Eskişehir'in merkezindeki o sorun tepki çekti Düzce-Anadolu maçı TFF YouTube kanalından canlı ya… Karşıyaka’da Hakan Barış şoku: Süresiz kadro dışı … Odunpazarı Gençlik, Polatlı ile zirve mücadelesine… Ünlüce'den 24 Kasım Öğretmenler Günü mesajı Eskişehir Valisi, en yaşlı ve en genç öğretmenlerl… Eskişehir'de bir yurt skandalı daha: İddialar sosy… Bolu’da Kar Yağışı Öncesi Lastikçilerde Yoğunluk B… Akyazı’da ‘Bağımlılıkla Mücadele’ Paneli Düzenlend… ŞehirApp, Türkiye'nin Dijital Dönüşümüne Öncülük E… Düzce Atatürk Devlet Hastanesi’nde Dünya KOAH Günü… Batı Karadeniz’de Lodos Uyarısı, Balık Fiyatlarını… Sariye Baran’ın Öğretmenlik Hikayesi: "Yürekle Yap… Kayseri’de Güvercin Yuvasında 5 Kilo Uyuşturucu El… Erciyes Üniversitesi’nde Akciğer Kanseri Tedavisin… Hacılar'da 2024 Altyapı Yatırımları: Su, Doğalgaz …

Üye Girişi

Üye Ol

Eskişehir

Alpu

Spor

Gündem

Eskişehir Hava Durumu

Resmi İlanlar

Eskişehir Nöbetçi Eczaneler

Afyon

Bilecik

Eskişehir Gezi Rehberi

Eskişehir Parkları Eskişehir Müzeleri Eskişehir Yemekleri Eskişehir Camileri, Külliyeleri ve Anıtları Eskişehir Alışveriş Merkezleri Eskişehir Restoranları (Yeme İçme) Eskişehir Gece Hayatı

Magazin

DİĞER

Kütahya Ekonomi Eskişehir etkinlik Kültür Sanat Dünya Sağlık Teknoloji Eğitim Röportaj Biyografi Eskişehir Siyasetçileri Yaşam Ramazan

Eskişehir Videoları Foto Galeri Yazarlar Eskişehir İş İlanları Seri İlanlar İletişim

22.11.2024 - Cuma

Ayhan Taşçı

Tüm Yazıları Diğer Yazarlar

Direniş ve Kurtuluş

Ayhan taşçı yazdı

30 Kasım 2015 23:32

           Eskişehirspor adına önce şehir kenetlendi. Bunun adına “Direniş” dendi, kimileride “kurtuluş savaşımız” olacak dedi. Sadece Eskişehirspor taraftarları değil, futbolu seven ve bilen her kesimden sporseverler de, Kırmızı Şimşeklerin düşmesini istemiyor.

         Ekonomik olarak Eskişehirspor’dan, kat be kat fazla olan ve şampiyonluğa oynayan Takımların, Taraftar anlamında Türk futboluna katkısıyla, Eskişehirspor un taraftar profili arasındaki farkı, taraflı tarafsız her kesin kabul ettiğini biliyoruz. Özellikle, ulusal görsel ve yazılı basının Eskişehirspor un ligdeki bu konumundan, son derece rahatsız olduklarını yüksek perdeden dile getirmeleri de bunun kanıtı olsa gerek. Çünkü Türkiye de futbolu yönetenler de biliyor ki, Eskişehirspor gibi bir futbol kentinin küme düşmesi demek, ligin önemli bir parçasının eksik olması demektir.

      Evet, Eskişehirspor 9.hafta sonra gelen galibiyetle, bitkisel hayattan kurtulup yaşama tutunan bir hasta konumuna geldi. Önemli olan ise bu hastayı yaşatabilmek adına çok daha güçlü adımların atılması olur. Bu güçlü adımlar bundan sonra oynanacak 4. Karşılaşmadan, kaybetmeden puan ya da puanlar çıkarmaktır.

     Eskişehirspor, Teknik Direktör Samet Aybaba ile çıktığı ilk Torku Konyaspor müsabakasında iyi mücadele etmesine karşın kaybetmişti. Ancak kaybedilen o maçın en büyük artısı, futbolcuların kaybetme sendromundan kurtulabilecekleri sinyalini vermeleriydi.

     Mersin İdman Yurdu karşılaşması öncesinde, tek vücut olan Şehir bu maçın kazanılmasında önemli rol oynadı diyebilirim. Tribünlerin o muhteşem coşkusuna ayak uyduran futbolcuların tepkisi, gollerin gelmesine haftalar sonra 3.puanın tanışmasına de vesile oldu.

    Aslında futbolcuların performansları hakkında değerlendirmeler yapmak pek tarzım olmasa da, özellikle, Teknik Direktör Michael Skibbe tarafından 18.kişilik kadroya dahi alınmayan Engin Bekdemir’in yükselen form grafiği, Raheem Lawal, Goran Causic ve Emre Güral’ın anlık performansları maçın kazanılmasında önemli rol oynadı diyebilirim.

    Neticesinde 9.hafta sonra gelen galibiyet şehre yeni bir hava getirdi. Yukarıdaki takımlarla aradaki makas çok fazla açık olmasa da. Bundan sonra oynanacak dört maç Eskişehirspor un ligdeki konumun itibarı ile belirleyici unsur olur diyebilirim. İşin özü Mersin İdman Yurdu galibiyetinin anlam kazanabilmesi için Trabzon deplasmanından mutlaka puan ya da puanlarla dönülmesi gerekir.

    Neredeyse her köşe yazımda, muhteşem Eskişehirspor Taraftarı için, hak ettikleri, saygın cümleleri kaleme alıyorum. Aslında onlar için ne kadar övücü yazı yazarsak yazalım az gelir. Benim bu günkü yazımda söyleyeceğim tek şey “Helal olsun sizler, yürekli insanlar.”