Yaşamın İçinden
--Dağlara taşlara, uçan kuşlara—
Yerel seçimlere yönelik çalışmalar sürüyor.
İktidar partisi AKP ve ana muhalefet CHP’nin tartışmalarına, Eskişehir’de ne yapacağı belli olmayan MHP de katılmaya başladı
Eskişehir Milletvekili Ruhsar Demirel’in TBMM’de yaptığı ve AKP’lileri kızdıran ”büyük turp”lu konuşması çok güzeldi
Bu yazıyı yazarken. MHP Odunpazarı İlçe Başkanı Günaydın Öztürk’ün istifa ettiğini öğrendim.
Dedim ya.
MHP’nin ne yapacağı belli olmuyor.
İl Başkanı Ayhan Sezer inatçı mı inatçı:
“76 bin oyumuzu iki katına çıkartacağız” diyor da, başka bir şey demiyor.
Göreceğiz.
Ne demiş atalarımız:
“Halep oradaysa arşın burada. ”
--//--
AKP ve CHP yöneticileri, kapı kapı gezmeye başladı.
CHP’i Kazım Kurt, Erman Gölet, Erdal Çakıcıer ve Vural Yürük hafta sonu, kırsal kesimi dolaştılar.
Yani vatandaşın ayağına gittiler.
Köylerde bir vatandaş sormuş:
“AKP iki silo yapacakmış. Bunları neyle dolduracaklar acaba? Köylü tarladan kaldırdığı arpa ve buğdayı evine getirmeden peşin para veren tüccara satıyor.”
Her neyse.
Bunlar yeri geldiğinde yanıtlanır elbette.
İktidar partisi yöneticileri de aynı.
Özellikle Vahap Ata yanına aldığı partililerle çarşı pazar geziyor.
Bilemiyorum, bana mı öyle geliyor ama vatandaş politikayla pek ilgilenmiyor.
Geçim sıkıntısı, işsizlik, ülkedeki sıkıntılı ortam, soğuk havada sıkılan su ve biber gazı, parti başkanlarının kavga edercesine çıkışları neşesini kaçırıyor, geriyor insanları.
--//--
Silivri’ye giden bir tanıdık dert yandı:
“Olmaz kardeşim. Polisin biber gazından gözümü açamadım. Sıkılan suyla ıslandım. Zatürree olmazsam çok iyi. Duruşma salonuna giremeden geri geldik. ”
Bir başka tanıdık üzgün:
“Kimse ne yaptığını bilmez durumdaydı. Savaş alanında gibiydik” diyordu.
Dedim ya.
Ortam gergin. İnsanların neşesi yok.
Ayağına kadar gittiğiniz vatandaşlar asık suratla karşılıyorlar sizi.
O işsizliğe ve aşsızlığa karşın huzur bekliyor.
Ama olmuyor nedense…
Ülkede huzur ve güvene ihtiyaç olduğunu bilen politikacılar, lütfen biraz dizginleyin hırsınızı.
Dizginleyin de karşınıza aldığınız insanların yüzü gülsün.
Günlerin Getirdiği
--Murat Canözer ve Vahap Ata—
Tacettin Sarıoğlu’nun son günlerde AKP’nin yaptığı siyasi toplantılara katıldığını görünce, aklıma siyasi gelişmeler geldi. Örneğin Murat Canözer ve Ahmert Süzer’li günler. Daha sonra aralarının açılması… Sarıoğlu’nun Tepebaşı Başkan adaylığını son yirmi saniyede Murat Canözer’e kaptırması… Maliye eski Bakanı Kemal Unakıtan’a bazı kişilerin Sarıoğlu’nun eşinden dolayı anlattıkları… Kendisine Başkan Yardımcısı yaptığı Ahmet Süzer ile Sarıoğlu’nun arasının açılması… İmar Komisyonu Başkanı Murat Canözer ile gene Sarıoğlu’nun arasına kara kedi girmesi… Sarıoğlu’nun veda yemeğine bazı AKP’li meclis üyelerinin katılmayışları…
O günleri yaşayan, Murat Canözer’in Tepebaşı Belediye Meclis üye listesine almayışını bilen AKP’li bir tanıdıkla konuştuk uzun uzun. Murat Canözer’in listesine aldığı Vahap Ata’yı sordum kendisine ve “Vahap Ata durup dururken nasıl oldu da Murat Canözer’in meclis üye listesinde ilk sırada yer aldı?” dediğimde aynen şu yanıtı verdi “Bu günlere hazırlıktı. Daha da ilerisi vardı. Ama olmadı. Murat Canözer seçimi kazanamayınca hesaplar tutmadı.”
Bir başka olay da, Murat Canözer’in en yakın arkadaşı Ahmet Süzer’i kendi listesine almayıp, Odunpazarı’nda Burhan Sakallı’ya havale etmesiydi ki, bu konuyu kimse konuşmadı. Bunda da ayrı bir hesap mı vardı onun için mi, Vahap Ata ile Ahmet Süzer yan yana getirilmedi anlaşılamadı. Murat Canözer’in şimdilik dışarıda durduğu politika çemberine Tacettin Sarıoğlu tekrar girer mi? Girerse neler olur, bunu önümüzdeki günlerde göreceğiz. Ancak şu var. Deneyimli sayılan iki isim, yani Canözer ve Süzer’in sık sık Ata’yı da yanlarına alıp değerlendirme yaptıkları söyleniyor. Bir önemli konu da, Murat Mercan ile Salih Koca konusu. Kimin kimi desteklediğini bir başka yazımda değerlendireceğim. Biliyorsunuz, Murat Mercan, yerel seçimlerde adaşı Murat Canözer için çok çalışmıştı.
--Es-Es’te çanın dili susmalı artık—
Eskişehirspor’un sahasında Kayseri’ye 3-0 yenilmesi fazla konuşulmadı. Şimdi sırada İBB var. Yeneriz, yeniliriz, ya da berabere kalırız. Bunu yorumlayan yok. Eskişehirspor’da yönetime talip olan Mesut Hoşcan ve arkadaşları da alınan sonuçlar için konuşmadılar. Es-Es için konuşulan konular belli. Filan şunu demiş, falan bunu demiş. Yani “dedim, dedi” modası. Çok ilginç. ”Tazıya tut. Tavşana kaç” diyenler var. Hemen her kurumda türeyen ”köstebekler” Eskişehirspor’da boy göstermeden türemeye başladılar. Yönetim artık bu tür kulübe zarar verecek yakıştırmaları ciddiye almamalı. Yazıldı, çizildi. Yanıtı verildi. Yazılanlar suç duyurusudur. Arkası gelmediyse, tekrar tekrar neden yazılıp durur anlamak mümkün değil. Dedim ya “çanın dili” susmalı artık. Anadolu Yıldızı Es-Es’i daha yukarı çekmenin yolları aranmalı ve bu konuda yönetime gerekiyorsa, yol göstericilik yapılmalı.