Şinasi Kula yazdı
Dört yıl öncesine kadar ailemizin bir parçası, ilk göz ağrımızdı Şanslı! Onun sayesinde gönül gözümün daha da açıldığını, doğaya ve onun parçası olan tüm canlılara koşulsuz bir sevgi beslemeyi öğrendim.
Ya o insanlaştı zamanla, ya da ben kedileştim bilemem! Onun gururlu, ağır abi duruşunu inanılmaz özlüyorum her geçen gün. Kanser onu elimizden alıp götürdüğü günden bu yana; evimizin içinde hep beklenen ve her anışımızda gözyaşlarımızı tutamadığımız bir özlem o bal gözlü oğlumuz. Sağlığında ona ithafen yazmış olduğum bir köşe yazımı paylaşmak geldi bugün yüreğimden…
***
Şanslı, dokuz yıl önce bir bahar sabahı yaşantımıza girip parçamız olan kedimizin adı. Yârimle bir Pazar sabahı “İzmir’in Zeytinalanı” semtinde gezintiye çıktığımızda, ayaklarımızın dibine yuvarlanarak düşe kalka geldiği o andan itibaren hayatımızın tam ortasında. Onu tanımadan önce de bir hayvan sever olduğumu, doğa tutkunu olduğumu söylediğim anların samimiyetsizliğini şimdilerde daha iyi anlıyorum. Nasıl bir şiiri anlamak için yaşamak gerekirse bu dediğim tanımlamaları hak etmek için de o sevgiyi doyasıya içmek, emek vermek gerekirmiş...
Öyle bir sevgi ki onu tanıdıktan sonra dünyadaki tüm kedi ve köpekleri koşulsuz sever olduk. Bu yüzden ki her gördüğümüz sahipsiz yavruyu sokaktan kurtaralım derken beş adet kediciğimiz daha oldu. Şanslı ile evimizin balkonunda rutin sohbetlerimiz olur. Sık soru soran bir kedi değildir lakin sorduğu sorulara cevap vermekte kimi zaman zorlandığım olur. Dün oldukça sıkıntılı ve kaprisli bir ruh hali ile şunu sordu;
-Şinasi dede, Başbakanımız kedileri niçin sevmiyor ki?
-Hayda, oğlum neredenden çıkardın onu? Sevmez mi hiç, koca başbakan seviyordur yahu!
-Sen öyle san, kedi karikatürlü mizah yapanları mahkemeye vermiyor mu?
-Şey, öyle de, ama…
-Hiç kıvırma Şinasi dede, göreceksin bir gün tüm kedileri toplatıp bizi de mahkemeye verecek. Üstelik biz hiç bölücülük yapmadığımız halde...
-Şanlı, seninki tam paranoya evladım, yok öyle bir şey.
-Şu Ergenekon davasını da bir sonuca erdirseler ya, kabak tadı verdi artık.
-Ulan ne ilgisi var şimdi konumuzla Şanslı?
-Dede ne safsın ya! Böylesi gündemlerle esas baş belası olan hayat pahalılığı, işsizlik, aşsızlık güme gidiyor. Sizler kahve köşelerinde okey oynarken kim Ergen, kim kondu, kim konacak diye lakırdılar ederken atı alan Üsküdar’ı geçiyor. Valla şu dava biran önce sonuçlansın artık, suçlu suçsuz belli olsun da sizler de ülkenizin gerçek gündemi olan hayat pahalılığını ve işsizliği konuşur olun her yerde.
-Ulan nankör kedi ben seni hayat pahalı diye mamasız bıraktım mı hiç?
-Bırakmadın bırakmasına ama en ucuzundan dayadığın mamalar sayesinde dakika başı yellenir olduk be dede! Adam gibi bir zam talep etseniz hak arayıp da, bizde ara sıra ciğer yüzü görsek olmaz mı yaaavvv?
-Eh be Şanslı sohbetin içine ettin be oğlum, ben üşüdüm içeri giriyorum.
-Kaçma Şinasi dede, kaçtıkça sıra sana gelecek…
SİZİN SESİNİZ
Orman Fidanlığı…
Duyarlı okurumuz Sayın Ümit Önder fotoğraflayarak bir sorunu bana iletmiş. Bana da paylaşmak düşüyor sadece…
Şinasi Bey, sizlerden bir isteğim olacak bu şahsi bir istek değildir! Yıllardan beri orman fidanlığına gider temiz hava alır günün yorgunluğunu atardık(son 3 yıldan beri burası o günde söylediğim gibi kupon arazisi olarak tutuluyor). Burası yaz ve kış 8 TL’ye giriliyordu. Şehre en yakın hatta otobüsle gidilebilecek kadar yakın bir yere; bu giriş parasını çok bulan da vardı ve bence de çoktu. Orman işletme müdürlüğü burayı başıboş bıraktı. Yazın belediye ye onlarca şikâyet üzerine çöp konteynırı koydurduk. Bu sefer oraya ilk yıllar orman işletmesi müdürü Akın Beyi defalarca aramamız sonucu haftada iki gün temizlettirip çöp konteynırlarına koydurdu. Belediyeyi sıkıştırdık ilginç sıcak havalarda böcekler türedi. İlaçlattık ama yine yetersiz, ağaçlar bakımsızlıktan kimi kuru dallar oraya gelenlerin arabalarının üstüne düşen mi ararsın insanların kafasına düşen mi! Bunları fotoğraflatıp ES TV’ye verdim ama çözüm yok. Orman bu yıl tamamen elini çekti. Sizler yerel basın olarak ilgilenmiyorsunuz. Benim burada sabit 9 köpeğim var bazen bu sayı 15-20 yi bulduğu da oluyor. Haftada iki gün yaz ve kış olmak kaydıyla oraya beslemeye eşimle beraber gidiyoruz. Geçen hafta arazide kara gömülmüş çöpün içinden geçen bir aile boş şişelerde varmış çöpün içinde lastiklerini yardı. Ağaçlar hava ısınınca insana zarar veren böcek üretiyor. İlaçlanmamış ve yılların pisliği lütfen sizden ricam burayı kupon arazisi olarak gözden düşülüp çok kısa bir zamanda buralarda villalar mı görmek istersiniz? İlgilenirseniz seviniriz…