Dere yatağında akar

Yıllar önce İstanbul'da bir sel felaketi yaşanmış, bir takım gecekondu mahallelleri yerle yeksan olmuştu. Belediye başkanlığı döneminde söz konusu mahalleleri imara açan Tayyip Erdoğan ise bölgede incelemelerde bulunmuş ve "Dere, yatağında akar" demiş, seçmenleri de kendisini çılgınlar gibi alkışlamıştı...
Tamam dere yatağında akar da, o dere yataklarını kim imara açıyor? Benzer bir sorunu Eskişehir'de de yaşadık. Sarıcakaya, Mihalgazi ve Seyitgazi ilçeleri harap oldu. Bölgede incelemelerde bulunan İYİ Parti İl Başkan Yardımcısı Adnan Türkmen, çiftçinin yüzde 100'e varan hasarlarla karşılaştığını belirtti.
Aynı zamanda bir ziraat mühendisi olan Türkmen, "Üç ilçemizdeki tarım üreticilerinin zararlarının giderilmesi ve akış rejimlerinin de değişmesi dikkate alınarak macra düzenleme ve dere yataklarını ıslah etmeye yetkili makamları davet ediyoruz” ifadelerinde bulundu. Yetkililere bizler de çeşitli çağrılarda bulunuyoruz, "Dere yataklarını ıslah edin" diyoruz, "Meraları koruyun" diyoruz, "çiftçimizin derdine derman olun, boş oturmayın" diyoruz. Ancak sözlerimiz yetkililerin bir kulağından girip, öbür kulağından çıkıyor. Pek zannetmiyorum ancak, inşallah yetkililer Adnan Türkmen'in çağrılarına kulak verir. Yoksa "Dere yatağında akar" gibi boş sözlerle hiçbir sorunun çözüleceği yok...

Osman Taş şerefimizi kurtardı

Bana kalırsa tribünlerimizin bestelediği en güzel marş, tükenmiş nefeslere... Muhteşem taraftarımız ne zaman "Şampiyonluk tükenmiş nefeslere, Sinan'a Edizlere hediyemiz olacak..." dese, tüylerim diken diken olur... 2012 yılında cennete transfer ettiğimiz Ediz Bahtiyaroğlu, her zaman taraftarın kalbinde yaşayacak. Elbette tribünlerimiz ne zaman "Sinan'a Edizlere" dese aklıma Ediz Bahtiyaroğlu'nun ailesine yapılan muamele geliyordu. Utancımızdan kıpkırmızı kesiliyorduk. Neyse ki yeni başkanımız Osman Taş, Ediz'in ailesine verilen şeref sözünü tuttu. Eskişehirspor'un şerefi yerlere düşürülmedi. Sayın Taş ve yönetim kurulu üyelerini tebrik ederiz. Ediz Bahtiyaroğlu, Bursa – Sarıkaya'daki ebedi istirahatgahında rahat uyuyabilir. Kendisine verilen sözler yerine getirilmiştir.

İşte bütün dertlerimiz çözülecek

Diyanet İşleri Başkanlığı skandal denilebilecek bir fetva yayınladı. Diyanet'in imamlarına göre sol el ile yemek yemek günahmış... Şimdi kalkıp da memlekette yaşanan meselelerden bahsedecek değilim. S -400 krizi nedir, dış borcumuzun hâne ekonomisi üzerindeki etkisi nedir veya İran'a yapılacak ambargonun Eskişehir'e yansımaları ne olacaktır anlatacak değilim. Anlatsam da diyanetin imamlarının bunlardan bir şey anlayacaklarını zannetmem. Öte yandan İsrail'in Ay'a füze göndermesi, Fransızların sentetik et üretmesi veya Çin'in yaptığı yüzen güneş enerjisi çiftliğinden de söz etmeyeceğim. Sadece "Dünya nereye gidiyor, biz ne işlerle uğraşıyoruz?" diyeceğim. Diyanet imamlarından "Kul hakkı yemeyin, haram lokma yemeyin" demesini beklerdik. Ancak onlar "Ne halt yerseniz yiyin, ama sol elle yemeyin" buyuruyorlar... Diyanet İşleri Başkanlığı, "Sol elle yemek yemeyin" buyurmuş; işte yıllardır bu fetvayı bekliyorduk. Desenize bütün sorunlarımız çözülecek...