Dinlemeye devam

Yaşamın İçinden

Dinlemeye devam

Son günlerde, gözler Başbakan Yardımcısı, Bülent Arınç’a çevrildi..

Evde, Arınç’ın Cumhuriyet üzerine yaptığı konuşmayı, altını çizerek ,

“Birkaç kez dinledim..”

Sayın Arınç ,

Konuşmasında , zaman zaman öfke, zaman zaman öfkeyi yumuşatıcı dil kullanıyor, kimi zamanda sitem ediyordu..

Dikkat ettim..

Başbakan Erdoğan, yardımcısı Bülent Arınç’ı kaşları çatık dinliyordu..

Konuşmayı benim gibi dinleyen birkaç kişiye sordum:

“AKP’nin bundan sonraki durumunda bir değişiklik olur mu?”

Açık konuşmak lazım..

Net bir yorum yapan olmadı..

Yalnız yaşlı bir kişinin ”Zamana bırakmak lazım.. “ şeklindeki yorumu çekti dikkatimi..

Ne dersiniz?..

Zaman , AKP içindeki gelişmelere hakemlik yapar mı?.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve ekibi, gerilen havayı yumuşatır mı?..

Sayın Bülent Arınç’ın değil de,

“Başbakan Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Atatürk üzerine konuşmaları gerçekten dikkat çekiciydi..”

İzleyeceğiz..

Bundan sonra

Durumda bir değişiklik olacak mı?..

--//--

Şunu gördüm..

Atatürk sevgisi Eskişehir’de bir başka türlü yaşanıyor..

Çarşıda, pazarda, yolda belde bunu bir kez daha gördüm..

Bizim sokaktaki, her gün önünden geçtiğim halde..

Bilip tanımadığım dört evin balkonuna 10 Kasım günü, üzerinde Atatürk resmi bulunan:

“Türk Bayrağı asılmıştı ”

Hamamyolu’nda..

“10 Kasım günü Türk Bayrakları görmek gururlandırıyor insanları”

Dedim ya..

Başbakan Erdoğan ile Yardımcısı Bülent Arınç..

“Tartışsalar da, Atatürk sevgisi bir başka türlü yaşandı Eskişehir’de..”

--//--

Bu tartışmaları..

Dinlemeye ve izlemeye devam edeceğiz..

Göreceğiz..

“Gardrop Atatürkçülüğü ne zaman sona erecek?”

Üniversiteleri içine alan, tartışmalar nerede son bulacak?

1O Kasım’ların havası nasıl yok edilmeye çalışılacak?..

En önemlisi,

“İşin temelin de nelerin yattığı çıkacak ortaya..”

 

 

Günlerin getirdiği

Cumhuriyet üzerine duygular

 

“O akşam Atatürk bizi Çankaya’ya çağırmıştı..Yemeği birlikte yedik. Misafirler giderken, Atatürk bana kalmamı söyledi. Masa başına geçtik.. İlkin Teşkilat’ı Esasiye Kanununun metnini konuştuk. Her madde üzerinde eskisi ile yenisi arasında mukayeseler yapıyorduk.. Atatürk neticeyi dikte ettiriyordu.. Ben yazıyordum.. Bu suretle tamamlandıktan sonra, bütün metni, baştan aşağı bir kere daha okudum.. Atatürk dikkatle dinledi.. Bittikten sonra, biraz düşündü.. ve ”Hazırlık tamam” dedi..O gece köşkte misafirdim..Odama çekildim..Ertesi sabah metni bir kere daha gözden geçirdik.. Ve beraber meclise gittik.. Oldu bitti..”

Bu satırlar Rauf beye ait.. Atatürk’ün başta Rauf bey olmak üzere, yola çıktığı arkadaşları ile arasının neden açıldığına gelince..Bir yorumcu ” fikir ayrılığına dayanır” dese de muhalifleri Cumhuriyet ilanına ikna etmek kolay olmamıştır elbette.

 

Ali Paşa Şanlı ne diyor

Eğitim Sen şube başkanı iken Konya’ya zorunlu ataması yapılan Ali Paşa Şanlı diyor ki ”Atama işimi yargıya taşıdım. Bu davayı mutlaka kazanacağım.. Yargı sonunda gelip valiliğin önünde piknik yapacağım.. Vali beyi de pikniğe davet edeceğim”

Bir sendika yöneticisi olarak eylemlerde yer almasının normal olduğunu belirten Ali Paşa Şanlı ”Yasal olmayan atama işim şimdi yargıya intikal etmiş durumda. Genel merkez yöneticisi olduğum için yeni görevime başlamadım, ama davamı başlattım. Ben Sendika yöneticisi olarak görevimi yapmayacağım mı?. Elbette yapacağım.. Yargıdan çıkacak karara saygılıyım” diyor.. İşin normal olanı da bu.. Bir sendika yöneticisi olarak Ali Paşa Şanlı hakkında verilecek karara saygılı olacaktır. Bekleyip göreceğiz.. Şanlı hakkında yargı nasıl bir karar verecek ve belirttiği gibi” Karardan sonra Vali beyle vilayet önünde piknik yapabilecek mi?..