Değişenler, değişecekler

Yaşamın İçimden Değişenler, değişecekler Milli Eğitim’de şurasız, tepeden inme talimatla önce sistem d

13 Aralık 2012 00:00
A
a
Sütiş Eskişehir
Yaşamın İçimden
Değişenler, değişecekler
Milli Eğitim’de şurasız, tepeden inme talimatla önce sistem değişti, 4+4+4 gelip oturdu.
Sonra yeni müfredata göre, kılık kıyafetler serbest bırakıldı.
Şimdi sıra sanırım, öğretmenlerin kıyafetlerine geldi.
Gidiş onu gösteriyor çünkü.
--//--
80’li yıllarda ilköğretim müfettişi olarak gittiğim Günyüzü’ne bir okulda yaşamıştım.
Dersliğine teftiş için girdiğim bir bayan öğretmenin başını kapalı görünce öğrencilere günaydın dedikten sonra aramızda şu konuşma geçmişti:
“Hoca hanım başınızda yara mı var?”
“Hayır efendim. ”
“Öyleyse neden açmıyorsunuz. Kılık kıyafet yönetmeliğini bilmeniz lazım.”
“ Evet ama hep böyleyim hocam. Eşim öyle istiyor. ”
“Siz başınızı açmazsanız tutanak tutup derslikten çıkacağım. ”
Ardından okul müdürünü de çağırıp durumu anlatmıştım.
Ve on dakika içinde sorunu çözmüştük.
Bayan öğretmen başını açıp derisini işlemişti.
Unutmuyorum.
Teneffüse çıktığımızda bayan öğretmenin, öğretmen olan eşine şöyle demiştim:
“Okul dışında size kimse karışmaz. Ama okula girdiğiniz andan itibaren eşiniz başını açmak durumundadır. Eğer siz buna razı gelmiyorsanız, eşinizi çalıştırmazsınız olur biter. Aksi halde eşiniz disiplin cezası alır. Eşinize baskı yapmayın lütfen.”
Sonradan öğrenmiştim ki, bizzat yaşadığım bu olayı bilmeyen yokmuş.
Yokmuş da, çevreden gelecek baskı nedeniyle kimse ses çıkaramıyor, olay görmezden geliniyormuş.
Bunun için de bu olay kısa sürede yayılmıştı çevreye.
Aynı yıllarda Günyüzü’ne bağlı bir köy okulunda yaşadığım bir başka konu da yargıya intikal etmişti.
--//--
Geçtiğimiz günlerde aynı konu için yazdığım bir yazıda şöyle demiştim:
“Yakında din bilgisi derslerine öğretmenler sarık ve cübbe ile girerlerse şaşmayın.”
Bir öğretmen okurum arayıp:
“Haklısınız gidiş onu gösteriyor. Okullarda süren gelişmelere kimsenin sesi çıkmıyor ”dediği için değindim aynı konuya.
80’li yıllardan bu güne milli eğitim nereden nereye gelmiş hatırlayalım dedim.
 
 
Günlerin Getirdiği
CHP’nin adaylık yarışı her yerde
Önceki gün Gündoğdu Mahallesi’nde yaşanan sorunlar için CHP’lilerin yaptığı toplantıda ilginç konular gündeme geldi. İl Başkanı Erman Gölet’in de katıldığı toplantıda Odunpazarı Belediye Meclis üyeleri Hüseyin Erdemir, Yaşar Özel, Günay Bardak, İbrahim Arslan ve İbrahim Serhan’ın yanı sıra Tepebaşı Belediye Meclis üyesi, Erdal Caferoğlu ve İlçe Başkanı Erdal Çakıcıer de hazır bulundular. Vatandaşlar konuştu, CHP’liler dinledi; CHP’liler konuştu, vatandaşlar dinledi. Öğrendiğimize göre, bu toplantıda konuşulanlar kadar dikkatleri konuşyayanlar çekmiş. Erman Gölet, Erdal Çakıcıer, Erdal Caferoğlu ile İbrahim Arslan’ın Odunpazarı Belediye Başkanlığı için adının geçtiğini belirten bir vatandaş şöyle konuştu “Şahsen Odunpazarı Belediye Meclis üyeleri neyse de Tepebaşı Belediye Meclis üyesi Erdal Caferoğlu çekti dikkatimi. Konuşması etkileyiciydi. Caferoğlu konuşurken, diğerleri rahatsız olmuş gibiydiler. Erman Gölet bu bölgenin sorunlarını biliyor. Fakat gerek İbrahim Arslan ve gerekse Erdal Caferoğlu’nun da vatandaşların karşısına hazırlıklı çıkmaları iyi oldu. Toplantıdan sonra bu konu bir hayli tartışıldığı için köşenize aktarmak istedim” Bu yorumu anlatan vatandaşa “Vatandaş konuşanlardan hangisini beğendi?” diye sorduğumda “Şimdilik bir şey diyemem. Hele biraz zaman geçsin” dedi.
Her neyse. CHP’liler hayır deseler de gördüğünüz gibi vatandaşın aklı Odunpazarı Belediye Başkanlığı adaylığında.
Adaylık yalnız Eskişehir’de değil Türkiye’nin her yerinde tartışılıyor. İşte İstanbul Büyükşehir adaylığı… Bir zamanlar Eskişehir için adı geçen Binali Yıldırım ve Egemen Bağış’ın AKP adayı olarak, Gürsel Tekin ve Mustafa Sarıgül’ün de CHP adayı olarak isimleri tartışılıyormuş. Şurada ne kaldı. Bekleyip göreceğiz. Köprülerin altından sular nasıl akacak?
 
Vatandaşın kıyamet projesi
Gazeteler yazıyor. Bazı çevrelerde konuşuluyor. Neymiş? “21 Aralık’ta kıyamet kopacakmış.” Daha şimdiden İzmir’in Şirince’sine konuklar dolmuş. Yanlış değilse, güya kıyametin etkilemeyeceği Şirince’ye Eskişehir’den gidecekler varmış. Türkiye’de İzmir’in Şirince’si, Avrupa’da Fransa’nın güneyindeki Bugarach’ı, dolup taşıyormuş.
Pek ciddiye alınmasa da turizm açısından doğrusu ilginç bir buluş. Şirince’yi kıyamet yeri için kim akıl etmiştir bilemiyoruz.
Ama bir vatandaşın 21 Aralık için hazırladığı “Kıyamet Projesi” çekti dikkatimizi. Bu vatandaş diyor ki:
“Kredi kartımla gidip ilk taksidi 22 Aralık’ta ödenmek üzere araba alayım diyorum. Nasıl olsa Maya takvimine göre 21 Aralık’ta kıyamet kopacak. Acaba ev de mi alsam?”
 
 
 
(Bize mesaj ve ihbarda bulunmak için, sitenin üst ve alt kısmında bulunan mesaj gönder bölümünü kullanabilirsiniz. Herhangi bir haber ya da köşeye yorum yapmak için ise haberin altında bulunan mesaj bölümünü doldurmanız yeterli olacaktır)
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi