Yaşamın İçinden
Delilik ve salaklık
Bir güzel söz:
“Ne kimseden borç al ne de kimseye borç ver. ”
Borç alır ve verirsen ne olur?
Hem parandan olursun, hem de dostundan.
Yeni yıl geliyor ya.
İkisini de yaşadığım için kim bilir ”hisse çıkaranlar” olur diye, bu güzel “kıssayı” aldım köşeme.
Para neyse de, dostluğun kaybolması benim için çok önemli çünkü.
--//--
Gelelim fıkramıza.
Adamın arabasının lastiği tam akıl hastanesinin önünde patlamış.
Hava yağmurlu mu yağmurlu.
Arabayı kenara çeken adam, krikoyu, stepneyi çıkarmış. Söktüğü dört adet bijonu yanına koymuş.
Stepneyi yuvasına koyan adam bakmış ki, söktüğü dört bijon yuvarlanıp sel sularına gitmiş.
Sağına soluna bakan adam, çaresizlikten olduğu yere çöküp düşünmeye başlamış
Olayı başından beri akıl hastanesinin penceresinden izleyen bir deli seslenmiş:
“Hey arkadaş sen orada ne yapıyorsun?”
“Sorma birader” demiş adam,
“Teker patladı. Söktüğüm bijonlar suya gitti. ”
“Düşündüğün şeye bak” diye konuşan deli, şöyle akıl vermiş:
“Diğer lastiklerden birer tane bijon çıkart. Hepsi üçer bijonlu olur. Ve seni bir lastikçiye kadar idare eder.”
Adam denileni yaptıktan sonra sormuş:
“Hemşerim tımarhanede senin ne işin var?”
Deli bir kahkaha atarak yanıt vermiş:
“Biz burada delilikten yatıyoruz arkadaş, salaklıktan değil. ”
--//--
Yılbaşı geldi geliyor.
ÇGD lokaline gelen tanıdık bilet satıcısı başıma dikildi:
“Senin biletini ayırdım hocam. ”
Ardından da, içinde on bilet olan bir zarfı attı önüme.
Ama eve gidince hanımı ikna edinceye kadar dökmediğim dil kalmadı.
Benim hanım, toto ve şans topu oynarken hep“tek kolona yatar.”
Gerekçesi hazırdır:
“Çıkacaksa aza da çıkar. ”
---//--
Tekeri patlayan akıllıya delinin verdiği aklı çok bilet yerine “ona da çıkar” diye hanımın aza yatması; “Ne borç al, ne borç ver” diyen bilge kişinin işi götürüp, dostluğa bağlaması, yaşamın değişkenliği içinde karşımıza çıkan gerçekler.
Ve her şeye karşın ders almayıp, tekrarladığımız hatalar...
Bir ayrı kısır döngü galiba ki vazgeçemiyoruz bir türlü.
Günlerin getirdiği
ESİAD nihayet
Bir zamanlar Eskişehir’in, ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasal politikasında önemli gelişmelere damgasını vuran ESİAD nedense iki dönem, bu gelişmelerden uzak kalmış etliye sütlüye karışmaz bir yapıya bürünmüştü. Yönetimin değişmesi nedeniyle düzenlenen kokteylde yeni başkan Aydın Bandırma ayaküzeri konuşmamızda önemli projelerinin olduğunu söylemiş, çalışacağız demişti. Aradan kaç ay geçti tam bilemiyorum. O günden bu yana ESİAD’ın genç başkanı Aydın Bandırma da sessiz kalmıştı. Hatta bir toplantıda “ESO konuşuluyor. ETO konuşuluyor. Ama ESİAD konuşmuyor ve konuşulmuyor” şeklinde yorum yapıldığını duymuştuk. Önceki gün Deniz Ç. Fırat’ın köşesinde Bandırma’nın değişik konulardaki yorumlarını okuyunca arkadaşa “Duymak, düşünmek ayrı şey. Duyup düşündüğünü kamuoyu ile paylaşmak ayrı şey” galiba dedim. ESİAD Başkanı diyor ki ”Eskişehir’de başlanan projeler var. Ama bir türlü tamamlanamıyor. Bana göre bunun en önemli nedeni bir bakanımızın olmayışıdır. Bakanımız olsaydı, başlanan projeler çoktan bitmiş olurdu. En basit örnek: Bakanımız varken uçağımız vardı. Bakanımız gitti, uçak iptal oldu. Bakanımız varken de zarar ediyordu. Ama seferler kalkmamıştı.” Aydın Bandırma Maliye eski Bakanı
Kemal Unakıtan’ın kulağını çınlatmakta haklı olabilir belki. Ama bir de Eskişehir’de siyasal iktidarın temsilcileri var. Örneğin milletvekilleri. Geciken projeler konusunda onların müdahalesi hesaba katılamaz mı?
CHP’de önemli olan
Dün CHP’li olduğunu söyleyen bir okurumuz aradı. CHP’de seçilmişleri bir arada görmekten çok mutlu olduğunu belirttikten sonra dedi ki “Dargınlıklar bitmeli artık. Bakın Yılmaz Hoca ne güzel 370 köyde iziniz olsun demiş. İşte bana göre önemli olan bu. Şimdi sıra CHP il ve ilçe yönetimlerinde. Erman Gölet, Erdal Çakıcıer ve Vural Yürük bir araya gelmeli. Arada var gibi görünen kırgınlık ve dargınlıklar bir yana bırakılarak çalışmalara başlanmalıdır.” Şunu belirtelim. Yılmaz Büyükerşen ve Ahmet Ataç’ın katıldığı bu toplantı CHP’de geleceğe yönelik çalışmalar için umut ışığı oldu. Okurlarımızdan köşemize gelen mesajların özeti böyle. Öyleyse bundan sonra iş CHP’nin il yönetimine kalıyor. Okurumuzun söylediği gibi, geniş çaplı organize bir çalışma programı mutlaka yapılmalı. Bekleyip göreceğiz.
İl Başkanı Erman Gölet bu toplantıda verdiği sözleri ne zaman yaşama geçirecek? Bir önemli konu da bir başka okurumuzun milletvekillerimiz Kazım Kurt ve Prof. Dr. Süheyl Batum’un bu toplantıya neden katılmadıklarına ilişkin sorusu ki öğrendiğimize göre bu konuda bir art niyet yokmuş. Vekillerimiz önemli bir toplantı nedeniyle bu toplantıya katılamamışlar.