Nasrettin Hoca bir kafese koyduğu tavukları pazara satmaya götürüyormuş.
Yolda hayvanlara acımış.
Kafesin kapağını açıp,
Hava alsınlar diye tavukları serbest bırakmış
Dışarı çıkan tavuklar sağa sola dağılmışlar.
Hoca tekrar tavukları kafese doldurmak istediyse de bir türlü beceremeyince elinde ki değnekle horozun üzerine yürüyerek bağırmış:
“Gece yarısı sabahın olduğunu biliyorsunuz da, gündüz kafesin kapısını neden bilmiyorsunuz?”
--//--
15 Temmuz’un üzerinden:
“On gün geçti”
Halen ortalık sakinleşmedi..
Yakalanan..
İfadesi alınanlar..
Arananlar..
Ve çok ilginç:
“Yaşanan olayları tekrar tekrar verenler”
Bir okurum diyor ki:
“Herkes işini bilmeli artık.. “
Bilmeli ki:
“Yaşam normale dönsün”
Vatandaş:
“İyi ile kötüyü öğrendi çünkü”
Herkes evinde, işin de ve gücünde:
“Bu ülke için kimin nasıl bir niyet beslediğini yorumlayarak çalışmalı”
--//--
Doğru olanda bu..
Önceki gün CHP’nin Taksim Mitinginde gördük.
Müthiş bir demokrasi tablosu vardı..
Halk:
“Bu vatan hepimizin.. Birlikte daha güçlüyüz” diyordu duymayanlara..
CHP’nin mitingine AKP’nin de katılması toplumsal yaşama ayrı bir hava verdi.
İnsanlar: “Keşki aynı gösteriye MHP’de katılsaydı?” diyorlar..
Katılsa iyi olurdu.
Ulusal birlik adına yararlı olurdu.
Ama olmadı nedense?
Taksim’de AKP ile CHP’nin kol kola girmesi:
“Doğrusu anlayanlara çok şey söyledi.”
--//--
CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun binlerce kişiye onaylattığı:
“Taksim Manifestosuna “gelince.
“Darbe girişimi parlamenter demokrasimize karşı yapılmıştır” diye başlayan on maddelik Manifesto, demokrasi adına:
“Bir yemin olarak konmalıdır sandıklara..”
Asılmalıdır:
“Duvarlara..”
Önemlidir çünkü.
Unutmamak adına önemlidir...
“Politik yandaşlığın” bitmesi adına önemlidir..
Demokrasi, halkın direnme gücünü kanıtlamıştır çünkü..
Devletin kinle, öfkeyle ve yargıyla yönetilmeyeceğini anlatmaktadır çünkü..
Günlerin getirdiği
--Bisikletle kent sevdası—
Sazova’da 82 yaşında ,6 çocuk ve 16 torun sahibi olan Nurettin Ergen’e gideceği her yere bisikletle gidip geliyormuş.. Geçtiğimiz günlerde Nurettin Ergene’yi gören Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç demiş ki “Kolay gelsin Nurettin amca. Bisiklete binmekten bıkmadın mı?”Bir kahkaha atan 82 yaşındaki Nurettin Ergene şöyle yanıt vermiş: “Başkanım bisiklet benim yaşamımın bir parçası. Nereye gitsem binerim. Çarşıda, pazarda işlerimi bisikletle görür gelirim.. Gideceğim her yere bisikletle giderim.. Ben 8 yaşımdan beri bindiğim bisikleti herkese tavsiye ederim. .Ölene kadar bisiklete bineceğim”
Güzel bir olay değil mi? Öyle demiş başkan Ataç “Kolay gelsin Nurettin amca. Umuyorum bu durumun pek çok insana örnek olur” Bizde kolay gelsin diyoruz Nurettin Ergen’e ve sağlıklı günler diliyoruz..
-Erler değil.. Emir verenler---
Darbe girişimi üzerine farklı yorumlar ardı ardına devam ediyor. Önceki gün okuduk. .CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu,20 yaşında ki askerlerin düşürüldüğü durumu görünce duygulanıp “Bu durum hiç hoş değil..” demiş ve eklemiş:
“Kimden gelirse gelsin, darbe girişimi ülkeye ihanettir. İktidar, sivil darbeye girişirse, o gecenin sorumluluğu üzerine kalır”
Kılıçdaroğlu ardından da eklemiş:
“.Darbeciye değil, ama darbe için kullandığını bilmeyen günahsız Mehmetçik’e sahip çıkacağız. Erler değil, onlara emir erenler yargılanmalıdır”
Önceki gün okudum.. Politik yorumcular “Kılıçdaroğlu’nun görüşüne aynen katılşıyoruz.20 Yaşında ki gencecik masum askerlere sahip çıkılmalı” diyorlardı..
İlginç değil mi?.
Göreceğiz.
Bakalım yargılamalarda durum basıl değerlendirilecek? Bu öneri dikkate alınacak mı?..