Osman Cemoğlu yazdı
Sivasspor’un bir gün önce Gaziantepspor’u deplâsmanda yenmesi, bu maçın önemini daha da artırmıştı…
Şehrin tüm dinamikleriyle birlikte verdiği kurtuluş mücadelesinde, kalan bütün maçlar aynı derecede önem taşıyordu…
Üstelik Osmanlıspor son haftaların en formda ekibi olmakla birlikte, ikinci yarının en fazla puan toplayan 3 takımından biriydi. Daha 1 hafta önce Saraçoğlu’nda, şampiyonluğun iki adayından Fenerbahçe’nin tozunu silkeleyen Osmanlı’dan alınan 1 puanı küçümsememek gerekir…
Maça gelince; öyle pozisyon zenginliğinin, aman aman gol pozisyonlarının fazlaca yaşanmadığı bir 90 dakika izledik. İki takımda temkini elden bırakmadı. Birbirine benzeyen oyun anlayışıyla sahada yer alan iki ekipte savunma ve orta sahayı kalabalık tutarak kontrataklarla gol aradı…
Her iki yarıda da takımlar 1 puana razı oyun sergiledi. Maçın son anlarında “Anel Hadzic”in şutu direkte patlamasaydı 3 puanla dönmek hiçten değildi…
Osmanlıspor zaman zaman oyun üstünlüğünü ele alsa da “Boffin” yerinde müdahalelerle gol fırsatı vermedi. Ligin en fazla gol yiyen savunmasına sahip Eskişehirspor, Gençlerbirliği ve Kayserispor karşılaşmalarından sonra üçüncü kez gol yemeden bir maçı tamamladı…
Tehlikeli bölgedeki takımların sürekli puan kaybetmesi bu mücadelenin son haftalara kadar devam edeceğini gösteriyor. Bu bakımdan alınan 1 puanın altın değerinde olduğunu kabul etmek lazım…
Osmanlıspor beraberliği, en azından inancın ve direnişin devam ettiğini göstermesi bakımından son derece önemli…
Maçın hakemi “Halil Umut Meler” için de bir iki söz söylemek gerekirse; mükemmel bir maç yönetti. Giderek güven yitiren bu meslek adına gelecek için ışık saçtı…
“MHK”nın, yılların eyyamcılarının yerine böyle genç isimlere inanmasını ve görev vermesini son derece olumlu buldum…
Osmanlı maçı geride kaldı. “Direnişe devam” diyen Eskişehirspor, önümüzdeki hafta ligin en formda ve başarılı ekiplerinden Torku Konyaspor’u ağırlayacak…
Ligdeki kaderimizi büyük oranda bu maçın sonucu belirleyecek. Bu nedenle Konyaspor karşısında alınacak bir galibiyet belki de kurtuluşun müjdecisi olacak…