Yeni bir seçim dönemine girdik. Bu seçimlerde daha önce olmadığı kadar sosyal medya ve internet mecraı kullanılıyor. Bence politikacılar doğru olanı yapıyor. AK Parti cephesinde Burhan Sakallı ve Volkan Doğan bu konuda bir hayli başarılı. Sayın Hasan Tuç 'Son dakikada' aday olduğu için bu işlerde biraz geri kalmış gibi görünüyor.
Volkan Doğan'ın "İçin rahat olsun" sloganı çok tuttu. Gerçi Doğan'ın seçim afişlerinde ve kliplerinde AK Parti logosunu küçük kullanması çok eleştirildi. Üst düzey AK Partililer Doğan'ı "AK Partili olmaktan mı utanıyorsun?" diye eleştirdiler.
Öncelikle Sayın Doğan'ın AK Partili olmaktan utanacağına zerre kadar ihtimal vermiyorum. İkincisi bu seçimlerde adayların başarıya ulaşabilmesi için, başka partilerin seçmeninden de destek alması gerekiyor. Eskiden ortaya çıkıp, "Bunlar Ce Ha Pe zihniyeti. Zaten patates fiyatları hep onlar yüzünden artıyor. Rus uçağını da onlar düşürmüştü" dediniz mi, kendi seçmeninizi birleştirebilirdiniz. (Farkındayım; "Konsolide Etmek" demek daha bir janjanlı. Ama ben Türkçe kullanmayı tercih ediyorum.) Üstüne kişisel ilişkilerinizle biraz MHP'den oy aldınız mı seçimleri kazanırdınız. Şimdi yok öyle yağma...
AK Parti adayları ilk kez bütün MHP seçmeninin desteğini almak zorunda. Şimdiye kadar bunu başaran hiç olmadı. Yanlış anlamayın, Türkiye genelinde de bunu başaran bir AK Partili çıkmadı. MHP en başarısız olduğu 2009 seçimlerinde bile yüzde 6 oy almayı başarmıştı. Diğer yerel seçimlerde ise yüzde 10'un altına düşmemişti. Aksi gibi Sayın Doğan'ın bir önceki seçimlerde partisinin elde ettiği yüzde 36'lık oyun tamamını alacağının da garantisi yok.
Ekonomik kriz AK Parti'ye en iyi ihtimalle 2 – 3 puanlık oy kaybı yaşatır. Doğan'ın seçimleri kazanması için AK Parti'deki oy kayıplarını minimuma indirmesi, MHP seçmenini de ikna etmesi gerekir. Bu da yetmez; üstüne CHP'deki 2 – 3 puanlık küskün oyları da toplaması gerekir ki, bu konuda rakibi Salih Karabacak'ın da eli armut toplamayacak elbette. Ayrıca İYİ Parti'den kaçacak oyların ekseriyetinin de CHP'ye gideceğini ileri sürmek yanlış olmaz. Yüzde 4'ü bulan HDP oylarını da unutmamak lazım. Bu yüzde 4'lük oyun 1 puanı rahatlıkla AK Parti'ye, 2 puanı da CHP'ye gider. Kalan yüzde 1'lik kararsız seçmeni de unutmaması gerekiyor Volkan Doğan'ın...
Özetlemek gerekirse Volkan Doğan'ın seçim afişlerindeki ampulün küçük olduğu gibi eleştiriler – bana kalırsa elbette – yanlış. 2000'li yıllarda Türkiye'ye oluk oluk paranın aktığı bir dönemde yaşıyorduk. Vatandaşlar borç para ile yaşadıklarının farkında olmadan rahat ve huzurlu yaşamlarını sürdüyordu. Bu koşullar altında bile AK Parti Eskişehir'de Büyükşehir'i kazanamamış, Odunpazarı ve Tepebaşı'ndaki seçimlerde de zorlanmıştı. O koşullarda bile seçimleri zorlanarak kazananlar, şimdi Volkan Doğan'ı eleştirirken, bir kere daha düşünsünler.
AK Parti'nin 2018 seçimlerinde Odunpazarı'nda yüzde 36,6'lık oy aldığını yineliyorum. Eğer Sayın Doğan seçimlere 'AK Partili Volkan' olarak girerse, alacağı oy yüzde 33'ü bulur mu bilmiyorum. Eğer seçimlere 'Cumhur ittifakının adayı' olarak girerse, elbette şansı artar. Ancak alacağı oyun da yüzde 42 – 43 bandında olması muhtemeldir. Doğan'ın "Herkese eşit mesafeli Cumhur adayı" olması gerekir ki, yüzde 46 civarında oy alsın. Yüzde 45 bile işine yaramayabilir. Dolayısıyla Türkiye'nin yeni bir dönemde olduğunu, 2019'un 2004'ten farklı olduğunu unutmamak lazım. "Afişteki ampul küçük olmuş" diyenlerin, bir kere daha düşünmesinde fayda var...
Çok yaşa TÜLOMSAŞ
TÜLOMSAŞ tarafından üretilen ve geçen yıl sergilendiği Almanya'nın başkenti Berlin'deki demir yolu fuarı InnoTrans'ta büyük ilgi gören hibrit lokomotif, yüzde 40 yakıt tasarrufu sağlayacak. TÜLOMSAŞ Türkiye'nin en önemli sanayi kuruluşlarından bir tanesi. Başarıları bir Türk vatandaşı olarak göğsümüzü kabartıyor. Ancak Türk olmanın yanı sıra, bir de Eskişehirli olma kimliğimiz var. Bir Eskişehirli olarak TÜLOMSAŞ'tan ayrıca gurur duyuyoruz. Öncelikle kurumun bütün personelini tebrik ederim. Belki kendilerine şaka gibi gelecek ama, TÜLOMSAŞ ne zaman güzel bir işin altına imza atsa, pek çok kişinin gözleri yaşarıyor. Birilerinin "Ulu Hakanımız ve Halife-i Ruyi Zemin Sultan Abdülhamid Han Hazretleri tarafından kuruldu" diye algı yaratmaya çalıştığı TÜLOMSAŞ, tam bir Cumhuriyet kurumu. İmparatorluğun zavallı bir sömürgeye dönüştüğü yıllarda Almanlar tarafından kurulan ve memleketi daha iyi sömürmek için yapılan cer atölyeleri, Atatürk dönemiyle birlikte gerçek bir sanayi kuruluşuna döndü. O gün bu gündür TÜLOMSAŞ türlü başarılara imza atarak bizi mutlu ediyor. Nitekim kurumun yetenekli personeli son olarak yüzde 40 yakıt tasarrufu yapan bir lokomotif üretmişler. Elleri dert görmesin...