Doğruda birleşmek

Yaşamın İçinden

Doğruda birleşmek

Paris’in Büyük Sinagog’una, asık yüzlü, işgüzar ve genç bir vergi müfettişi, gelmiş.

Orayı burayı denetlerken, hahambaşına küstah bir tavırla sormaya başlamış:

“Kandil yağları ve mumlardan artan yağları ne yapıyorsunuz?”

“Biriktirip şirkete gönderiyoruz. Onlar da bize birkaç paket mum gönderiyorlar.”

“Peki, baget ekmeklerden kalan artıklar?”

“Toplayıp yılda bir fırıncımıza gönderiyoruz. Onlar da bize, taze bir paket baget hediye ediyorlar. ”

Her sorduğuna ciddi yanıtlar alan vergi müfettişi alaycı biçimde devam etmiş:

“Peki ya bu sünnet artıkları? Yani kesilen uzuvdan kalan artıkları ne yapıyorsunuz?”

Hahambaşı aynı alaycı bir tavırla yanıt vermiş:

“Onları mı? Onları da biriktirip vergi idaresine gönderiyoruz. Onlar da bize senede bir defa, sizin gibi birini gönderiyorlar. ”

---//--

Bilemiyorum hahambaşının eleştirisini işgüzar vergi müfettişi anlamış mıdır?

Bu fıkrayı nereye getirdiğime gelince…

Uzun uzun izaha gerek yok.

Anlayan anlasın.

Anlamayan ise gülüp geçsin.

---//--

Belçika’dan bir yakınım arayıp sordu:

“Belçika- Eskişehir uçak seferleri kaldırılmış doğru mu?”

“Şimdilik doğru galiba; iktidara yakın isimler bu seferlerin şimdilik Zafer Havaalanı’na kaydırılacağını söylüyorlar” dedim.

Gerçekten çok ilginç.

Eskişehir- İstanbul uçak seferleri zarar ettiği gerekçesiyle iptal edildiyse, Belçika- Eskişehir uçak seferleri neden iptal ediliyor?

Yolcu bulan uçak gelip gidiyordu.

İktidar ve muhalefet vekilleri bu olayı şöyle ucundan kıyısından kurcalasınlar da, olayın perde arkası çıksa meydana.

Unutmayalım.

Belçika’da yaşayan gurbetçiler denince akla Emirdağlılar; Emirdağlılar denince de akla Eskişehir gelir.

--//--

Bu konudaki, bir soruma, iktidara yakın biri şu yanıtı verdi.

“Bütün iş THY’de. Onlar Eskişehir’e sevmiyor galiba.”

Tekrarlıyorum.

Eskişehir’in uçak olayında Kütahya’ya bağlanması üzüyor vatandaşları.

Bir başka ilgilinin söylediği gibi:

“Madem böyleydi onca masraf neden yapıldı?”

Vekillerimiz bu konuyu bir daha kurcalasınlar.

Eskişehir-İstanbul uçuşları tamam da, arada sırada yapılan Belçika- Eskişehir uçak seferlerine ne oldu?

 

 

Günlerin getirdiği

Hisarcıklıoğlu tüyo vermemiş

Vergi rekortmenleri ödül töreni için Eskişehir’e gelen TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoığlu nedense ekonomiden daha çok milli eğitimle ilgilenmiş. “Yer gösterin okul yapalım” demesinin ardından farklı yorumlar yapılıyor. Hisarcıklıoğlu’nun özellikle üçüncü üniversite konusunda istekli oluşunu değerlendiren yorumcular “Eskişehir’de bu konuda yapılan tartışmalar vardı. Üçüncü değil, dördüncü hatta beşinci üniversite diyenler olmuştu. Ve çok ilginç; her çıkış bir vakfa bağlanmıştı. Çünkü üniversite açmanın yolunun vakıflardan geçtiğini bilmeyen yoktu ”diyorlar. Eskişehir’de üçüncü üniversite çıkışını yapanlardan bazıları belliydi. Hatta, Tacettin Sarıoğlu döneminde üçüncü üniversiteye yer konusu tartışılmış, iktidar partisinde kırgınlıklar yaşanmıştı. Daha sonraki gelişmelerde ise Büyükşehir Belediyesi tarafından, üçüncü üniversiteye kurulabilmek için Çukurhisar bölgesi gösterilmişti.

TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu’na özetlemeye çalıştığımız bilgilerin, bir başka deyişle gelişmelerin aktarıldığını sanıyorum. Çünkü kendisine bu konuda bilgi verilmemiş olsa Sayın Hisarcıklıoğlu “Yer gösterin okul yapalım” demezdi. Bu konuda “kulağına kar suyu kaçanlar” bekliyor şimdilik. İşin sağcısı, solcusu yok çünkü.

Aslında “ETO Başkanı Harun Karacan hakkında Hisarcıklıoğlu’unun yorumunu yazacaktım. Ama olmadı. Kısmet olursa bir başka sefere. Hisarcıklıoğlu ETO Başkanı Karacan’ın politikaya girmesi konusuna ne diyor acaba? Kendisine destek vaadi yaptı mı?

 

Ataç’ın öncü gücü

Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ı belde evlerini gezerken, burada çalışan bayanlarla konuşurken, kimi zaman bir baba, kimi zaman bir ağabey, kimi, zaman da arkadaş olarak görüyoruz. Gittiği her belde evinde hanımlarla ilgilenen başkan Ataç “Onları güler yüzü, ardında hiçbir çıkar olmayan dost bakışları ile gördüğümde bütün sıkıntılarımı unutuyorum. Yorgunluğum sona eriyor” diyor.

Gerçekten önceki gün Sütlüce’de konuştuğum hanımlardan birinin sözleri çok ilginç geldi bana. Eşinin CHP’ye karşı olduğunu söyleyen bir hanım aynen “Ben bize değer verenleri bilirim. İşte başkanımız Ahmet Ataç. Onun güler yüzü, bizi adam yerine koyması çok önemli. Çocuğumuz olur gelir. Hastamız olur sorar. Cenazemiz olur acımızı paylaşır. Biz kadınlar Ahmet Başkan’ın öncü gücüyüz” demesi çok ilginç ve özeti bu sözlerdi galiba? Özellikle kenar semtlerde yaşayan kadınlar insan yerine konmak istiyorlar. Ve işte bunun için başkan Ataç’ın “Öncü gücüyüz” diyorlar.