Bu sezon Avrupa Kupaları'nı hedefleyen iki takımın kapışmasında ilk yarıda kıran kırana bir mücadele vardı. Her iki takım da savunma güvenliğini ön planda tuttup risk almaktan kaçınırken,Eskişehirspor un karşılaşmanın yaklaşık olarak 85.dakikalık bölümünde, saha içinde ne yaptığını bilen oyuna hükmeden ve efektif bir düşünceyi tercih eden taraftı.
2013-2014.Spor Toto Süper Lig fikstürü çekilip maç takvimi belli olduğunda, birçok Eskişehirspor sevdalılarının ilk 7 haftalık karşılaşmalarda, zorluk derecesi çok yüksek maçlar oynanacak olmasından dolayı, karamsar bir tablo hakimdi.
Ancak, daha önce siz okurlarımla da paylaştığım yazılarımda, Eskişehirspor’un kaliteli bir kadroya sahip olduğunu belirtmiştim. Neticesinde, 18 takımında birbirleriyle oynayacakları bir sezonda, Eskişehirspor ekonomik olarak kendisinden çok daha büyük olan takımlarla ilk haftalarda oynanması dezavantaj gibi görülse de, oynamış olduğu büyük futbolla avantaja çevirmiş oldu.
Recep Tayip Erdoğan Stadyumu’nda, hakemin bitiş düdüğüyle,skorbord’a yansıyan sonuç, Kasımpaşaspor:0 Eskişehirspor:2. Peki, Kasımpaşaspor’mu çok kötüydü,yoksa Eskişehirspor’mu çok iyiydi? Tabiki,Eskişehirspor çok iyiydi.
Kırmızı şimşeklerin hedefleri arasında,üst sıralar var ise, hep böyle oynamak zorundalar. İstikrarda böyle bir şeydir. Her hafta üstüne biraz daha koyarak hedeflere emin adımlarla ilerlemektir.
Onun için rakiplerinizin adı ve ekonomisi ne olursa olsun, sizin sahada vereceğiniz mücadele, aradaki farkı mutlaka kendi seviyenize çekmiş olur.