Dokunanlar, dokunmayanlar

Yaşamın İçinden: Ömer Duru

 Ülkede bütün sorunlar bitti.

Başbakan dahil herkes konuşuyor.

Varsa dokunulmazlık,  yoksa dokunulmazlık.

Konu,  milletvekilleri.

Hedef BDP’liler.

Oysa dokunulacak AKP’den, CHP’den ve MHP’den pek çok vekil var.

Dokunulmak için bekleyen, 868  dosya olduğu açıklandı.

Dahası 1994 yılında DEP’lilerin başına gelenler unutulmadı.

Başbakan Erdoğan,

“O dönem geçti” dese de tarafsız gözlemciler,  bu olayın başka boyutlara taşınacağından endişe duyuyorlar.

--//--

Tarihini tam bilemiyorum.

Muharrem Sarıkaya yazmıştı.

 Anayasa Mahkemesi’nin milletvekili dokunulmazlığı için verdiği bir karar var.

Bu kararda deniyor ki:

“Bu kurumun dokunulmazlık amacı, parlamento üyelerine bir ayrıcalık sağlamak olmayıp, onları siyasal nedenlerle açılacak kovuşturmalara karşı korumaktır.  Dokunulmazlığın kızgınlıkla, siyasal amaçla,  karşıtları sindirmek,  ya da kimi düşünceleri parlamentodan dışlamak için kaldırılmaması gerekir.”

 --//--

Şimdi bu konu tartışılıyor.

Dokunulmak için bekleyen BDP’liler, dokunmak için bekleyen AKP’liler, hatta AKP içinde bölünmelerin olacağını söyleyenler...

Toplantı üstüne toplantı yapılıyor.

Kemal Kılıçdaroğlu soruyor:

“Hırsızlığın resmini yapabilir misiniz?”

--//--

İçimi acıtan bir başka konu da şehit ve intihar eden askerler.

TBMM İnsan hakları Komisyonu Başkanı açıklıyor:

“Ordu da intihar edenlerin sayısı  şehit olanları geçmiş durumda. Bu rakamlar kabul edilemez. ”

Tüylerim diken diken oluyor.

Son on yılda 818 Mehmetçik şehit olmuş, 934 Mehmetçik intihar etmiş.

Ağlayıp al bayrağa sarıp yolcu ettiklerimiz…

Anaları ağlayıp,  sessiz soluksuz  defnedilenler…

Ne kadar acı değil mi?

---Tepebaşı’nın bayan üyeleri alkışlandı--

Tepebaşı Belediye Meclisi’nin beş bayan üyesi var.  DSP’den Semra Kandırmaz,  AKP’den Gülser Yanar,  CHP’den

 Beysun Doğan,  Hatice İşcan ve Fisun Şenis.  CHP’li üyelerden Beysun Doğan ve Fisun Şenis aynı zamanda CHP İl Yönetim Kurulu üyesidirler.  Bir başka deyişle diğer bayan üyelere göre politikada daha aktiftirler.  Önceki Belediye Meclisi toplantısında söz alan Fisun Şenis kadına seçme ve seçilme hakkı verilmesi konusunda,  kısa ama önemli bir açıklama yaptı.  Seçilmiş bir bayan olarak Atatürk’ü bir kez daha saygıyla anıyorum diyen Şenis “Kurtuluş Savaşı’nda  işgal ordularına erkeği ile karşı duran Türk kadını,  içinde bulunduğumuz günlerde de,  çağdaş ve laik Türkiye için üzerine düşen görevi yapmaktadır ” diye konuştu.  Belediye Meclis üyeleri tarafından alkışla karşılanan bu yorumundan ve benzeri konularda duyarlılığından dolayı Şenis’i kutluyoruz.  

Günlerin getirdiği

--DP’den kazandılar; şimdi yoklar---

Numan Kurtulmuş ile Süleyman Soylu’nun da AKP’ye katılması, politik cephede pek yadırganmadı. Çünkü insanlar alıştı. Gelen geliyor, giden gidiyor. Önceki gün geçmişte DP’de görev almış, hatta belediye meclisi üyesi olarak da çalışmış, ama son yıllarda politikadan elini eteğini çekmiş esnaflardan biriyle konuşurken söz, DP’de zamanında aktif siyaset yapan isimlerden açıldı. Necati Okuroğlu,  Sadri Yıldırım, Fevzi Yalçın, Demir Berberoğlu, Ömer Eker ve İbrahim Yaşar Dedelek’in, hatta Hüsamettin Cindoruk’un kulağı çınlatıldı. Dedelek’in MHP saflarında olduğunu söyleyen esnaf dostumuz ”Sadri Bey, Favzi Yalçın ve Demir Berberoğlu, milletvekili oldukları partiyi unutup çekildiler köşelerine. Oysa bu parti onlara çok şey verdi. İçinde bulunduğumuz günlerde çoğu partinin yerini bile bilmiyor. Ömer Eker de öyle. Orhan Soydaş hiç görünmez oldu. Bu parti güçlü olsa, iktidara oynasa böyle mi olurdu? Şimdi genç demokratlar bir şeyler yapmaya çalışıyorlar. Ben şahsen olmasa da tanıdıklarımı partiye yönlendiriyorum. Aralarında Necati Okuroğlu’nu hep takdir etmişimdir. Çok şey verdiği DP’den hiçbir şey almayan tek kişidir. Şimdi izliyorum.” Gerçekten ilginç.  Emre Demir ve arkadaşları tüm olumsuzluklara karşın inançları uğruna politik çalışmalarına devam ederlerken, bu partiden çok şey kazandıkları halde, bir kenara çekilenler politikaya olumsuz örnek olduklarının farkındalar mı acaba?