Diş Hastanesi önü neden daraltılıyor?

Yenikent Mahallesi, Diş Hastanesi’nin de taşınmasıyla şehrin en hareketli mahallelerinden birisi oldu. Özellikle Diş Hastanesi’ne günde yüzlerce araç girip çıkıyor. Yine Diş Hastanesi’nin önündeki caddeden günde 100’e yakın minibüs, otobüs gelip geçiyor. Bu sayı okullar açıldığında daha da artacak.

Zaten çok geniş bir cadde değil. Şimdi bu cadde yapılan yeni kaldırım çalışmasıyla daha da daraltılıyor. Üç aracın yan yana rahatlıkla geçebildiği caddenin genişliği, yapılmaya başlanılan yeni düzenleme ile iki araca indiriliyor.

Çalışma yapan taşeron firmanın işçilerine, caddenin neden daraltıldığını sordum. “Valla biz bilmeyiz. Bize böyle yapın diye emir verdiler. Biz de verilen emre göre çalışma yapıyoruz” diye cevap verdiler.

Bir minibüs sürücüsü ile sohbet ederken, daraltılan caddenin bir bölümüne bisiklet yolu yapılacağını duyduğunu söyledi.

Daralan caddenin Diş Hastanesi’nin karşısında kalan kaldırımın yanına ‘bisiklet yolu’ yapılacağını duyunca doğrusu şaşırdım.

Uzunluğu 50 metreyi ancak bulan kaldırımın yanına bisiklet yolu mu olur?

Diş Hastanesi’nin önündeki kaldırıma da bisiklet yolu yapılması mümkün değil.

‘Keşke imkan olsa da bu cadde biraz daha genişlese’ diye tartışılırken, yapılan yeni düzenleme ile daraltılması şaşkınlık yarattı. Daralan caddede, yarın trafik kazaları peş peşe olduğunda bunun sorumlusu herhalde araç sürücüleri olamaz.

Bu fikir kimden çıkmış ise yapılan çalışmayı yerinde görüp görmediğini doğrusu merak ediyorum. Eğer yerinde görmüş olsa, caddenin daraltılmasına ‘evet’ diyeceğine inanmıyorum.

Çalışmalar daha tamamlanmadı. Yarın telafisi belki de mümkün olamayacak bu düzenlemeyi Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in de çıplak gözle görmesinde fayda var. Yılmaz Hocam, çıplak gözle yapılan düzenlemeyi gördüğünde, çalışmanın durdurularak daralan caddenin yeniden genişletilmesi talimatı vereceğine inanıyorum.

RESİMALTI: DARALAN CADDE

*-*******

Olimpiyatlar öncesi ve sonrası

Aslı Çakır ile Gamze Bulut’u Londra Olimpiyatları’ndan önce çok kişinin tanıdığını zannetmiyorum. Belki de bu iki atletin kapısını çalan üç-beş kişinin dışında kimse yoktu.

Kadınlar 1500 metrede Olimpiyat ikincisi olan Eskişehirli Gamze Bulut kendi imkanları ile Olimpiyatlara hazırlandı. Olimpiyatlar öncesi kendisine eski atletlerden Eskişehirli Atletizm Federasyonu Başkanı Mehmet Terzi ile İl Gençlik ve Spor Müdürü Hüseyin Aksoy destek veriyordu.

Tabii ki Antrenörü Süleyman Altınok ile ailesi de.

Gamze, ilk kez katıldığı Londra Olimpiyatları’nda atletizm kadınlar 1500 metrede koşup, Olimpiyat ikinciliği elde edince meşhur oldu! Meşhur olunca da daha düne kadar evinin yolunu bile bilmeyenler, Eskişehir’de yaşadığından bile bi haber olan pek çok kişi Gamze’ye sahip çıkmak için yarış içerisine girdiler.

Ama böylesine bir başarı gelmemiş olsaydı bugün yere göğe sığdıramadıkları Gamze’nin yüzüne kim bakardı?

Sahiplenmek güzel. Ancak göreceksiniz çok değil 4-5 ay sonra yeniden unutulacak. Bugün yerlere göklere sığdırılamayan Gamze, dün olduğu gibi yine sadece antrenörü, Atletizm Federasyonu Başkanı (oda Eskişehirli olduğu için) Mehmet Terzi ve Gençlik Spor İl Müdürü Hüseyin Aksoy tarafından hatırlanacak. Gerek Eskişehir’de gerekse Türkiye’de Olimpiyat Şampiyonu Aslı Çakır ile ikinci olan Gamze gibi başarılı olabilecek pek çok genç kızımız, oğlumuzun olduğuna inanıyorum. Önemli olan bu tür yetenekleri bulup ellerinden tutmak ve sahiplenmek, destek olmak, çalışma ortamı sağlamak. Bu yetenekleri bulup onlara sahip çıkabilir isek, tıpkı Aslı Çakır ve Gamze Bulut gibi Türkiye’nin yüzünü ağartacak, güldürecek, uluslar arası arenada bayrağımızı göndere çektirecek sporcu sayımız artacaktır.

Bu yetenekler bugünden keşfedilmeli ve ellerinden şimdiden tutulmalı.

RESİMALTI: Aslı Çakır ve Gamze Bulut

*-***********

FIKRA:

Evli gibi

Tren kompartımanında üst yatakta yatan adam tam dalıp gitmek üzereydi ki, alt yatakta yatan orta yaşlı kadının sesi duyuldu:

"Affedersiniz beyefendi" dedi kadın. "Çok üşüdüm. Acaba bana bir battaniye bulabilir misiniz?".  Adamın uykusu da, keyfi de kaçmıştı.

"Daha iyi bir fikrim var" diye homurdandı, "evliymiş gibi yapmaya ne dersiniz?" Önce mahcup bir kıkırdama duyuldu alt yataktan... Sonra da, "Harika bir fikir" dedi kadın. "Ben mi oraya geleyim, yoksa siz mi buraya inersiniz?"

- "Hiçbiri" dedi adam. "Kalk, kendi battaniyeni kendin al..."

*-*******