrafını, çocukların eğitim sürecini olumsuz etkileyebileceği düşüncesiyle kaldırmaya karar vermiş.
Fotoğrafı kaldırdıktan sonra bu eylemin siyasi olarak kullanıldığını görünce de, masadaki içki bardakları ve şişesini buzlayarak tekrar paylaşmış.
 
*
 
Evet, olayın aslı astarı bu şekilde.
Genel özeti ise tek kelime:
Duyarlılık.
   
Sakal hamlesi!
Yine Volkan Doğan…
Dikkatinizi çekti mi bilmiyorum…
Sakal bırakmış!
Bir nevi imaj değişikliği yapmış denebilir.
 
*
 
Peki, bunu neden yapmış olabilir?
Tabii ki daha olgun görünebilmek için.
Çünkü bizim insanımız beceri, başarı, akıl kadar; insanların yaş almış olmasına da önem gösterir.
Yaş almış insanların daha deneyimli ve güvenilir olduğunu düşünür.
 
*
 
Mesela ana haber spikerlerini gözünüzün önüne getirmeye çalışın…
Genellikle orta yaş üstüdür.
Bunun temel nedenlerinden bir tanesi, topluma güven verme algısından kaynaklıdır.
Biliyorsunuz ki haber, güven esasına dayalıdır.
 
*
 
Bir politikacının imaj yönetimi önemlidir.
Bu anlamda Doğan’ın “sakal hamlesi” yerinde bir karardır.
 
*
 
NOT: Sakal hamlesinin bir nedeni daha olabilir. Onu da belki daha sonra gündemimize alabiliriz.  
CHP’li belediyeler Bursa’yı örnek alsın!
 
Geçtiğimiz hafta, Eskişehir’de kurulması planlanan kömürlü termik santral meselesini ES TV ekranlarında masaya yatırmıştık.
Program konuklarımız ise Tepebaşı Belediyesi Başkan Yardımcısı Melih Savaş, Termik Santrale Hayır Mitingi Tertip Komitesi Başkanı Günay Ayaz ve Eskişehir Kadınları Platformu Başkanı Şenay Subaşı idi.
 
*
 
Program konuklarının anlattığı iki unsur oldukça dikkatimi çekti.
Bir tanesini Melih Savaş anlattı ve şu öneriyi getirdi: Tıpkı Bursa’da olduğu gibi, Eskişehir’in belediyelerinin de kömürlü termik santral kurulmaması gerekliliği yönünde meclis kararı alması.
Ne dersiniz?
Harika bir öneri değil mi?
Zira örnek verilen belediye, iktidar partisinin yönetiminde olan Bursa Büyükşehir Belediyesi!
İktidar partisi belediyesi “termik santrale hayır” şeklinde bir meclis kararını cesurca alabiliyorsa, aynı cesareti Eskişehir’in CHP’li belediyeleri de gösterebilmelidir diye düşünüyorum.
 
*
 
Bir diğer öneri de Günay Ayaz’dan…
Diyor ki Ayaz: “ÇED raporuna itiraz süreci başladı. İtiraz süresi bitene kadar kamu kurum ve kuruluşlarının yanı sıra yurttaşlarımız da bireysel itirazlarını sunabilirler.”
Peki, nasıl?
BİMER ve CİMER’le!
BİMER aracılığıyla Başbakanlığa, CİMER aracılığıyla ise Cumhurbaşkanlığı’na ÇED raporuyla ilgili görüşler aktarılabilir.
 
*
Evet…
İki ismin iki önemli önerisi bu şekilde.
Bu kıymetli iki öneriyi değerlendirmekse belediyelerin ve vatandaşın elinde.  
Erdal Caferoğlu ve İYİ Parti
 
Geçtiğimiz günlerde “Çok konuşulacak tweetler” başlıklı bir yazı kaleme almıştık.
Yazımızın kahramanı ise Odunpazarı Belediyesi’nin eski başkan yardımcısı Erdal Caferoğlu’ydu.
Caferoğlu’nun kişisel Twitter hesabından yapmış olduğu birkaç paylaşımı MIH sütunlarında değerlendirmiş ve 2019 seçimlerinde Odunpazarı Belediye Başkanlığına aday olmak üzere aktif siyasete geri dönebileceğini ifade etmiştik.
 
*
 
Bugün ise Caferoğlu’nun başka bir paylaşımından söz etmek istiyorum.
Ekran görüntüsünden detaylı incelenebileceği gibi Caferoğlu, Cumhurbaşkanlığı konusunda yapılan bir anketi paylaşmış.
Caferoğlu’nun paylaştığı ankette ise Meral Akşener, en çok oyu alan siyasetçi olmuş.
Dolayısıyla Caferoğlu’nun aynı ankete katılıp Meral Akşener’e oy verme ihtimalinin yüksek olduğu da söylenebilir.
 
*
 
Buradan nereye geleceğim…
Caferoğlu’nu CHP kimliğiyle tanıyoruz.
Eğer ki CHP’den aday olamazsa, hızlı bir çıkış yapan ve Türkiye partisi olma hedefiyle yola çıkan İYİ Parti’den Odunpazarı Belediye Başkan adayı olabilir mi?
 
*
Bu sorunun cevabını 2019’da öğreneceğiz…  
Süleyman Soylu’nun uğraştığı işler!
 
Gündoğdu Mahallesi, belki de Eskişehir’in en sorunlu mahallesi.
Sorunları burada tek tek sıralamaya lüzum görmüyorum zira artık sağır sultan bile bu sorunları duymuş vaziyette.
 
*
 
Biliyorsunuz…
Gündoğdu aynı zamanda metruk binaları, bu binaların içerisinde barınan ve suç üretme oranı yüksek olan kişilerle de ünlü bir mahalle.
Muhtar yıllardır uğraşıyor ancak bir türlü söz konusu binaları yıktıramıyordu.
Aynı muhtar en son çare mahalleliden imza topladı, bu imzaları Valiliğe ve Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’ne gönderdi.
 
*
 
Peki, verilen dilekçelere karşılık olarak ses nereden geldi biliyor musunuz?
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan!
 
*
 
Valiliğin, kaymakamlığın, belediyelerin yıllardır çözmediği işi, Süleyman Soylu bir talimatla halletti.
Talimatı nereye verdi?
Odunpazarı Belediyesi’ne!
Belediye ise yukarıdan gelen bu talimatı ivedilikle uygulayarak söz konusu metruk binaları yıktı.
 
*
 
Peki, hemen gerçekleştirilebilecek bir yıkım niçin yıllardır bekletildi?
Bunu gerçekten anlayabilmek güç.
Demek ki vatandaşın istediğinin herhangi bir hükmü yok.
Kamu kurum ve kuruluşlarına iş yaptırabilmek için mutlaka yukarıda görev yapan güçlü bir iradenin talimat mı vermesi gerekiyor?
 
*
Bir de şöyle düşünelim.
Ülkenin vaziyeti ortadayken, İçişleri Bakanını uğraştırdıkları işe bak!
Yazık vallahi…
 
*
 
Hep diyoruz ya…
Bu ülkede herkes kendi üzerine düşen sorumluluğu yapsa, ihya oluruz diye…
Ama ne yazık ki yapmıyor işte!