Seçimlere 51 gün kaldı. Tüm partiler harıl harıl (çok çalışmak, durmadan çalışmak) çalışırken Demokrat Partide ise çalışmak yerine eski hastalık yine nüksetmiş. Birilerinin başına çorap örmek için çalışmaya başlamışlar.
Geçmişte İl Başkanlığı ve Merkez İlçe Başkanlığı yaptığı dönemlerde ‘seçimle gelenler, seçimle gitmeli’ diye bağıran DP eski milletvekili Fevzi Yalçın’da il ve ilçe yönetimlerinin düşmesi yönünde çalışması içerisinde yer aldığını birileri kulağına fısıldadı. Ben bunu iddia olarak değerlendiriyorum. Çünkü gözümle görmedim, kulağımla görmedim.
Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, tam seçim üzeri olağan üstü kurultay kararı aldırarak geçtiğimiz ay sadece Genel İdare Kurulu, Merkez Karar Kurulu gibi kurulların yenilenmesini istedi. Genel Başkan seçimini kurultay gündemine koymadılar. Koymuş olsalardı belki Gültekin Uysal’ın karşısına liste çıkaranlar olacaktı. Belki de rakip olarak çıkan liste seçimi kazanacaktı.
Bu kurultay öncesi Genel İdare Kurulu’nda ve başkanlık divanında bulunan Adalet Partisi Gençlik Kolları Genel Başkan Yardımcılığı ve Adalet Partisi Genel Sekreter Yardımcılığı gibi görevler üstlenen Eskişehir’in çocuğu Adnan Turfan, Genel Başkan Uysal ile tartışarak başkanlık divanından istifa etmişti.
ADNAN TURFANI HARCAYAN UYSAL’A
ESKİŞEHİR’Lİ ÜÇ İSİM DESTEK VERDİ
Kurultayda Eskişehirli delegeler birlikte hareket ederken, Merkez Karar üyesi olan DP Tepebaşı eski İlçe Başkanı Hasan Hüseyin Kaya ile Necmettin Yavuz ise Eskişehir çocuğu Adnan Turfan’ı dışlayan DP Genel Başkanı Gültekin Uysal’a destek verdiler. Bu desteklerinin mükâfatını da tekrar Merkez Karar Kurulu’na girerek gördüler.
DYP Eskişehir eski Milletvekili Fevzi Yalçın’da Genel Başkan Uysal’a destek verdi. O da bu desteğinin mükâfatını Genel İdare Kurulu üyesi olmakla aldı.
Her üç isimde Adalet Partisi, Doğru Yol Partisi ve Demokrat Partisi’nde yıllardır çeşitli görevlerde bulunan Eskişehir çocuğu Adnan Turfan’ı istifaya zorlayan Genel Başkan Gültekin Uysal’a karşı bayrak açacaklarına destek verdiler.
YALÇIN ADAYLIKTAN NEDEN ÇEKİLDİ?
7 Nisan 2015 tarihi siyasi partilerin Yüksek Seçim Kurulu’na milletvekili aday isimlerini bildirmelerinin son günü idi. Demokrat Parti Genel Merkezi tarafından Yüksek Seçim Kurulu’na verdiği milletvekili aday listesinde Fevzi Yalçın’ın Eskişehir’den birinci sırada yer aldığı basına servis edildi.
Eskişehir’de yayın yapan tüm gazetelerin 8 Nisan 2015 tarihli nüshalarında milletvekili aday listesinin başında Fevzi Yalçın yer alıyordu. Dün duydum Yalçın, milletvekili adaylığından çekilmiş.
Aday listesinin birinci sırasına ise Fevzi Yalçın’ın yerine MKK Üyesi Hasan Hüseyin Kaya yazılmış. İkinci sıraya ise emekli öğretmen Mustafa Kaya kaydırılmış.
Basının ve partililerinin huzurunda ‘adayım’ diyen Fevzi Yalçın, bugün ne oldu da adaylıktan vaz geçti? DP’lilerin çoğunluğunun Yalçın’ın adaylıktan çekildiğinin haberi olmamış. Duyunca şaşırmışlar ve gerekçesini bir birlerine sormuşlar.
MADDİ DESTEK VERECEK İSİMLER
MİLLETVEKİLİ ADAYI YAPILMADI
Oysa benim bildiğim mevcut adayların dışında partiye bağışta bulunmaya hazır milletvekili adayı olmak isteyen 4-5 kişi vardı. Bunlardan birisi 30 Mart 2014 tarihinde yapılan mahalli idareler seçimin de Büyükşehir Belediye Başkan adayı olmuş Şükrü Ketenci idi. Eskişehir’de kariyer sahibi üç kişinin daha aday olmak için İl Başkanı Emre Demir ile görüşmeler yaptıklarını da biliyorum.
Bu kariyer ve isim yapmış kişiler aday olmak için partiden teklif beklerken, ellerini cebine atmayan, partiye tek kuruş dahi maddi destekleri bulunmayan isimler, birileri öyle istediği için milletvekili adayı yapıldılar.
YÖNETİMLERDEN İSTİFA
ETMELERİNİ Mİ İSTİYORLAR?
Mart ayında yapılan kurultayda Genel İdare Kurulu (GİK) üyeliğine seçilen Fevzi Yalçın ile MKK’ya yeniden girmeyi başaran Hasan Hüseyin Kaya ve Necmettin Yavuz, Odunpazarı İlçe Yönetim Kurulunda görev alan bazı isimlere telefon edip partiye davet ediyorlarmış. Kendilerinden yönetimden istifa etmelerini, yeni oluşacak yönetimde kendisine yeniden görev verileceğini söylüyorlarmış.
Bunu Odunpazarı İlçe Başkanı Muharrem Karaçay anlattı. Kendisine bir yönetim kurulu üyesi söylemiş. Karaçay, dün partide karşılaştığı MKK üyesi Hasan Hüseyin Kaya’nın yüzüne karşıda söylemiş.
Bugüne kadar yüz yüze görüştükleri Odunpazarı İlçe Yönetimden bir tek kişiyi bile istifa etmemiş. İlerleyen günlerde ne olur bilemem.
“Seçimle göreve gelenler, seçimle gitmeli” diye geçmişte bağıranlar, hatta görevden alındıkları için büyük tepki koyanlar, bugün İl, Odunpazarı ve Tepebaşı İlçe teşkilatlarının istifalarını yoksa dört gözle mi bekliyorlar.
Seçim öncesi binde 6 olan oy oranını yüzde 3’ün üzerine çıkararak hazine yardımı almak için harcanması gereken zamanın, maalesef mevcut yönetimlerin istifaya zorlanarak yeni yönetimlerin oluşması için harcanması kime ne yarar sağlayacak anlamış değilim.
Allah’tan DP iktidar veya iktidar ortağı parti değil. Birde o durumda olsaydı, bakın o zamanlar neler olacakmış?
Ben birilerini yönetim kurulu üyeliğinden istifa etmeleri için ikna etmeye çalışması içerisinde oldukları iddia edilen kişilere Hacı Bektaş Veli’nin; “Bir olalım, diri olalım, iri olalım” vecizesi ve Yunus Emre’nin “Gelin tanış olalım/İşi kolay kılalım/Sevelim sevilelim/Dünya kimseye kalmaz” şiirini hatırlatarak yazıma noktayı koyuyorum.
Aşiretlerden Şenel’e destek
Gerek devlet memuru iken gerekse devlet memurluğundan ayrıldıktan sonra yıllardır gönül ve destek verdiği Cumhuriyet Halk Partisinden iki kez milletvekili aday adayı oldu. 7 Haziran’da yapılacak olan milletvekili genel seçimlerinde milletvekili aday adaylığı için bir kez daha Genel Merkeze müracaatını yaptı.
Süheyl Batum’un kontenjandan birinci sıra adayı gösterildiği 2011 seçimlerinde CHP’nin üçüncü sıra adayı idi. O seçimlerde CHP Eskişehir’den iki milletvekili çıkarınca sandıkta kaldı.
Bu kez en azından yine ilk üç içerisinde olacağını umuyordu. Ancak açıklanan milletvekili aday listesinde bu kez 6 aday arasında bile olmayınca buna tepki göstererek CHP’den istifa ederek bağımsız aday oldu.
Eskişehir’de bağımsız adayın seçimi kazanması çok zor. Geçmişte şansını deneyenler oldu. En son örnek ise rahmetli hayırsever iş adamı Eşref Çakır’dı. Çakır, çok para harcadı. Sadece seçim öncesi değil, gündemde seçim olmazken bile çok sayıda fakir fukaraya ne yardımlar yaptığını biliyorum. O bile umduğunu bulamadı.
Bugünlerde sokakta, bir AVM’de, caddede, tramvayda, otobüste karşılaştığım aşiretlerde CHP’ye büyük tepki var.
‘Muharrem Şenel’in bu dönem hakkıydı. Listede mutlaka olması gerekirdi. Devlet memuruyken bile CHP’nin bütün etkinliklerinde ön planda durdu. Gezi eylemlerine katılarak CHP’ye destek verdi. Mükâfatını da liste dışı kalarak aldı’ diyorlar.
‘Bu seçimde oyumuz bağımsız aday Muharrem Şenel’e’ diyerek son noktayı koyuyorlar.
Muharrem Şenel’e aşiretlerden ne kadar oy gelir. Aşiret olmayanların ne kadarı oyları ile destek verir bilmemem.
Ama bildiğim tek şey. Binde, üç binde, beş binde, 10 binde veya 30 binde oy alsa Muharrem Şenel’e bu oyların büyük çoğunluğu daha önce CHP’ye oy verenlerden gelecek.
Muharrem Şenel’e gidecek oyların yüzde 90’ı CHP’den kaymış olacak. Bu da CHP’ye büyük yara verecek.
Bakalım gerçekten aşiretler sözünde duracak mı? Kaçı Muharren Şenel’e destek verecek? Bu destek Şenel’i milletvekili çıkarmaya yetecek mi? Yoksa CHP’ye üçüncü milletvekilini mi kaybettirecek?