İktidar ya da muhalefet partisi olsa anlarım.
Mecliste sandalyesi olan herhangi bir parti olsa anlarım.
İdeolojisi kanıksanmış ve köklü geçmişi olan bir parti olsa anlarım.
Lakin!
Yeni kurulmuş, hiç seçime girmemiş, meclis ya da yerel yönetimlerde bir sandalyesi olmayan ve ideolojisi henüz kanıksanmamış bir partide güç savaşı yaşanmasını anlamam, anlayamam.
Malumunuz siyasi hayatımıza pandemi sürecinde dâhil olan yeni partiler var.
Gelecek, Deva ve son olarak Memleket Partisi…
3 partinin Eskişehir performanslarına bakacak olursak, tablo mükemmel diyemeyiz.
Deva biraz derli toplu ve bir çaba içersinde olsa da zaman zaman bazı ilçe yöneticilerinin genel merkez ile temasa geçip il yönetimini şikâyet ettiğini duyuyoruz.
Gelecek partisi zaten evlere şenlik. Tepebaşı İlçe Başkanı Kasım Karakaş ve Gençlik Kolları Başkanı Ahmet Bakır dışında paramparça…
Memleket Partisi ise kurulmasa daha sempatik diyebileceğimiz kadar absürt işlere imza atmaya devam ediyor.
Zaten basın ile tanışma hikâyesi ve iletişimi ilk gün kaosa dönüşen parti henüz kuramadığı örgüt konusunda bile “skandal olarak tabir edeceğimiz işlerle anılmaya devam ediyor.
İl Başkanının başına buyruk hareket etmesi, henüz parti kurulmadan önce oluşan topluluktan kendisine rakip gördüğü isimleri yönetimden aforoz etmesi, partiyi tüzel bir kişilik değil de bir işyeri gibi görüp kendisini işveren yerine koyduğu ve emirler yağdırdığına dair o kadar çok söylenti, o kadar çok şikâyet var ki anlamak mümkün değil…
Daha da vahimi ilerleyen günlerde bir kongre olacağı ve kongre öncesi karşısına aday çıkabilecek isimleri ve onları destekleyenleri tehdit ettiğine dair iddiaların arka arkası kesilmiyor.
Hatta karşıt olarak gördüğü ekibe “kazanmak için her şeyi yapabilirsiniz ama sonuçlarınıza katlanacaksınız” gibi bir mesaj attığı da iddialar arasında.
Ne yazık ki bu olup biteni anlamam mümkün değil.
Henüz yeni bir partide güç savaşı olmaz, olmamalı.
Yeni kurulmuş bir partinin örgütü tüm mesaisini iletişim üzerine kurmalı. Kendini ifade etmek, ideolojini daha çok insana ulaştırmak için durmadan çalışmalı.
Herkesin iktidar baskısından çekindiği bir dönemde kazanılmış insanları pamuklara sarıp korumalı. Daha ilk seçime girmeden küstürmemeli.
Basın ile kitle temsilcileri ile müthiş bir diyalog yakalamalı. İkna edici, şehre hakim ve bir şeyler yapabileceğine dair güven veren bir yapı oluşmalı.
Eleştiriyi kaldırmalı, tahammül edebilmeli ve gereken dersleri çıkarıp yola öyle devam etmeli.
Yani yeni bir parti sürece 3 – 0 geriden geldiğini kabul ederek hareket etmeli ve ona göre bir sinerji oluşturmalı.
Ancak Memleket Partisi tam tersi istikamette ilerliyor. 3-0 geriden değil de 5-0 öndeymiş gibi davranıyor.
Ben garipsiyorum, anlayamıyorum. Hele ki Eskişehir’de hele ki Gaye Usluer gibi hem deneyimli bir siyasetçi hem de Eskişehirli bir ismin o partide Genel Başkan Vekili olmasına rağmen partinin il başkanı bu kadar hoyratsa takdiri sizlere bırakıyorum.