Bir ülkenin ekonomisini anlamak için, o ülkede küçük hırsızların neleri çaldığına bakmak lazım. "Küçük Hırsız" sözünü bilerek kullandım. Çünkü bizimki gibi memleketlerde hırsızlığın büyüğünü, "Büyük Hırsız"ların yaptığını bilecek kadar tecrübe sahibiyim. Tüyü bitmemiş yetimin milyarlarca dolar parasını, "Allah, Kitap, Din" diye çalan büyük hırsızlardan bir başka yazımızda bahsedelim. Bizim bugünkü konumuz küçük hırsızlar olsun.
Mesela Avrupa'da da hırsız vardır. Ancak marketten ayçiçek yağı çalan bir hırsıza İngiltere'de rastlayamazsınız. Veya baklava çalan hırsız Türkiye'de olur, ancak profiterol çalan hırsız Fransa'da olmaz. Ancak bizimki gibi fakir memleketin küçük hırsızları buna tenezzül eder.
Son olarak Kalabak damacanalarının yanına konan paraların çalınmaya başladığını öğrendik. Yıllardır biz Eskişehirliler, Kalabak damacanalarının yanına para koyarız ve bölgeden geçen sakalar, bu parayı alıp, hatta gerekirse para üstünü de koyup, dolu damacanayı koyarlar. Hiç bir vatandaşın aklına birilerinin bu üç kuruş parayı çalacağı gelmez. En azından şimdiye kadar gelmezdi.
Demek küçük hırsızlar vatandaşın cebinde çalmaya değer bir şey kalmadığını düşünmüş olacaklar ki, kalabak su paralarına kadar düşmüşler. Elbette, "Hırsızların da işi zor be ağbi" demiyoruz.
Tabii dış güçler, sevgili asrın hükûmetimizi zor durumda bırakmak için bu damacana hırsızlığını organize etmiş olabilir. Asıl amaçları "Ülke o kadar fakirleşti ki, eskiden çocukların bile tenezzül etmediği bozuk paralar çalınıyor" algısını yaratmak isteyen 6'lı masa da işin içinde olabilir. Polisimiz kameralara da takılan hırsızları adalete teslim edince işin aslını anlarız.
Emek Mahallesi'nde yaşayan bir vatandaş, kirasını ödeyemediği için intihar teşebbüsünde bulundu. Neyse ki 4'üncü kattan aşağı atlamak isteyen vatandaşı polis ekipleri ikna etmiş de, ölümle neticelenen bir haberi yazmak zorunda kalmamışız. Bir insanın hayatını kurtarmaktan daha kutsal bir görev olamaz. Emeği geçen polislerimizi tebrik ederiz.
İntihara ilişkin haberler yapmanın, intihar etme niyetinde olan kişilerde özendirici bir etki yarattığı biliniyor. Bu tip haberleri ya hiç yapmamak ya da çok dikkatli yazmak gerekiyor. Öte yandan İ.K. adlı vatandaşımızı intihara sürükleyen nedenleri de görmezden gelemeyiz. Ülkedeki ekonomik sıkıntılar öyle bir boyuta ulaştı ki, mutsuz vatandaşlarımız, kendilerini patır patır balkonlardan aşağı atıyor. Öyle bir ülke olduk ki, sokakta gülen insan bulamıyoruz.
Bu millet azla yetinmesini bilen bir millettir. Kirasını ödesin, evine ekmek götürsün yeter. Bizi yönetenler bunu bile çok görüyorlarsa, onlara da söyleyecek bir şey bulamıyoruz.
Eşitsizlik, gelir adaletsizliği ve kaideleri bozan istisnalar yüzünden insanlar çıldırdı. Son çare yaşama veda etmek diye düşünüyorlar maalesef... Türkülerimizde bile bu eşitsizlik ve adaletsizliğe olan isyanlar dile getiriliyor. Ne diyor mesela; Şeref ekmek bulamazken, şerefsiz budu götürdükçe güzel anam içim yanıyor. Diye isyan ediyor. Bir insanın, bırak kira ödeyemeyecek hale gelmesini, ekmek alamayacak hale gelmesi bile çok acı ve insanın onuruna dokunan bir hadisedir. Toplum olarak uyutuluyoruz. Maalesef birileri daha rahat hayat sürsünler diye onların fanı oluyoruz, abonesi oluyoruz, takipçisi oluyoruz ve hatta ideolojilerin kulu kölesi, askeri oluyoruz. Ama ne yazık ki bir tek kendimiz olamıyoruz.
Yalnız aradaki farkı atlıyorsunuz kerem abi, büyük hırsızınki yolsuzluk olarak adlandırılır. Ne kadar büyük yolsuzluk yaparsa, hazır paracı cahil halk onu idol yapar. Alkış tutar, bal tutanı parmak yalar diye savunur. Zira fırsatını bulsa oda calac.. pardon yolsuzluk yapacaktır. Küçük hırsızlarda siyasetçiler tarafından arada bir af çıkar aftan yararlanırlar. Tıpkı bugün olduğu gibi... Karakolun on kapısından girer arka kapısından çıkarlar. En kötüsü ise sayıları hiçte az değildir bu küçük hırsızların. Dikkat etmek lazım
Kerem bey, hırsızlığın büyüğü küçüğü yoktur. Bu hırsızlıkları haber yapmayan yandaş, polyanna medyası vardır.(sözüm burdan dışarı tabi) Mesela bu yandaş medyanın bir kolu, her gün emekliye zam, emekliye çifte zam diye manşetlerle sözde iyi haberler verir. Onlara kalsa emekli aşırı zamma boğuldu ama birde aması var tabi neyse işte.