Odunpazarı Belediyesi’nin Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü “Arif Anbar”ın davetini kıramadık…
Aylar, hatta yıllar sonra bir basın toplantısına katılacaktık…
Ama öyle bir özelliği vardı ki…
“Konusu, aşkımız daktiloydu…”
Başkan “Kazım Kurt”un kıskanılacak projesi…
“Daktilo Müzesi…”
Düşünün, öyle bir müze ki…
“Bülent Ecevit’ten, Amigo Orhan’ınkine kadar yüzlerce daktilo…”
Hepsinin üzerinde bir anı ve fotoğraf…
Ne mutlu…
“Tuşlarla dans edebilene…”
………..
Meslektaşımız “Tayfun Talipoğlu”, bağışladığı yüze yakın daktilosu ile dokundu tuşlara…
Hoşumuza giden içten bir konuşma yaptı…
Yine ortaya koydu…
“Eskişehirli’lik ruhunu…”
Kazım’la da iyi dost oldukları belli…
“Nerede Kurt, orada Talip…”
…………
Tayfun, 8 yıl önce bırakmış daktiloyu…
“46. yılın içindeyiz, hâlâ devam…”
Öylesine ışık tutmuş ki evde, küçük torun beklemede…
“Daktilo mirası ona kalacak!”
Kullananlar iyi bilir…
“29 harf vardır önlerinde…”
Diğer 16 tuş önemli değildir…
Tüm bağlantıları, köprüleri kurdukları halde, bir şarkının güftesini, ya da bir filmin senaryosunu yazan geri kahraman gibidirler…
Diğer tuşlar, her türlü bağlantıyı yapsalar da, figüran kalırlar…
Oysa…
“Virgülsüz, noktasız bir yazım mümkün mü?”
…………
“Daktilo Müzesi” de…
Talip’in virgülü…
Arif de toplayıp…
“Hepsini ANBAR’a koyacak…”
Açılış kurdelasını…
“Ucundan azıcık keseriz herhalde!”
*************
Bir çeyrekle Çukurhisar’a!..
“Recep Kale Çıkmaz…”
Yıllardır tanıdığımız piyangocu…
Özellikle büyük çekilişlerde köşemize konuk ettiğimiz dürüst, iyi bir insan…
Geçen akşam yine geldi Eğit-Der’e…
Daha kapıdan girer girmez başladı türküsüne:
“Miami’ye gitmek isteyen var mı?”
Ya da…
“Venedik, Paris gibi kentlere?”
“55 milyon var bu biletlerde…”
…....
Her zaman dile getirmeye çalışırız…
“Yaşamı besleyen en büyük gıdadır umut…”
Bazen, gerçeğe yönelik bir birikiminizi umutla beklersiniz…
“Olacaktır, çünkü geleceğe yönelik bir düşün ürettiği umuttur…”
Milli Piyango da öyle…
Şansınız hayal olsa bile, zorlarsınız ters orantıyı…
“İstisnayı bozacak düşünüz umuttur!”
Biz de öyle yaptık…
Çıkmaz’dan aldık bir çeyrek…
Eskişehir, eskiden “Küçük Paris”ti…
Şimdi “Venedik” oldu…
Ama biz yine aza kanaat ederiz…
Ne dersin Çıkmaz?
“Bu çeyrek bizi Çukurhisar’a götürü mü?”
************
Günün Sorusu
ABD ile IŞİD’e karşı kurulan koalisyon içinde yer alırken, Suudi Arabistan’ın kurduğu “İslam İttifakı” içinde neden yer alındı?
“TSK Suudilerden mi emir alacak?”
Kıssa-dan
Birçokları yiğitçe ölmeyi göze alır da uğrunda ölmeleri istenen davanın değersiz bir dava olduğunu söylemeye, dahası düşünmeye bile cesaret edemezler…
Gerilim
Adliye binalarını ne kadar kocaman yaparsanız yapın, böylesine büyük bir hukuksuzluğu sığdıramazsınız. Hukuksuzluk büyüdükçe altında kalan yargılamalar değil, bu hukuksuzluğu yaratanlar olacak…
Özdeyiş
Umut, inanca eşlik eden bir ruh halidir…
Hanri Benazus
Cuk
2000’lere kadar Ortadoğu’nun Paris’iydik!
15 yılda Avrupa’nın Beyrut’u olduk!
Günün İncisi
En değerli para, vicdanın huzuru ile harcanan paradır…
Meteliksiz komünistler
Genç kız annesine sorar:
“Aşk nedir, nasıl bir şey?”
Annesi de yanıtlar:
“Hani mesela çok zengin ve yakışıklı bir adama rastlarsın. Seni Venedik’e götürür. Güzel bir araba alır, bir daire alır, elmas gerdanlıklar, altın yüzükler hediye eder. Mutluluktan uçasın. İşte böyle bir şey…”
Genç kız biraz düşündükten sonra, “Ama anne, peki o heyecanlar, güzel duygular” diye başlar:
“Kalbin küt- küt atması, ilk buluşma, ilk öpücük, bunlar yok mu?”
Kadın, “Haa onlar mı?” diye karşılık verir:
“Kızım onlar seni bedavaya getirmek için meteliksiz komünistlerin uydurduğu şeylerdir, sakın aldırma!”
**************
Öğrenci Temel’den
Öğretmeni matematik dersinde Temel’e sorar:
-3’ten sonra ne gelir?
“4 efendim…”
-8’den sonra?
“9 efendim…”
-Peki, ya 10’dan sonra?
“Vale gelir efendim…”
***************
Gençlere şehitlik aşkı
Başbakan “Davutoğlu” kuşkusuz aynı zamanda edebi yetenekleri olan bir siyaset adamı. Konuşmalarında edebi ve şiirsel çizgiler kendini hissettiriyor.
Örneğin AKP Gençlik kongresindeki şu sözleri:
-Sizlerin çehresinde Çanakkale’de şehit olmak için yürüyen aziz gençlerin şehitlik aşkını görüyorum.
“Davutoğlu”, günün birinde gençlere:
Sizlerin çehresinde Nobel Ödülü alan “Prof. Aziz Sancar”ın bilim aşkını görüyorum… Bu yıl kaybettiğimiz “Yaşar Kemal”in edebiyat aşkını görüyorum. Doktor “Gazi Yaşargil”in tıp aşkını, “Fazıl Say”ın müzik aşkını görüyorum…
“Diye konuşacak mı? O günü bekliyoruz…”
*******************
Günün Şiiri
Mutluluk türküsü
Benim koca koca gözlerim var
Kara kara bakar çevreye
Islak pırıltılarında bir evren yaşar
Aydınlık, çiçekli
Baktıkça değişir kişiler, değişir düzen
Özgürlük türküleri söylenmez sokaklarda
Çünkü özgürlük onlardadır
Mutluluk aranmaz kapı kapı
Çünkü mutluluk etinde kanındadır
Benim gözlerimin karanlığında
Dost yüzler gülümser
Işık ışık aydınlanır odalar
Bir sevişme bir kucaklaşma gelir
Sevgiyle açılan kollar
Sevgiyle kapanır…
Özay Süsoy (Varlık-1968)
***************
Paul Newman’dan
Yitireli 7 yıl oldu ama, ünlü aktörün yaşamı hala tartışılıyor…
Politik görüşünü hiç saklamadı. Hatta Başka “Nixon”, Vietnam’la ilgili onu kara listeye aldığında, düşman listesinde olmaktan daha fazla gurur duyduğunu söyledi…
En güzel sözü de şuydu:
“Düşmanı olmayan adam karaktersizdir…”
Picasso’nun evlilikleri
Ünlü ressam “Pablo Picasso”, ilk evliliğini yaptığında 39, eşi “Olga Khekhlova” da 26 yaşındaydı…
İkinci evliliğinde ise kendisi 79, eşi “Roqe” de 27 yaşındaydı.
Picasso, bu evliliği için “Hayatımın en mutlu yıllarıydı. Resmini hayallerimle çiziyorum” demişti…
*******************
Günün Olayı
İsrail yine dost ve müttefik ilan edildi!
Dış politikayı artık strateji ve diplomasi değil “çarkıfelek” belirliyor galiba!
Akif Kökçe
Günün Biberi
İktidarın Irak’la imtihanı!
1’inci gün “Çekilmeyiz!”
2’inci gün “Çekilebiliriz!”
3’üncü gün, “Çekilerek gücümüzü tüm dünyaya gösterdik…”
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...