19 Mayıs 1919...
Atatürk'ün Samsun'a çıkarak, kurtuluş savaşını başlattığı tarih...
Her yıl bayram olarak kutluyoruz...
-Atatürk'ü Anma ve Gençlik ve spor bayramı...
Daha çok gençlik üzerinde duruyoruz. Atatürk'ü anma bölümüne pek dikkat etmiyoruz...
Peki niçin özellikle 19 Mayıs'ta Atatürk'ü anıyoruz?
Doğum günü olduğu için...
İlkokul sıralarında Atatürk'ün 1881 yılında doğduğu öğretilir de ay ve gün belirtilmez...
Eski Dış İşleri bakanlarından Tevfik Rüştü Aras, Atatürk'ün doğum tarihi ile ilgili şu bilgiyi veriyor:
-Atatürk’le beraber günlerce araştırıp düşünmüş, hatırlamaya çalışmıştık olayları. Okul kayıtlarına, nüfus idarelerine bakılmıştı. Bütün bunlardan sonra, Mayıs ayında doğduğu ortaya çıkmıştı
. 10 Mayıs ile 20 Mayıs arasına bile yaklaşmıştık.
Peki neden Atatürk'ün doğum tarihi, resmi kayıtlarda 19 Mayıs 1919 olarak belirtiliyor...
Cumhuriyetin ilk yıllarında İngiliz Kralı 8. Edward, resmi bir ziyaret amacıyla Türkiye’ye gelecektir...
Ziyaretten önce İngiltere Dışişleri Bakanlığı bizim Dışişlerine bir yazı gönderip, Atatürk’ün doğum tarihini öğrenmek ister...
İngiltere'ye “Atatürk bahar ayında doğdu denilemeyeceği için” Atatürk'e sorarlar:
-İngilizlere ne diyelim...
Atatürk'ün yanıtı:
-Neden 19 Mayıs olmasın!
BU KONAKLAR YAPILIRKEN SİZ NEREDEYDİNİZ?
Atatürk ömründe tek bir soruya cevap veremedi…
Soru şuydu:
Mustafa Kemal, Mersin gezisindeyken şehirde gördüğü büyük binaları sormuş:
- Bu köşk kimin?
- Kirkor’un.
-Ya şu koca bina kimin?
- Yorgo’nun
- Şu köşk kimin?
- Salomon’un…
Atatürk sinirlenerek sormuş:
-Onlar bu binaları yaparken sizler neredeydiniz?
Toplananların arasında bir köylünün sesi duyulur:
- Biz Yemen’de Tuna boylarında, Balkanlarda, Arnavutluk dağlarında, Kafkaslarda, Çanakkale’de savaşıyorduk Paşam!
Atatürk bu hatırasını anlatırken “Hayatta cevap veremediğim yegane insan bu aksakallı ihtiyar olmuştur” demiş!
CAN YÜCEL’İN 19 MAYIS ŞİİRİ
Bugün Ondokuz Mayıs,
Mayısın ondokuzu!
Sen ey Türk istiklâlinin koruyucusu,
Sen ey ülkemizin geleceği,
Ulusumuzun gözbebeği,
Sen ey demir parmaklıklarda barfiks yapan,
Ranzalarda parende atan
Sportmen ve kahraman Türk Gençliği,
Önünde senin bütün Kilit-bahirler açık,
Ama her zaman Samsun'a çıkılmaz a,
Bu sabah da avluda volta atmağa çık!
***
Her 19 Mayıs'ta aklıma Can Yücel'in 19 Mayıs şiiri gelir...
Şiiri Yücel, 12 Mart döneminde "içerdeyken" yazmış...
Günümüzde tek fark var.
Artık gençlerimiz, 19 Mayıs’lar da spor gösterileri yapmıyor!
ŞU KADARCIK BİR ALAN!
Samsun'a hareket etmeden önce Damat Ferid Paşa görevin yetki alanını sorgulamak istedi.
Mustafa Kemal Paşa üstün körü haritayı göstererek ''çok fazla değil, belki şu kadarcık bir alan'' dedi.
Oysa müfettişliğin yetkileri fevkalade düzeydeydi. Atatürk'ün Nutuk'ta ''kendim yazdırdım'' dediği yetkilerle 3. ve 15. Kolordular emrine veriliyordu. Ayrıca Trabzon, Erzurum, Sivas, Van, Erzincan, Canik yöneticileri müfettişlikten alınan emirleri doğrudan yerine getireceklerdi. Mustafa Kemal Paşa'nın ifadesiyle, bu yetkileri görünce
Harbiye Nazırı Şakir Paşa bile hayret etmiş ve ''imza atmam, mühür basarım'' demiştir. Gerçekten de belgede Şakir Paşa'nın mührü vardır.
GÜNÜN SÖZÜ!
Bir ulusun asker ordusu ne kadar güçlü olursa olsun, kazandığı zafer ne kadar yüce olursa olsun, bir ulus ilim ordusuna sahip değilse, savaş meydanlarında kazanılmış zaferlerin sonu olacaktır. Bu nedenle bir an önce büyük, mükemmel bir ilim ordusuna sahip olma zorunluluğu vardır
. (Mustafa Kemal Atatürk)