Dibinizde Yılmaz Büyükerşen var yahu!

“Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü’nün katılımları ile Zaimağa Konağı’nda savaşa dair çok önemli kararlar alınır. Bu arada Atatürk, İtilaf Devletleri tarafından yapılan ateşkes teklifini görüşmek ve verilecek cevabı karara bağlamak üzere ‘İcracı Vekiller Heyeti’ni (Bakanlar Kurulu) Sivrihisar’a davet eder. 24 Mart 1922’de Zaimağa Konağı’nda Bakanlar Kurulu toplantısı yapılır. Bu toplantı, Ankara dışında yapılan ilk Bakanlar Kurulu toplantısı olarak tarihteki yerini alır.”
 
*
 
İşte…
Sivrihisar’la ilgili gurur verici bir bilgi daha…
 
*
 
İşte…
Tanıtımının yapılması icap eden ve muhakkak gidilip görülmesi gereken Zaimağa Konağı’nın tarihimizdeki önemi…
 
*
 
Yetkililer demişler ki: “Bu konakta bir Atatürk olsun!”
 
*
 
Çok iyi düşünmüşler.
Ancak öyle bir Atatürk heykeli yaptırmışlar ya da hazır olarak satın almışlar ki, evlere şenlik!
Anlatacak ifade bulmakta zorlanıyorum.
Atatürk kelimesinin yer aldığı bir cümlenin içerisine olumsuz bir sözcük eklemekten şu an şiddetle kaçınmaya çalışıyorum, buna inanın.
Yani, çocukların korktukları dahi söyleniyor; Atatürk’ten korkulmaz, ancak sevilir ve fikirleri geliştirilerek sürdürülür öyle değil mi?
Neyse…
1’inci fotoğrafta görüyorsunuz, Atatürk’ün halini…
 

TEPKİLER ÜZERİNE KALDIRILAN ATATÜRK HEYKELİ

*
 
Bir süre sonra, ilçede yaşayan ahaliden ve turistik gezi amaçlı Sivrihisar’a gelip konaktaki Atatürk heykelini görenlerden tepkiler yükselmeye başlıyor.
 
*
 
Bununla beraber yetkililer, söz konusu Atatürk heykelini kaldırıyor.
 
*
 
Yerine, bir başka Atatürk heykeli koyuyorlar.
 
*
 
Aman Allah’ım!
O nasıl bir heykel!
Özürleri kabahatlerinden büyük!
 
*
 

KALDIRILAN HEYKELİN YERİNE EDİNİLEN VE AYNI TEPKİYİ GÖREN ATATÜRK HEYKELİ

Hâlbuki o yetkililerin yanı başında Yılmaz Büyükerşen gibi bir isim var.
Yahu bu şehirde ‘Yılmaz Büyükerşen Balmumu Heykeller Müzesi’ var kardeşim!
Rica et, “hocam Zaimağa Konağı için bir Atatürk heykeli yapar mısın” deyiver; bu kadar zor mu bu iş?
 
*
 
Art niyet olduğunu asla düşünmüyorum.
O yetkililer istemeden, bilmeden böyle yakışıksız bir heykel koymuşlardır diye düşünüyorum.
Ancak bir an önce, ‘doğru bir Atatürk heykeli’nin Zaimağa Konağı’na kazandırılmasını şiddetle tavsiye ediyorum.
 
*
 
Asıl o zaman, art niyet olmadığı ortaya çıkacaktır.  

Vay halimize!

 
İsminin yayınlanmasını istemeyen ve bu durumu, “ismimi verirsem iyileştikten sonra beni işten attırabilirler, malumunuz bu iktidara karşı doğruyu söylemek suç, korkuyorum” şeklinde açıklayan bir okurumuzun yaşadığı sorunu aktarmak istiyorum.
 
*
 
Okurumuzun eşinin Covid-19 testi pozitif çıkmış.
Bununla beraber “filyasyon yöntemi uygulanacak ve ailedeki diğer bireylere de test yapılacak” denmiş.
Aile bireyleri evden çıkmadan beklemiş. (Covid-19 testi pozitif çıkan eş de dahil, yani evinde kendi imkanlarıyla iyileşmeye çalışıyormuş!)
Ancak ne gelen var, ne de giden…
 
*
 
Aradan tam tamına beş gün geçmiş…
 
*
 
Filyasyonun F’si, testin ise T’si ortalıkta görülmemiş!
 
*
 
Okurumuz artık dayanamamış ve evinden çıkarak Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesine gitmiş, yaşadığı süreci anlatarak Covid-19 testini kendi yaptırmış.
 
*
 
Bununla beraber okurumuz, şu yorumu yapıyor: “Demek ki her gün verilen salgın rakamları gerçeği yansıtmıyor. 5 gün boyunca test için gelinmiyorsa, filyasyon uygulanmıyorsa, vay halimize.”
 
*
 
Evet…
Okurumuzun yaşadığı süreç gözden kaçan bir hadise değilse ve çoğu insan aynı durumla karşı karşıya kalıyorsa, hakikaten vay halimize!