Demokrat Parti iyimser

Demokrat Parti'nin 6'ıncı olağan kongresi yapıldı. Kongreye Genel Başkan Gültekin Uysal'ın yanı sıra, Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt da katıldı. Öncelikle 6'ıncı kongrede güven tazeleyen Hüseyin Özcan'ı tebrik edelim. Eskişehir'in renkli siyasetçilerinden olan Özcan'ın rakipsiz olmasına şaşmamak lazım.

Tabii Genel Başkan Uysal ve Milletvekili Enginyurt'un katıldığı bir kongreden ülke geneline ilişkin manşetler çıkartmak mümkün. Mesela Cemal Enginyurt'un tehdit aldıklarına ilişkin açıklamaları, partililer tarafından ayakta alkışlandı. Bir hitabet ustası olan Enginyurt, "Sokaklara çıkmayın bedel ödetiriz diyor.Biz sokaktayız gelin bedel ödetin bize. Sizden korkan sizin gibi olsun. Ülkenin Cumhurbaşkanı tehdit etmez, zillet demez, illet demez. Kendinden olmayana PKK'lı, FETÖ'cü demez" ifadelerinde bulundu.

Ayrıca 1950 seçimlerinin meşhur "Yeter! Söz Milletin!" sloganını kullanan Gültekin Uysal da ayakta alkışlanan bir diğer isimdi. Siyaset için zor bir dönemden geçildiğini kaydeden Uysal "Demokratik tavır alanlarının daraltıldığı demokrasimizin oksijeninin tüketildiği böyle bir dönemi yarınlarda elbet tarih yazacaktır" dedi.

Sonuç olarak Demokrat Parti şölen havasında bir kongre gerçekleştirdi. Genel olarak Demokrat Partililerin morallerinin yerinde olduğunu gözlemledik. Belli ki ilk seçimde iktidara gelecek ittifakta yer aldıklarına inanıyorlar.

Muhalefetin iyimser olmasına hak veriyorum. Yapılan anketler ortada... Ancak iyimser olmak bir seçim stratejisi değildir. Muhalefetin işini ciddiye alması lazım ki seçimlerde amaçlarına ulaşabilsinler. Yıllarca muhalefeti küçümseyen AK Parti cenahı, hata yaptığını ancak şimdi anladı. Aynı hatayı Millet İttifakı yapacakmış gibi bir his var içimizde.

Sazak istifa etti

21'inci dönem Eskişehir Milletvekili Süleyman Servet Sazak, 14 Ocak'ta sosyal medya hesaplarından yaptığı bir açıklamayla MHP'den istifa ettiğini duyurdu. Sazak istifa açıklamasında, "TÜRK milliyetçisinin, yegane hassasiyeti bölücü terör mü? Dilimiz, töremiz, ahlakımız, estetiğimiz, ekonomimiz yok ediliyor, ne GAM. MHP üyeliğinden istifa ettim, saygılar" ifadelerinde bulundu.

Söz konusu istifa Türkiye gündeminde hak ettiği ilgiyi görse de Eskişehir'de üzerinde çok konuşulmadı. Süleyman Sazak'ın uzun süredir Devlet Bahçeli ile anlaşamadığı biliniyordu. Dolayısıyla böyle bir istifa beni çok şaşırtmadı açıkçası. Sayın Bahçeli MHP içinde ve etrafında yüksek kalibreli siyasetçilerin olmasından pek poşlanmıyor. Dolayısıyla şimdiye kadar istifa etmemiş olmasına şaşırdım diyebilirim...

Sazak isminden birinin partiyle yollarını ayırmış olması elbette çok önemli. Ayrıca Süleyman Servet Sazak'ın şehit Gün Sazak'ın oğlu olduğu ve bir ara MHP Genel Başkanlığı'na aday olduğunu da biliyoruz.

Tabii ülkücü bir ismin MHP ile ilişkilerini kesmesiyle birlikte gözler İYİ Parti'ye çevrildi. Bu arada Zafer Partisi'ni de unutmamakta fayda var. Ancak ben daha önceki dönemlerde İYİ Parti'ye davet edilen Süleyman Sazak'ın – en azından bir müddet – herhangi bir partiye geçeceğini düşünmüyorum.

Yine de bunun adı siyaset, "Asla olmaz" diyemeyiz. Gelişmeleri birlikte takip edeceğiz...

Polis için "En önemli mesele" olmalı

Hurda toplayarak geçimini sağlayan Zeliha Akbulut, üç tekerlekli motosikletinin çalınmasının ardından hırsızlara seslenerek, "Ben paramı çöpten kazanıyorum, zor şartlarda çalışıyorum. Üç gündür uyku uyuyamıyorum Allah rızası için motorumu bana geri getirsinler" ifadelerinde bulunmuş. Zeliha Akbulut'un moralini bozmak istemem ancak hırsızlara "Allah rızası için" demek bir şey ifade etmiyor. Diyebileceğimiz tek şey, "Allah bu hırsızları bildiği gibi yapsın" demek. Ancak Zeliha Hanım'ın işini de yalnızca Allah'a havale edemeyiz. Ben Eskişehir Emniyeti'nin bu konuyu "En önemli" meseleler kategorisine almasını istiyorum. Madem ki Atatürk, "Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesidir" demiş, o zaman polisimizin Zelihe Akbulut'un hakkını aramak için sonuna kadar mücadele etmesi gerekir.