Üç belediye başkanına sahip CHP’nin üye sayısının üç bin olması düşündürücü. Bu sayı en az 10 bin olmalı.
Ha diyeceksiniz ki, “üye sayısı 10 bin olsa ne olacak? Gelen giden kişiler hep aynı. Bir etkinlik yapıldığında katılımcı sayısı bini geçmiyor. 10 bin olsa etkinliklere gelen katılımcı sayısı artacak mı? “Önemli olan bu işte, üye sayını artıracaksın ama düzenlediğin etkinliklere de üyelerin katılması gerekir.
Yoksa ’10 bin üyem oldu’ diye öğünsen ne olur?
Bence Büyükşehir, Odunpazarı ve Tepebaşı Belediye Başkanlarının önce CHP’nin üye sayısını artırmak için çareler aramalıdır.
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, son aylarda partiye çok yakın durmuyor. Bilmiyorum ama merak ediyorum. Yeni atanan il yönetimini mi beğenmedi? Yoksa yönetim kuruluna alınması için isim verdi de yazılmadı mı? Acaba bunun için mi soğuk duruyor?
KAZIM BAŞKAN HAKLI
Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, yeni yönetimin göreve gelmesiyle Pazar toplantılarını kaçırmıyor. Gerçi Nihat Çuhadar’ın başkan olduğu dönemlerde de düzenlenen Pazar toplantılarına Eskişehir’de olması halinde katılıyordu. Hatta söz alıp konuşuyordu.
Ancak; sanıyorum genel seçim takviminin yaklaşmasıyla bugünlerde daha çok partiye gidip tabana önemli mesajlar vermeye çalışıyor.
Geçtiğimiz Pazar günü yapılan toplantıya da katılan Kazım Kurt, yine önemli mesajlar vermiş.
“6 ay sonra gerçekleşecek genel seçimlerde bütün Atatürkçüler, bütün demokratlar birleşmeli, yan yana durmalı.”
Kurt, daha önce de,’şimdi birlik beraberlik zamanı. Kırgınlıkları, küskünlükleri bir kenara koyalım. Seçime kadar el ele verip partimizin başarısı için çalışmalıyız. 4 milletvekili hedef koyduysak, bunun için hepimiz gecemizden gündüzümüzden fedakârlık yapmak zorundayız’ demişti.
Ancak ben Kazım Başkanın bu söylemlerine rağmen hala CHP’de başta Kazım Başkan olmak üzere CHP’lilerin özlemini duydukları birlik, beraberliğin henüz sağlanmış olduğunu göremiyorum.
Örneğin öyle ya da böyle bir şekilde küstürülen Erman Gölet ve kendisine yakın partililer yönetimin değişmesine rağmen hâlâ partiye gelmiyorlar.
Nasıl birlik sağlanacak?
TABAN ÖN SEÇİM BEKLİYOR
Seçime oldukça az kaldı. Ocak bitti, Şubat, Mart Nisan, Mayıs 4 ay gibi bir süre var. CHP’nin yoğun olarak çalışması gereken bir zaman dilimi. CHP’nin yeni yönetimi ne yapıyor? Hâlâ Pazar toplantılarıyla ve ziyaretlerle gün geçiriyor…
4 ay çok uzun bir süre değil. Eskişehir’in 12 dış ilçesi var. Bu ilçelere bağlı köyler statü değiştirerek mahalle oldu. Bu mahallelerin kimisinin sınırları Ankara, kimisinin Bolu’ya, kimisinin Afyon’a ve Kütahya’ya kadar uzanıyor. Bu mahalleleri de dolaşmak, onlara da dokunmak gerekir.
Bu sıkıştırılmış iki aylık seçim takvimine sığacak zaman değil. O nedenle CHP bugünden çalışmalara başlamak zorunda. Eğer iktidar olmak veya iktidarın ensesinde nefesini hissettirmek istiyorsa.
Seçime 4 ay kaldı hâlâ CHP’de milletvekili adayları için ‘ön seçimle mi’ yoksa ‘merkez yoklaması ile mi’ belirlenecek tartışması yaşanıyor…
Daha önce de yazdım. Pek çok CHP’li Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun Eskişehir’de yapmış olduğu bölge toplantısında,’milletvekili adaylarının yüzde 85’i ön seçimle belirlenecek’ demesine rağmen ön seçimin yapılacağına inanmıyorlar.
Kimisi yine Eskişehir dışından bir ismin kontenjan konulacağını, diğerlerinin ise Eskişehirli aday adaylar tarafından doldurulacağını iddia ediyor.
Bu bile netlik kazanmamışken CHP Eskişehir’de nasıl bir çalışma sergileyecek?
MESAJ OKUNDU MU?
Tekrar ediyorum. Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’un,”genel seçimlerde bütün Atatürkçüler, bütün demokratlar birleşmeli, yan yana durmalı” sözü önemli ve doğru bir yaklaşım.
Ama bunu sağlayacak olan yine CHP İl Yönetimi. Bunun için adım atılmalı. Tüm sivil toplum örgütleri tek tek ziyaret edilerek oy istenmeli. İstemekle de olmuyor. İcraata dökmek gerekir. Kazım Başkan birilerine mesaj verdi ancak, o birileri bu mesajı okuyamadı.
Böyle olunca da seçimde iki milletvekili çıkarmak bile bana göre büyük başarı sayılır.
CHP’liler mışıl mışıl uyurken AK Partililer ise o başka illerin sınırlarının dibindeki mahalleri gezmişler ve gezmeye de devam ediyorlar.
İşte başarı böyle kazanılıyor.
Sadece belediye başkanlarının gayretleri yetmez. İl ve ilçe yöneticileri ve mahalle başkanları, delegeler ve sade partililer de taşın altına elini koymak zorundalar.
‘Transfer istemem’
Eskişehirspor Kulübü Başkanı Mesut Hoşcan, ilk yarının son maçından önce tesislerde yaptığı basın toplantısına bende katılmıştım.
O basın toplantısında en çok merak edilen iki konu vardı.
Birincisi, kulübün borçlarının artıp artmadığı, ikincisi ise ara transfer döneminde, transfer yapılıp yapılmayacağı.
Başkan Hoşcan, borçların artıp artmadığı konusunda Haziran ayında yapılacak olan Mali Genel Kurulda yapacakları açıklamada açık seçik kongre üyelerinin ellerine verilecek raporlarda öğreneceklerini söylemişti.
Transfere gelince, devre arasında Eskişehirspor’da direk oynayacak 3 veya 4 futbolcu alacaklarını kaydetmişti.
İlk yarı sona ermeden Altyapı Koordinatörü Kamuran Yavuz ile bazı alt yapı antrenörleri yurt dışına gitmişlerdi. Bu duyulunca haklı olarak spor muhabirleri,’alt yapı koordinatörü ile antrenörleri yurt dışına neden gittiler?’ diye sordular.
Cevap: “Transferlerini düşündüğümüz futbolcuları izlemeye gittiler.”
Ara transfer döneminin sonuna gelindi. Bir hafta kaldı. Bugüne kadar Teknik Direktör Michael Skibbe’nin önerdiği Kongo Cumhuriyeti asıllı İsviçreli futbolcu Nzuzi Bundebele Toko'yu kadrosuna dahil etti. Aylarca futboldan uzak kalmış. Akhisar maçında nasıl bir kumaş olduğunu herkes gördü.
Yurt dışına giden Kamuran Yavuz ile alt yapı antrenörleri, transfer yapılmadığına göre, ’hangi futbolcuları izlediler?’ diye merak ediyorum.
Erkan Zengin satıldı. Satılması taraftarıydım. Kayıp olarak görmüyorum. Ancak onun yerini dolduracak bir futbolcu alınmadı. Skibbe, Aytaç Kara’nın satılmasına karşı çıkmıştı. Aytaç Kara satıldı mı? Sanki o da gidici gibi…
Bu konuda da bir netlik yok. Kimileri ‘iş bitti’, kimileri ise ‘pazarlık devam ediyor’ diyor.
Bu takımın golcüsü kim? Mevcutları gördük. Net olarak orta saha ve santrafora ihtiyaç var. Skibbe’ye de, acaba ’transfere ihtiyaç yok deyin hocam’ mı dediler de hoca ‘transfer istemiyorum’ dedi. Toko yeterli diyorsanız başka da diyecek biz sözüm yok!
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...