Deli mi bu adam?

Eskişehirspor'un eski yöneticilerinden Mehmet Şimşek, yapılacak genel kurulda başkan adayı olacağını açıkladı. Şimdi bazıları "Mehmet Şimşek ismi, Eskişehirspor için doğru bir isim midir?" diye soruyor. Eğer ki ortada 4 – 5 başkan adayı olsaydı, bu soruyu ciddiye alıp cevap verebilirdim. Ancak Haziran'ın 4'ünden beri içimizden bir başkan adayı çıkartamadık. Ve gerçekten Eskişehirspor'la kapanma arasında sadece bir arpa boyu kadar mesafe kalmıştı. Dolayısıyla Mehmet Şimşek çok doğru bir isimdir. Çünkü o isim de olmasa, şu anda kulübün anahtarları Vali Beyin çekmecesindeydi...

İsterseniz gelin, Mehmet Şimşek hakkındaki bazı eleştirileri derleyelim.

1)  Başkanlık yapabilir mi?

Şimşek hakkındaki bir diğer eleştiri de "Acaba Başkanlık yapabilecek kapasitede mi?" sorusu. Hiç kimse kulüp başkanı olarak anasının karnından doğmaz. Önce yönetici olur, sonra – mesela – asbaşkan olur. Ve en nihayetinde başkan olur. Bu aşamaları geçen Mehmet Şimşek için sıra zaten başkanlığa gelmişti. Bu zor vazifenin ağırlığını kaldıracağına inanıyorum. Buradan kendilerine bir tavsiyede bulunayım; Taraftara yalan söylemeyin. Olumsuz bir gelişme olduğu zaman yöneticiler, "Şimdi taraftarın morali bozulmasın" diye düşünerek gerçekleri çarpıtabiliyorlar. Ne kadar kötü olursa olsun taraftara gerçekleri anlatın. O zaman daha da büyürsünüz.

2)  İşin içine politika sokar mı?

Ayrıca Mehmet Şimşek'in siyasal kimliği de konuşuluyor. Müstakbel Eskişehirspor Başkanı Şimşek, AK Parti'nin saygıdeğer bir yöneticisi. Herkesin bir politik kimliği olabilir. Hasan Tuç da AK Partili bir yöneticimizdi. Ancak particilikle, Eskişehirspor'u birbirine karıştırmadı. Yine CHP'li Kazım Kurt da işin içine politika sokmadan Eskişehirspor'un yanında durdu. Mehmet Şimşek 1974 doğumlu. Levh-i Kalem'de ne yazıldığını bilemeyiz elbette. Ancak önünde uzun yıllar varmış gibi gözüküyor. Eğer ki belli bir süre Eskişehirspor başkanlığını başarıyla yaparsa – mesela – bundan 10 sene sonra adını bir belediye başkan adaylığında görebiliriz. Eğer ki tarafsız bir başkanlık yaparsa, bu ihtimal artar. Yok Eskişehirspor'u politik çekişmelere alet etmeye kalkarsa kendisi kaybeder. Eskişehirspor'a gönül verip de, CHP'ye, İYİ Parti'ye, MHP'ye veya başka partilere oy verenlerin, "Mehmet Şimşek AKePe'liymiş" diye çekineceğini zannetmiyorum. Eskişehirspor taraftarı milli ve manevi değerlere saygılı olan herkesi başının üzerinde tutar. Mesela meşhur olmaya çalışan ve milli değerlere saldıran bir takım "Süslü – püslü" tipleri yönetime sokmazsa sıkıntı olmaz. Sayın Mehmet Şimşek saygın bir isim. Yönetimine saygın isimleri alırsa mesele kapanır. Yöneticilerin politik görüşleri bizi ilgilendirmez.

3)  Bu kadar borç içinde ne yapacakmış ki?

Bu soru Mehmet Şimşek'le alakalı değil. Kim Eskişehirspor yönetimine tâlip olursa olsun, zaten ağır bir borç yüküyle karşılaşacak. İşin doğrusu yöneticilerimiz Eskişehirspor'u yönetmeye gelmiyorlar, Eskişehirspor'un borçlarını yönetmeye geliyorlar. Gelelim "Eskişehirspor nasıl kurtulur?" sorusuna. Bunun iki cevabı var. Birincisi parayla kurtulur. Adamın biri gelir masanın üzerine 300 milyon lirayı koyar, mesele kalmaz. Buradaki sorun, o "Adamın biri"nin ortalıkta olmayışı ve kimsede "Şanım – şöhretim yürüsün" diye harcayacağı fazladan bir 300 milyon liranın olmaması. O zaman ikinci ihtimale geliyoruz; o da sabır. Eğer ki yıllar boyunca 2'inci ligde olmayı kabullenir ve sabredersek kurtuluruz. Ancak hem paranız yoksa, hem de sabrınız yoksa işiniz çok zor...

4)  Deli mi bu adamlar?

Türk kültüründe "Deli" her zaman olumsuz bir anlamda kullanılmaz. Bazen, "Çok cesur" anlamına da gelir. Deli Dumrul veya Deli Mehmet Reis gibi mesela... Eskişehirspor'un durumu o kadar kötü ki, başkan veya yönetici olmak için gerçekten gözü kara olmak lazım.

Gelelim, "Mantıklı olacak olursak..." diye başlayan cümlelere... Mantıklı filan olamayız kardeşim. Ayrıca mantıklı da olmayalım. Çünkü mantıklı olacak olursak Eskişehirspor'u kapatıp, yerine borçsuz tertemiz bir kulüp kurmamız gerekir. Alacaklılar da avuçlarını yalar. Al sana katıksız yüzde 100 mantık...

Ancak Eskişehirspor'la biz taraftarın arasındaki ilişki bir "Mantık Evliliği" değil. Bu ilişki daha ziyade "Deli gibi aşk" olarak tanımlanabilir. Aşkta da mantık aranmaz. Eskişehirspor bizim aşkımız. Aşkımıza sahip çıkmalıyız.

Görüldüğü kadarıyla Eskişehirspor'da yeni bir dönem başlıyor. Daha önceki dönemlerden daha zor bir süreç bizi bekliyor. Alt yapıdan yetiştirdiğimiz ve yaşları 16 ile 20 arasında değişen futbolcularla top oynayarak, 2'inci ligde kalmaya çalışacağız. Seyirci avantajını da kullanacağımızı düşünürsek, bu işi başarabiliriz. Ancak işin içinde puan cezaları almak ve 3'üncü lige düşmek de var. Bu durumda bile moral bozmadan ve sabırla beklememiz lazım. Mehmet Şimşek ve arkadaşları hayalperest insanlar değiller. Zor bir göreve kendiliklerinden tâlip oldular. Bize düşen, çok büyük bir hata yapmadıkları müddetçe bu isimlere destek olmaktır.

Karamsar olmanın lüzumu yok. Mesela Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu, "Sap döner, keser döner" diyordu. Kendisine katılıyorum; elbet devran döner. Eskişehirspor bu kötü günlerden  kurtulacaktır. Keserin sapını da uygun gördüğü kişilere takdim edecektir.