Sadi Seda yazdı
Eskişehirspor kurulduğu tarihten bu yana böylesine büyük sıkıntılı bir dönem yaşamamıştı…
Kulübün 165 Milyon TL borcu var…
UEFA ve TFF’de futbolcu ve teknik direktör alacak dosyaları beklemede…
Bu dosyaların toplam bedeli 40 Milyon TL civarında…
Bu yüzden de transfer yasağı konuldu…
Geçen sezon Antalya’da Play-Off maçında Göztepe’yi yenebilseydik siyah-kırmızılı kulüp bugün süper ligde mücadele ediyor olacaktı…
“Süper Lige Hoş geldin” ayakbastı parası olarak 9 Milyon 150 bin USD alacaktı…
Bunun TL karşılığı 32 Milyon…
Farklı gelirler ile bu rakam 50 Milyon TL’ye çıkıyor…
Olmadı, sevinen taraf Göztepe oldu…
Süper Lig hayali gerçekleşmeyince sözleşmesi dolan futbolcular tek tek kulüpten ayrılma kararı aldılar…
Temmuz ayının ortasında yapılan Olağanüstü Genel Kurul’da “ben ekibimle varım” diyerek liste çıkartan Eskişehir Basket’in de Başkanı başarılı iş adamı Sinan Özeçoğlu, güvenoyu alarak başkanlık koltuğuna oturdu…
Kulüpte kalan futbolcuların listesini istedi…
Giden ve gitmeye hazırlanan futbolcuların dışında sözleşmeleri devam ettiği için kulüpte kalanlara baktığında sahaya çıkacak 11 futbolcu bulunamıyordu…
Hesapları incelttirdikten sonra kulübün borcunun açıklanandan daha farklı rakam olduğunu açıkladı…
ETİ’nin dışında reklam geliri yok…
Beklenen kombine ve loca satışları gerçekleşmedi…
Alacaklılar paralarını tahsil etmek için icraya gidiyorlar…
Başkan Sinan Özeçoğlu, siyah-kırmızılı kulüpten giden futbolcularla tek tek görüşerek bazılarını ikna ederek geri döndürdü…
Sezon başı hazırlık kampı yapılamadı…
Teknik Direktör liglerin başlamasına ancak iki hafta kala geldi…
Bütün bu olumsuzlukların yanı sıra yaşanan olumlu hareketlerde var…
Bunlar Eskişehirspor sevdasının üçüncü lige de düşse asla bitmeyeceğini gösteriyor…
Eskişehir’in sevilen iş adamlarından ve bir dönem de siyah-kırmızılı kulüpte yöneticilik de yapan Ali Eldem, geçmişten kalan alacaklarını sildi. Bunun yanı sıra “Loca” alarak zor gününde Eskişehirspor’a destek oldu…
Yine Eskişehir’in genç iş adamlarından Alpata Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tuncer Alpata da loca alarak Eskişehirspor'a katkı verdi.
İki gün önce de MHP Eskişehir İl Başkanı Kadir Bıyık’ın yaptığı çağrıya kulak veren üyeler, Eskişehirspor’un bu zor ve taraftarının desteğine ihtiyaç duyduğu dönem de, 200 adet kombine bilet alarak duyarlılık gösterdiler…
Aynı duyarlılık AK Parti ve CHP’den henüz görülmedi...
Özellikle AK Partili çok sayıda sanayici ve iş adamı var…
Keza CHP’ye gönül vermiş iş adamları da var…
Henüz ortalarda görünmüyorlar!
Organize Sanayii’nde faaliyet gösteren fabrikaların sahipleri aralarında 4’er kişi oluştursa 20 loca alabilirler…
Yanlarında çalışan işçi veya memurlarına kombine bilet alarak işçilerinede jest yapabilirler...
En önemlisi de Ticaret Odası ve Sanayi Odası, Ticaret Borsa’sı birer havuz yaparak Eskişehirspor’a kaynak sağlayabilirler…
Bir memur sendikası bir deplasman masraflarını üstlenebiliyorsa, Ticaret ve Sanayi Odalarının fabrika ve büyük şirketleri olan üyeleri deplasman masraflarını üstlenmiş olsalar o bile şu dönemde ciddi destek sayılır…
Özetle; biraz daha duyarlılık göstererek, bu zor gününde hepimiz Eskişehirspor Kulübüne destek olmak zorundayız…
*-*******
Seçimi bir oyla kaybederlerse!
İki Eskişehir Milletvekili Gaye Usluer ile Cemal Okan Yüksel, CHP Grup Başkanvekilliği için kulis yapıyorlar…
Aday olmalarına bir engel yok…
Demokratik bir seçim olacak…
CHP Milletvekilleri kendi içlerinden aday olanların arasından grup başkan vekillerini seçecekler…
Gaye Hoca’nın da Yüksel’in de her milletvekili gibi bu yarışta olmalarından, hatta seçilmelerinden biz Eskişehirliler olarak gurur duyarız…
Ancak üç milletvekili olan bir şehirden ikisinin aynı yarışta olması acaba ne kadar doğru?
Ankara 36, Bursa 20, İstanbul 97, İzmir 28, Konya 15, Kocaeli 13, Gaziantep 14, Şanlıurfa 14 milletvekili çıkarıyor…
Bu illerden birisinde iki aday çıksa normal karşılanabilir…
Gaye Usluer ile Cemal Okan Yüksel kulislere başlamışlar…
Kendilerine oy isterken acaba ne söylüyorlar?
Gaye Hoca,“Ben yıllardır üniversite de hocalık yaptım. Topluklara nasıl hitap edileceğini, bir topluluğun nasıl yönetibileceğini Cemal’den daha iyi bilirim” mi diyecek?
Cemal Okan Yüksel de:
“Ben yıllardır avukatlık yapıyorum. Birçok hâkimin, savcının karşısında müvekkillerimi savundum. Hitabetim oldukça iyidir mi” diyerek oy isteyecek?
Acaba kendilerine oy isterken bir milletvekili,”Topu topu üç milletvekilisiniz. İkiniz aday. Neden kendi aranızda anlaşıp da aday sayısını bire indirmiyorsunuz. Ben ikinizi de seviyorum. Sandığa gittiğimde tercihimi hanginiz hakkında kullanayım. O zaman ikiniz arasında ayırım yapmamak adına tercihimi bir başka isimden yana kullanmak zorundayım” derse ne cevap verecekler acaba doğrusu merak ediyorum…
Örneğin Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer…
Seçimde sandık başında “Gaye Hoca’ya mı, Cemal’e mi oy versem” diye düşünecektir…
Her ikisi de aynı şehrin milletvekili…
Oysaki üç milletvekili tek yumruk olsa, içlerinde bir isim belirleyip arkasında, yanında dursalar daha doğru olmaz mı?
Üç milletvekili birden tek kişi hakkında kulis yapsalar belki de daha etkili olacaklar…
Seçimde haklı olarak Gaye Usluer ile Cemal Okan Yüksel kendilerine oy verecekler…
Sandıklar açıldığında Gaye Hoca ve Yüksel, seçimi bir oyla kaybetmiş olsalar üzülmezler mi?