Görüşler
Donkişot’lar!..
Sütunlarımızın "Kolsuz Yaşar”ı olan "Yaşar Arda" ile takılırız çoğu kez...
Birimiz "Sanço Panço" olur...
Kim önce kaparsa da "Donkişot!"
Dünyaya yüzyıllar öncesinden gelmenin özentisini yaşarız...
Oysa, herkes kendi çağında yaşar ve gider...
Ama nesiller, çağlar insanı gerçekten düşündürüyor! ..
Örneğin, "Spartacus" dünyaya erken mi geldi?
Köleliğin ortadan kalktığı bir çağda dünyaya gelseydi, belki "Donkişot”tan önce "Donkişot" olurdu!
"Voltaire", ikiyüzyıl sonra yaşamış olsaydı, düşündükleri, yazdıkları için onca çileyi, sürgünü çeker miydi?
Ünlü gökbilimci-fizikçi "Galileo.."
Adam asırlar önce dünyanın evrenin merkezinde değil, güneyin çevresinde dönen bir gezegen olduğunu söylemiş... Kilise karşı çıkmış, günlerce sorgulamışlar… Canından olmamak için pişmanlık dilekçesi vermiş ve kurtulmuş, ama evinde kahrından ölmüş...
Aradan asırlar geçtikten sonra "Papa Jean Paul", Kilise'nin bu haksızlığını kabul etmiş ve "Galileo" aklanmıştı...
"Kristof Colomb", 1492’de yeni dünyayı keşfediyor.. Adam tarih değiştiriyor...
Ama o da asırlar sonra suçlanıyor :
"Irkçılıkla…”
Düşünün, biri çağında kahraman, diğeri çağımıza kadar kilise için pişmanlık dilekçesi vermiş adi bir mahkum...
"Acaba, şimdi hangisi cennette?"
Ama ne olursa olsun, insanlık kendi tarihini yargılayabiliyorsa, bundan alınacak çok ders vardır...
…….
Günümüzde ve özellikle ülkemizde benzer olguların çoğunu yaşar gibiyiz...
"Ne katillere ışık yakıyoruz!"
Çevreye de şöyle bir bakın..
Sallasan "Donkişot" çıkıyor!
Ama unutulmamalı ki..
“Bir o kadar da Servantes var!..”