Demirel ve Terlikçi…

Yıl 1965...
Ankara Büyük Otel’de yeni kurulan Adalet Partisi’nin Genel Başkan adayı "Süleyman Demirel", Eskişehir heyetini kabul ediyor...
24 delegenin sözcüsü kalkıyor:
"Efendim Eskişehir heyeti olarak sizi destekliyoruz..."
Demirel, gözlüğünün üzerinden sekreterine bakıyor:
"Bana şu Eskişehir dosyasını getirin..."
Aynı anda da "Terlikçi Vasfi" ayağa kalkıp,
"Sen ne diyon len?" diyor:
"N'apçan dosyası, yanındayız dedik ya!”
……..
Ve de yılların dostluğu bu sözlerle başlıyor...
Ölümünden 2 ay önce Mavi Hastane’de ziyaret etmişti "Terlikçi Vasfi"yi Demirel...
Rahmetli, Demirel’den sonraki ziyaretimizde anlatmıştı...
Üzgün ve dolgundu...
Demirel kendisine moral vermiş:
"Len Terlikçi, senle ben aynı yaştayız. Neden bu kadar kendini saldın?"
Vasfi abi hemen atılmış:
"Senin yediğinle benimki bir mi len!"
……..
9. Cumhurbaşkanı "Süleyman Demirel" bugün Isparta İslamköy’deki mezarı başında anılacak...
Biz de "Vasfi abi" ile birlikte anmak istedik...
Bir gün akşam saatlerinde uğramıştı gazeteye...
"Çankaya'dan geliyom" diye başladı:
“Takmış kafayı başkanlığa!”
-Kim takmış?
"Kim olacak, Süleyman..."
- Eeee?
"Bazen beni dinlediği için uyardım kendisini... Sen zaten başkan değil misin? dedim... Hem de Cumhur'un başkanı..."
O günden sonra da, Demirel'in ağzından "Başkanlık Sistemi" sözü çıkmamıştı...
………
Tarih neler yazıyor ve tekrarlıyor...
"Başkanlık Sistemi" bugün yine gündemde...
Tayyip Bey, "İsterim" diye tutturdu...
Demirel’in şansı buydu!
“Vasfi abi gibi bir halk danışmanı var mı Tayyip Bey’in?”
Ama “Dün dündür” işte…
“Nasıl arıyoruz Demirel’i?”
*****************************************
İftar çadırları ve Gazap Üzümleri
Her Ramazan ayında gündeme gelir "İftar çadırları..."
İktidarın yönettiği belediyeler düzenliyorsa, büyük reklamı yapılır... Yandaş medya göklere çıkarır...
CHP'li belediyeler yapıyorsa, akla gelen her çamurla eleştiriye tutulur...
Bize de bu çelişki, hep "Gazap Üzümleri"ni anımsatır...
Bir zamanlar ABD'de ekonomik sarsıntıda bir köylü ailenin yaşamını "Gazap Üzümleri" adlı romanında anlatmıştı "John Steinbeck..."
Zamanın Sovyet yönetimi de kitabın "Sovyetler Birliği"nde okunmasına izin vermişti...
-Neden?
"Kapitalist yönetimde insanların çektiği çileleri yoldaşlarına duyurmak için..."
Ne var ki, ABD’nin bir lokma ekmek bulamayan ailesinin bile bir arabaya sahip olması, bu silahı geri teptirmişti...
Sovyet Yönetimi, ülkeye kendi soktuğu kitabın satılması ve okunmasını da yine kendi yasaklamıştı...
 
Seçimlerde nasıl "Makarna, bulgur, un, şeker, kömür" dağıtılıyorsa...
İftar çadırlarının amacı da insanları doyurmak değil midir?
Ama önemli bir noktayı da vurgulamak gerekir:
"Salt oy alabilmek amacıyla verilenler, muhtaç insanların çokluğunu da göstermez mi?"
Bu soruyu insanları bolluk ve refaha kavuşturmak amacıyla oy isteyip, iktidarda olan anlayışın sahiplerine sormak gerekmez mi?
Bu da bizim "Gazap Üzümleri..."
*****************************************
Günün Şiiri
Susmakla
Söylemekle değil de daha güzel
Susmakla büyüyen
Anlatılan gizli kelimelerle
Kaybolan konuşunca birden
Onun dudaklarıyla çiçeklerle yaklaşan
Öptüm kelimesiz bir denizde
Konuşsak tükenir yok olurduk
Çekilir giderdi deniz, sustuk
Bir uzun gel-gitti
Yaklaşıp suları dudaklarımıza
Sonra usulca götüren
Sonra usulca çocuk korkuları
Ve küçük çakıl taşları getiren
Söylemekle değil de daha güzel
Susmakla büyüyen...
                                     Engin Sander (Varlık-1960)
 ************************************************
Uçan Kuş'tan
Şu "Bonzai" içip uçanlara bir kızıyorum ki abi...
 Kanatları bile yok…
"İntihar ediyor aptallar!"
****************************************************
Kıssa-dan
Bir iktidar hem lümpenlerle hem de mafyayla işbirliği yaptığı zaman, artık rejimin resmi adı ne olursa olsun, orada "faşizm" ilan edilmiş demektir!
Emre Kongar
********************************************************
Gerilim
Artık Amerikan başkanlık kampanyası daha ırkçı, daha İslam düşmanı, daha kin dolu olacak.
"Bu da ilk aşamada Trump'un işine yarayacak!"
Ali Sirmen
***********************************************************
Günün Balı
Kendine sahip çıkamayan toplumların, tarihine sahip çıkmaya kalkışması cahilliklerinin en büyük kanıtıdır...
*************************************************************
Özdeyiş
Kalleşlik etmeden de yaşayabilirsin...
                                                                  Gıorgo Capronı
**************************************************************
Günün Sözü
Devletin doğrusu, söylemek gereken gerçeklerle susmak gereken gerçeklerin bileşiminden oluşur...
                                                                                                                                                         Rivarol
 *************************************************************
TRT IŞİD'in sesi mi?
TRT-1' de yayınlanan "Ramazan Sevinci" programında Prof. Mustafa Aşkar bu ülkenin insanlarına hakaret etti:
"Namaz kılmayan hayvandır" dedi.
Bu sözlerden sonra programın sunucusu hiçbir şey olmamış gibi programa devam etti.
Üç yıl önce "Ramazan Sevinci" programında, "Hamile kadınlar sokağa çıkmasın, bu terbiyesizliktir" diyen  "Tuğrul İnançer" hâlâ TRT'de yayınlanan programların vazgeçilmez konuğu.
Haber Sen Sendikası yaptığı açıklamada diyor ki:
"IŞİD'in Suriye'de, Irak'ta yaptığı, Türkiye'de TRT'nin kanallarından yapılıyor.  Bunlar münferit
olaylar değildir. Canlı yayın kazaları da değildir. Bu konuklar, TRT yönetiminin bilinçli
tercihleridir. Bu kendinden geçmiş öğretim üyesi hakkında iktidar partisi özür bile dilemiyor... TRT, IŞİD'in sesi midir?"
 *****************************************************
“Sen bakmadın sanki!”
Adam karısı ile kaldırımda yürürken karşı yönden gelen güzel bir kızla karşılaşmış...
Kız geçer geçmez, "Kadınları çok iyi anlıyorum" demiş karısı:
"Gümüş gerdanlık, iki bilezik, telkari küpeler takmış, tırnaklarına Cutex oje sürmüş, kulak arkalarına Chanel 5 sıkmış..."
Kocası, "Hepsine nasıl dikkat ettin?" diye sorunca da
"Sen bakmadın sanki" demiş...
"Yooo!" diye isyan etmiş adam:
"Sadece uzun bacakları, küçücük poposu ve dolgun göğüsleri vardı. Yüzüğü de yoktu..."
*****************************************************
Olur da tutarsa!
Karı koca yurt dışı gezilerinde ülkenin ünlü "Dilek Kuyu" suna bozuk para atmışlar.
Adam hemen gözlerini kapatıp, "Hayatım vedalaşalım istersen" demiş :
"Kuyu anlattıkları kadar meşhursa, belki gerçekten tutar falan da!.."
 ****************************************************
İlacın isim babası
 
Yıllar önce çok büyük hastalıklara derman olan ilaç bulunmuş. Dünya büyük sevinç içinde...
İlaca isim bulunması için ayrı bir tören düzenlenmiş. Çeşitli ülkelerden temsilciler çağrılmış...   Türkiye'den de Temel gitmiş...
Herkese sırayla isim sorulmuş… Sıra Temel'e gelmiş, şekerleme yaparken yanıtlamış:
"Penu silun..."
"Aman" demişler:
"Bundan güzel isim olur mu?"
Ve de ilacın adı konulmuş:
“Penisilin...”
*****************************************************************
Günün Olayı
"Falanca imam hatip lisesi, fen lisesine çevrildi " haberini duyduğumuz gün İslamiyetin makus talihi tersine dönecektir...
                                                                              Akif Kutlu
***********************************************************************
Günün Biber
Türkiye "Kendi kendini doyuran ülke" konumundan, iktidardakileri anca doyuran ülke konumuna düştü...
“Aksini iddia eden var mıdır?”
*************************************************
William Bolith’den
 
Yaşamda en önemli şey, kazançlarımızı kullanmak değildir.
Asıl önemli olan, kaynaklarımızdan kazanç sağlamamızdır. Bu da zeka gerektirir.
Akıllı insanlarla, aptal insanlar arasındaki fark da budur…