Yaşamın İçinden: Ömer Duru
Adamın biri, kiliseye gidip papaza:
“Günah çıkarmaya geldim” demiş.
Papaz sorunca da anlatmış:
“Bir kedi becerdim. Vicdanen çok rahatsızım.”
“ Üzülmene gerek yok” demiş papaz:
“Kiliseye mum dik. Ardından İsa ile Meryem’in heykellerinin yanına fakir çocuklar için bolca bahşiş koy.”
Adam denileni yapıp gitmiş.
Birkaç gün sonra aynı adam gene gelmiş. Gene kedi becerdiğini söyleyip günah çıkartmak istemiş.
Papaz da aynı şeyleri, söyleyip savmış adamı.
Derken adam sık gelip gitmeye başlayınca papaz sormuş:
“Yahu kardeşim sen bu kediyi nasıl beceriyorsun?”
Adam,
“ Kediyi ön ayaklarından aşağı çizmemin içine sokuyorum diye anlatmaya başlayınca papaz kızmış:
“Neden daha önce söylemedin be adam. Her tarafım tırmık yarası oldu.”
--//--
Bazen hiç farkında olmadan,günah çıkartmaya çalışan insanlar boylu boyunca günaha batarlar.
Bu durum kimi zaman başkaları için olur, kimi, zaman da kendileri için.
En basit örneği CHP Eskişehir Milletvekili, Prof. Dr Süheyl Batum’un belediye başkanlık belirlemesinde ön seçim istemesi. Yerel seçimlere dokuz ay kala sayın Batum’un aklına ön seçim nereden düştü?
Orada değil, burada değil de neden Odunpazarı’nda?
Süheyl Batum:
“ DSP’den J. Nur Süllü ’nün Odunpazarı’nda neden aday yapıldığını biliyor mu acaba?
Bilmiyorsa bilenlere bir sorsun.
Yılmaz Büyükerşen’in çabalarını bir öğrensin.
Kimlerin Büyükerşen’e karşın dediklerini dinlesin birilerinden.
--//--
Son günlerde dikkatinizi çekiyor mu bilmem?
İktidar partisi AKP’de bir sessizlik var.
Hemen her konuda çıkışına tanık olduğumuz Salih Koca ve Ülker Can.
Köşe bucak gezip belediyelere eleştiri, yağdıran Vahap Ata.
Konuşmaz oldular.
Kendileri mi sustular, yoksa susturuldular mı?
Yakında çıkacak ortaya.
Saklı tutulan bomba patlayacak mı?
Yoksa patlatılacak mı göreceğiz.
--//--
Eskişehir Yeni Gün gazetesi yeni şekli ve kadrosuyla Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Nabi Avcı’nın da katıldığı bir törenle açılışını önceki gün yaptı.
Yeni Gün’e çıktığı yolda başarılar ve uzun ömürler diliyorum.
Günlerin Getirdiği
-Yeni Valimiz hoş geldiler—
Kadir Koçdemir’in merkeze alınmasında sonra Çanakkale’den ilimize atanan Vali Güngör Azim Tuna, önceki gün sivil törenle görevine başladı. Kulakları çınlasın giden Valimiz şiirle veda etmişti. G. Azim Tuna da bir kutlama mesajı ile selamladı Eskişehir’i. Kendisine mesajında belirttiği güzel duyguları için kentimiz adına teşekkür ediyor, hoş geldiniz diyoruz. Sayın G. Azim Tuna’nın valilik deneyimi iki yıl olsa da, bürokrasiden gelme engin bir geçmişi olduğunu biliyoruz. Bunun için de diyoruz ki, Eskişehir’in sorunlarına objektif olarak bakacaklar, halka yansıyan konulara açıklık getireceklerdir.
Eskişehir Türk Dünyası Kültür Başkenti olma gibi, önemli bir tarihi olay için tercih edilmiştir. Bu konuda giden Valimizin başlattığı önemli projeler vardı. Bu projelerin bir kısmı halen uygulama aşamasındadır. Uzun uzun anlatmaya gerek yok. Başbakan Erdoğan’ın da katılıp geceyi Eskişehir’de geçirdiği, Türk Dünyası Kültür Başkentliği açılışı görkemliydi. Ama bu görkem, ardından bir kaç gün sonra Vali Koçdemir’in alınmasını getirmişti. Anadolu gazetesi olarak Koçdemir’in alındığı gün Valiyi aldıran iddialar diye haber yapmış ve “Yetkililer bu iddiaları açıklasınlar. Kabahati olanlardan hesap sorulsun” demiştik. Türk Dünyası Kültür Başkentliği olayı için geldiği söylenen 400 milyon liradan ne kadarının ve nerelere harcandığını da sormuştuk. Ve demiştik ki “Bunları kamu görevlilerini zan altından bırakmak için değil, tam aksine zan altında kalmamaları için üsteliyoruz.”
Sayın Valimiz G. Azim Tuna gelir gelmez başınızı ağrıtmak istemiyoruz. Ama gazete arşivleri ortada.
Yazanlar ve yorum yapanlar hayatta. Gelişmeleri bilesiniz diye özür dileyerek hatırlatıyoruz sadece.
Aynen katılıyoruz dileğinize. Eskişehir için el ele. Omuz omuza.
--Tümsekler belli olmuyor—
Seylap Caddesi’nde üç yerde hız kesici tümsek olduğunu belirten okurumuz dert yandı ve dedi ki “Köşenizde okudum. Bu tümseklerden hiç birisi normal yoldan ayrılmıyor. Durumu bilmeden geçenlerin ise araçları inip inip çıkıyor. Hatta sürücü dahil araçta bulunanların başları tavana çarpıyor. Kaç kez yazdınız. Bu tümsekler boyanamaz mı?”
Boyanır elbette. Boyanır da bu tümsekleri kimin boyayacağını bilen yok. Karayolları mı? Belediyeler mi? Trafik Şube Müdürlüğü mü?
Okurumuz soruyor ve diyor ki “Bizim araçlarımızı aşağı yukarı fırlatan tümsekler resmi araçlara dokunmuyorlar mı acaba? Dokunuyorsa, neden ilgililer bu tümsekleri boyamıyorlar?”
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...