Yıllarca Adalet Partisi, onun devamı olan Doğru Yol Partisi’ni sırtında taşıyan Süleyman Demirel Cumhurbaşkanı seçildikten sonra, emaneti “Manevi kızım” dediği Tansu Çiller devraldı. Türkiye’nin ilk kadın Başbakanı oldu. Ancak daha sonra üst üste gelen başarısızlık ve DYP’nin baraj altında kalmasından sonra genel başkanlıktan istifa etti. Bir daha da yapılan tüm çağrılara, davetlere rağmen partiye dönmedi.
Tansu Çiller’den sonra genel başkanlık koltuğuna oturanlar da, partinin erimesine engel olamadılar. Mehmet Ağar, Süleyman Soylu, Hüsamettin Cindoruk gibi isimler partiyi toparlayamadı. Yeni bir umut olarak görülerek genel başkan seçilen Namık Kemal Zeybek ile DP tabanı uyum sağlayamadı. Doku uyuşmazlığı yaşandı.
Bunun farkına varan Zeybek, DP Genel Başkanlığı’ndan olağanüstü kurultay kararı alarak sessiz sedasız ayrıldı.
5 Mayıs 2012 tarihinde yapılan Olağanüstü Kurultay’da, ikinci turda salt çoğunluğu sağlayan 36 yaşındaki Gültekin Uysal, DP Genel Başkanı oldu.
Pazar günü 27 Mayıs 1960 ihtilalının 52’nci yıl dönümü idi. 52 yıl önce 27 Mayıs 1960 darbesiyle Demokrat Parti Genel Başkanı ve Başbakan Adnan Menderes Eskişehir-Kütahya arasında seyir ederken yakalanıp gözaltına alınmıştı. Sonrasında yapılan yargılamada verilen idam kararı sonucunda idam edildi. Demokrat Parti için 27 Mayıs tarihi işte bu nedenden dolayı önem taşıyor.
İşte Demokrat Parti’nin genç ve yeni genel başkanı Uysal’da, 27 Mayıs günü gözaltına alınan ve sonrasında idam edilen Adnan Menderes ile Eskişehir Milletvekili ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan’ı anmak için ilk teşkilat ziyaretini Eskişehir’e gerçekleştirdi.
DP Eskişehir teşkilatı, genç Genel Başkanları Gültekin Uysal için, Ankara yolu üzerindeki Arçelik Fabrikası önünde karşılama yaptı.
Karşılamada gördüğüm bazı eski partilinin yıllardan beri partiye ayak basmadığını söylediler. Kim bunlar? Diye sorduğumda. Eski il başkanlarından olan partinin duayenlerinden Necati Okuroğlu başta olmak üzere il, merkez ilçe başkanlığı, belediye ve il genel meclisi üyeliği yapmış isimleri saydılar.
Okuroğlu ile birlikte Fevzi Yalçın, Mustafa Barış, İzzet Atik, Mehmet Ağdacı gibi isimlerinde karşılamaya gelmeleri, parti içinde Gültekin Uysal’ın Genel Başkan olmasıyla eski birlik beraberlik havasının geri döndüğü şeklinde yorumlandı. Karşılamada ben 100’e yakın araç saydım. Bir partili ise 140 araba olduğunu söyledi. Araçlarda en az 3-4 kişinin olduğunu gördüm. Nerden baksanız en az 500’e yakın partili Genel Başkanları Uysal’ı karşılamaya gelmiş.
Yıllar sonra ben ilk kez Demokrat Partililer’in bir genel başkanlarını böylesine samimi, candan ve kalabalık olarak karşıladıklarını gördüm. Karşılamadan sonra DP İl binasına geldiğimizde ise salon tıklım tıklım dolu idi.
Yeni Genel Başkan Uysal’a, Eskişehir’deki gibi aynı ilgi eğer diğer illerde de gösterilir ve partisinin yeniden başarılı olacağına inanan DP’liler, emaneten durdukları diğer partilerin çatısı altından yeniden yuvalarına geri dönerlerse, önümüzdeki genel seçimlerde Demokrat Parti yüzde 10 barajını aşıp meclise girebilir.
Mısırları kim denetliyor?
Son 2-3 yıldan beri tane kaynamış mısır satanların sayısı aldı başını gidiyor. Kimileri, mısır arabalarıyla kaldırımları adeta işgal ederek satış yapıyor, kimisi ise insanların yürümeleri için yapılmış yaya kaldırımları nerede ise tamamen kapatmış.
Her iki ilçe belediyeleri, bardakta kaynamış mısır satanların kaldırımları işgal etmelerine göz yumdukları gerekçesiyle tepkiler alıyoruz. Yayaların rahat yürüyebilmeleri için bazı cadde ve sokaklarda geniş tutulan kaldırımlarda, yapılan işgaliyelerden dolayı yürümek zorlaştı.
Bardakta satılan mısırları kim kontrol ediyor, kim denetliyor bugüne kadar hiç rastlamadım. Geçmişte gerek Ziraat Mühendisleri gerekse Gıda Mühendisleri Odaları tarafından yapılan açıklamalarda, ülkemizde üretilen mısırların GDO (GDO, yani genetiği değiştirilmiş organizma, bir canlının genetik özelliklerinin insan eliyle laboratuar ortamında değiştirilmesiyle elde edilir) içerdiği belirtiliyordu. Bu GDO’lu mısırlar toplandı mı? Yoksa cadde ve sokaklardaki o araçlarda mı sattırdılar.
Bardakta mısır satanların önlerinden geçerken kullandıkları yağlara, soslara baktığımda bazılarının ucuz yağ ve sos kullandıklarını görüyorum. Bu ucuz margarin yağları ile ucuz soslar evimin kapısından içeriye girmedi. Birçok kişinin de girmediğine inanıyorum.
Ancak evimize sokmadığımız o yağları, sosları çocuklarımız hatta eşlerimizin yediklerini görüyorum. Bunları denetleyecek olan kurum Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü. Acaba bugüne kadar hiç denetim yapılmış mı? Yapıldı ise GDO’lu mısırlara rastlandı mı? Ucuz yağ ve sos kullandıklarından dolayı herhangi bir işlem yapıldı mı? Merak ediyorum doğrusu.
GÜNÜN SÖZÜ:
Bir insanda, kendini yüksek görme, hırs ve şehvet varsa, bunlar, konuşurken soğan yemiş gibi kokar.
GÜNÜN FIKRASI:
Mazeret
Temel askerliğini yapıyormuş. Bölükte kırk ere izin vermişler. Geç kalırlarsa çadır hapsi var, ancak iyi bir mazeretleri olursa affedilecekler. Kırk kişiden otuz dokuzu da geç kalmış, hep ayni mazeret:
- Atla istasyona celeydum. At catladi, tren kaçtı, geç kaldum.
Temel'e sıra gelmiş.
- Senin de mi atin çatladı, diye sormuşlar.
- Hayır, demiş. Yoldaki otuz dokuz at leşini geçemedum.