Laf olsun diye yazılmış bir başlık değil!
Bazı durumlarda
hakikaten devleti bulmak mümkün değil!
Yaklaşık 15-20 gün önce İdrisyayla köyündeki durumu yazmıştım. Köyde hayvancılık yapılıyor.
Ancak dereler kurudu, çeşmelerden su akmıyor…
Hayvanlar susuzluktan çatlıyor…
Birçok üretici susuzluk
nedeniyle hayvanlarını kaybetti…
Hayvancılığın gelişmesi için su şart
İşte böyle bir durumda köylü önce tankerlerle hayvanlara içme suyu getirmeyi başladı. Ancak bu çözüm olmadı…
Bunun üzerine hayırsever vatandaşların da desteğiyle su kuyusu açmaya karar verdiler.
Birkaç denemeden sonra suyu buldular…
Sondaj çalışmasıyla suyu buldular
Peki nasıl çıkaracaklar, nasıl depolayacaklar…
Sonuçta İdrisyayla sakinleri plastikten
yapılmış depolar buldular. Onları satın alarak suyu depolamaya başladılar.
Suyu depolamak için plastik depo aldılar
Peki su nasıl çıkarılacak?
Sonuçta suyun bulunduğu yerde elektrik yok!
İlk etapta güneş enerjisi panelleri ile suyu çıkarmaya başladılar. İstedikleri randımanı alamıyorlar ama en azından geçici bir çözüm oldu…
Suyu güneş enerjisi ile çıkartıyolar
Devlet hayvancılığı teşvik ediyor. Ö
nemli hibe destekleri de veriyor. Ama işte “su olmayınca” bunlar hiçbir işe yaramıyor…
İdrisyayla sakinleri suyu kendi olanakları ile buldu…
Kendi olanakları ile depoladı…
Kendi olanakları ile çıkarmaya çalışıyor…
Ancak yetmiyor biraz destek istiyor. Daha iyi tarım ve hayvancılık yapabilmek için elektrik desteğine ihtiyaçları var…
Güneş enerjisi panelleri ile enerji konusunda
istedikleri verimi alamıyorlar. Su bulunan bölge köyün 1,5-2 kilometre ilerisinde…
İdrisyayla’da tarım ve hayvancılık yapan vatandaşlar, OEDAŞ’tan bu konuda destek bekliyorlar…
Su kuyularının olduğu yere elektrik hattı getirilirse hayvanların su ihtiyacı giderilecek.
İdrisyayla sakinleri her ihtiyaçlarını kendi gördü. Şimdi Devletten elektrik bekliyorlarlar…
İnsanlarımızın kırsal alanda üretim yapmaları için şehire göçmemesi için ufak desteklere ihtiyaç var.
Devletin üretim yapan insanlardan bu desteği esirgememesi gerekir.
DOĞAL AFETLERE ALIŞIN!
Önce orman yangınları…
Ardından Karadeniz’de sel felaketi…
İç Anadolu’da kuraklık…
Tüm bunların nedeni Küresel İklim değişikliği!
TBMM İklim Araştırma Komisyonu'nun taslak raporunda küresel iklim değişikliğine bağlı olarak gelişen aşırı hava olaylarının şiddetleneceği ve bunun, 'Türkiye’nin normali' haline geleceği belirtildi!
Bu doğal afetlere alışmamız gerekiyor sizin anlayacağınız…
Raporda şu önerilere de yer veriliyor:
- Son 20 yılda şiddeti, süresi ve frekansında artış olduğu tespit edilen şiddetli hava olayları ve meteorolojik afetlerin iklim değişikliğinin sonucu olarak artış eğiliminin devam edeceği öngörülmekte. Bu kapsamda meydana gelebilecek can ve mal kayıplarının azaltılmasına yönelik özellikle şehirlerde yapısal tedbirlerin artırılması gerekmekte.
- Mevcut şehir planlarının ve altyapılarının meteorolojik veriler ve projeksiyonlar göz önünde bulunarak yenilenmesi, yeni hazırlanacak şehir plan ve altyapı çalışmalarında bu verilerin göz önünde bulundurulması, ihtiyaç olması hâlinde bir yasal düzenleme yapılması zorunlu.
YAKINDAN BAK!
Albert Einstein’in çok bilinen sözüdür:
-
Doğaya daha yakından bak, o zaman her şeyi daha iyi anlayacaksın. Doğa insanın içindedir. İnsanda doğanın bir parçası…
İnsan, doğaya uygun yaşadığında iyi yaşar!
UNUTULMAZ GÜNLER!
Siz siz olun, bir daha hiçbir gün için
"unutulmaz bir gündü" demeyin…
Öyle bir zaman gelir ki:
Hepsi unutmayı istediğin günlere dönüşür…
GÜNÜN SÖZÜ!
İnsanların beyin tembelliğini gördükçe her istediğimizi yapabileceğimizi anladık.
Joseph Goebbels - Hitler'in Propaganda Bakanı