Arif Anbar yazdı
Tüketiciyi Destekleme Derneği (TÜKDES) Genel Başkanı Süleyman Bakal’dan, Alpu’ya kurulması planlanan kömürlü termik santrale ilişkin oldukça cesur bir açıklama geldi.
“Cesur açıklama” diyorum çünkü…
Bakal iktidar partisine oldukça yakın bir isim.
Hatta genel başkanlığını yaptığı TÜKDES’e, çoğu zaman AKDES denildiği dahi olur.
*
Dilerseniz öncelikle, Bakal’ın o açıklamalarını özetle okuyalım:
“Türkiye’de 141 ova, tarımsal sit alanı ilan edildi. Anadolu’nun buğday deposu 51 bin hektarlık Alpu Ovası da, bu kapsamdadır. Tüketiciyi Destekleme Derneği olarak; Alpu Ovası’nda bulunan kömürün ovaya yaklaşık 90 Km., Eskişehir kent merkezine 140 km mesafede kurulu bulunan Mihalıççık İlçemizdeki ADULARYA termik santralında işlenmesini, elektriğe dönüştürülmesini öneriyoruz. ADULARYA Termik Santralı verimsiz topraklar üzerine kurulmuş olup, yoğun nüfusun yaşadığı kent merkezlerinden uzaktadır. Gelin Çayın Taşı ile Çayın Kuşunu vuralım, Alpu Ovası’ndan çıkardığımız kömürü, verimsiz araziler üzerinde Mihallıççık-Koyunağılı’nda hazır kurulmuş olan ADULARYA Termik Santralında işleyelim. Hem ekonomik hem de Eskişehir’e zararlı olmayacak bir çözüm üretelim.”
*
Kısacası Bakal, Alpu’ya kurulması planlanan kömürlü termik santralin, Alpu ovasını yok edeceğini, insana ve çevreye ciddi zarar vereceğini, ekonomik olmayacağını, bu nedenle kurulmaması gerektiğini ifade etmek istiyor.
Bunun yanı sıra, yer altı kaynaklarımızdan olan kömürün çıkarılmasını desteklediğini, çıkarılan kömürün de Mihalıççık’ta “kuş uçmaz, kervan geçmez” bir alana kurulmuş olan ADULARYA termik santralinde işletilmesi gerektiğini öneriyor.
*
Bakal’ın ayağı yere basan bu görüşleri, ister istemez akıllara şu soruyu getiriyor:
“Alpu’ya termik santral kurulmasa, sadece kömür çıkarılsa tarım arazileri zarar görecek mi?”
*
Bu sorunun cevabını, Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Özer Ülker ve Maden Mühendisleri Odası İl Temsilcisi Ümit Yıldırım verdi.
*
Başkan Ülker şunları ifade etti:
“Biz en baştan beri termik santrale karşı olduğumuzu, yer altı kaynaklarımızın çıkarılmasında ise herhangi bir sorun olmadığını söyledik. Kömür içinde aynı düşüncemiz geçerli. Kömür çıkarıldığında, tarım arazileri çok düşük miktarda da olsa mutlaka etkilenir. Ancak tehlike yaratmaz. Altta kömür çıkarılırken üstte tarım yapılabilir.”
*
Şimdi de Maden Mühendisleri Odası İl Temsilcisi Ümit Yıldırım’ın görüşlerini okuyalım:
“Kömür çıkartılırken mutlaka küçük hasarlar olabilir. Ancak meydana gelen bu hasarlar kolaylıkla düzeltilebilir. Yani tarıma herhangi bir zararı olmaz.”
*
İki uzman görüşü böyle.
Bu görüşlerden sonra Süleyman Bakal’ın önerisi, daha da ciddiyet kazanıyor.
Tahminimce, üzerinde uzun uzadıya araştırma yapılarak paylaşılmış bir görüşe benziyor.
*
Bakal’ın önerisi değerlendirilirse eğer, önemli bir sorun bizi bekliyor.
Pahalı taşımacılık!
Çünkü Mihalıççık’a giden bir tren hattımız yok.
Yani yük trenleriyle, çıkarılan kömürü taşıma şansımız kalmıyor.
Bununla birlikte uzmanlar, kömürün ADULARYA Termik Santrali’ne götürülebilmesi için 6 - 7 bin araçlık bir filo kurulması gerekliliğinin doğabileceğini ifade ediyor.
Bu taşımacılık oldukça pahalı.
On binlerce aracı, hele ki ağır tonajlı araçları kaldırabilmesi için mevcut yollarda tadilat ve yeni yollar yapılması ihtiyacı da doğabilir.
*
Ancak insanı ve çevreyi tehdit eden termik santralin kurulacak olmasının yanında bu sorun, devede kulak değil, kıl kalır.
Dolayısıyla bu küçük sorun kolaylıkla çözülebilir.
*
Evet…
Bakal’ın önerisi hafife alınmamalı ve üzerinde tartışılmalı.
Özellikle AKP İl Başkanı Dündar Ünlü bu konuya yoğunlaşmalı.
Çünkü sanıyorum termik santral meselesinden o da rahatsız ve bu konu uykularını kaçırıyor.
İşte Dündar Ünlü için bir çıkış noktası.
Üstüne düşmek için tam sırası.