"Milli sözcüğü iki bakanlıkta vardır" dedi:
"Milli Savunma ve Milli Eğitim..."
Gerçekten, her ikisi de Ülke için o kadar önemli ki...
Cetvelle bile harita üzerinde ölçülebiliri Milli Savunma mı?
"Komşularla sıfır sorundayız!"
Milli Eğitim mi?
“Hele bir Arapça başlasın!.”
***
Yılmaz Hoca'nın yolundan gidelim...
"Cumhuriyet" sözcüğü nelere yakışır?
Hiç "Cumhuriyet Valisi" olur mu? Ya da...
"Cumhuriyet Belediye Başkanı..."
Hayır...
Bu güzel ilk adını sadece "savcı"lara vermiştir devlet...
Ne deniyor?
"Cumhuriyet Savcısı..."
Öyle ya...
"Yargı güvenilir olmalı..."
"Cumhuriyet’e yakışmalı..."
***
"Montesquieu", 1748' de yayımlanan "Kanunların Ruhu" adlı yapıtında, siyaset biliminin ve çağdaş anayasa hukukunun özünü ortaya koymuştur:
"İktidarı elinde bulunduranlar, bir süre sonra bu iktidarı kötüye kullanmaya eğitim gösterirler. Onun için üç büyük güç, Yasama-Yürütme ve Yargı birbirinden ayrı olmalıdır..."
Adam, yaklaşık 300 yıl önceden bizi mi uyarmış, nedir?
Bırakın ayrılığı...
"Yapışık üçüz gibiler'.."
Yine de yaşadıklarımızdan dolayı "adalete," güvenilecek bir yanımız var...
İstisnalar kaideyi bozmaz…
Önlerinde “milli” yok…
“Cumhuriyet Savcıları var…”
//////////////////////////////////
Bu mesleğin hapisliği de var
Rahmetli "Burhan Pelek", bir yazısında dile getirmişti:
"Bu mesleğin emekliliği yok, emekçiliği var..."
Bu günleri görseydi, tamamlardı:
"Hapisliği de var..."
Cilvesi de var bu mesleğin...
"Görüşler" sütunumuzda "Cumhuriyet Savcıları"nı dile getiriyoruz...
Değirmenci köylü Kral’a "Berlin’de hâkimler var" demiş ya...
"Türkiye'de de Cumhuriyet Savcıları var..."
İstisnalar kaideyi bozmaz tabii!..
İşte son örneğini, Cumhuriyet muhabiri "Canan Coşkun" ile yaşıyoruz...
"Coşkun” bazı yargı mensuplarına, indirimli konut satışı yapıldığını haber yaptı. İstanbul Başsavcısı basın açıklaması yaparak indirimi doğruladı.
Ancak, hemen ardından "Coşkun"a, tam 23 yıl 4 aya kadar hapisle dava açıldı...
Türkiye'de, adam öldürene "Saygın adam" diye ceza verilmezken, haberi savcı tarafından doğrulanan gazeteciye, çeyrek yüzyıla yakın hapis istemi...
"Canan Coşkun", adliye önünde kendisini desteklemek için gelenlerle poz vermiş...
Üzerindeki "Destiny-Kader" yazılı tişörtle tebessüm ediyor...
/////////////////////////////
Terörün haklı yanı
BOP ve Arap Baharı operasyonları başarılı oldu sayılır!
Ancak bölge ekonomileri çöktü! Oluşan bataklıkta vahşi terör büyüdü. Göçler Avrupa'yı kuşatırken terör Batı’nın konforlu yaşamını altüst etmeye başladı.
Sosyal medyada mesajlar okuyoruz:
"Bir avuç petrol için Ortadoğu'yu cehenneme çevirdiniz. Şimdi sizin yaşadığınız yerler cehenneme dönüyor..."
Unutmasınlar...
"Fransız halkı,,Irak, Libya, Suriye, Yemen halklarının her gün bunları yaşadığını bilmeli…”
Masum insanları hedef alan "terörün haklı yanı" asla yoktur.
Terörün kaynaklarını gözden geçirmeden çözüm aramanın olanağı da yoktur...
//////////////////
Günün Şiiri
Ne uyku ne durak
Solan çiçek kuruyan dal
Yeşeremeyen tohum
Sizden af diliyorum
Sen yalınayak serseri, yüzüme bakan bel-bel
Camdan soğuk, ne söyleyeyim bilmiyorum
Başım önüme eğik
Siz dullar yetimler omzumdan dağ-dağ vebal
Ne uyku ne durak gayri bende
Yalvarsam yakarsam da
Bütün veremlilerin eli yakamda
Ne uyku ne durak gayri bende...
Nurettin Özyürek (Varlık-1953)
////////////////////////////////
Küçük çocukların oyunu
Gece kapı çalmış, yaşlı kadın açmış. Karşısında iyi giyimli iki küçük çocuk. Ellerinde bazı kalemlerine çarpı konulmuş uzun bir liste, sırtlarında da zor taşıdıkları bir torba...
"Teyzeciğim" demiş biri:
"Çöp toplama oyunu oynuyoruz. Bize dana pirzola kemiği, kullanılmış karbon kâğıdı, bir de mor havlu kutusu lazım. Bunları da bulabilirsek 1 dolar kazanacağız..."
Kadın "Ohh!" demiş:
"Bu saçma şeyleri bulma oyununa sizi kim başlattı ki?"
Küçüklerden biri, "Annemle babam baloya gittiler" demiş:
"Gece bize bakmak için gelen kızın erkek arkadaşı başlattı..."
/////////////////////////////
Alışkanlık gibi
Güzel kadın doktorun muayenehanesine gitmiş. Doktor da ellerini yıkamaya giderken, "Lütfen soyunun" demiş... Az sonra da ellerini kurularken seslenmiş:
"Soyundunuz mu?"
Kadın kıkırdayarak, "Evet doktorcuğum" demiş:
"Ya siz?"
///////////////////////////
Günün Sözü
Akıl pazarda satılmıyor ki, muhalefeti yöneten beyler gidip satın alsınlar!
///////////////////////////
Günün İncisi
Eğitimin kökleri acı, fakat meyvesi tatlıdır..
Aristo
////////////////////////////
Günün Balı
Politikada kadın sayısının az olması, iki yüze makyaj yapmanın zahmetindendir...
Maureen Murph
/////////////////////////
Cuk
"Küçük dağları ben yarattım" sarhoşları, büyük dağa toslayınca ayılırlar...
Anonim Bilge
////////////////////////////
Kolsuz Yaşar'dan
Ahu Tuğba, "Tam 25 sevgilim ve kocam oldu" demiş.
İşte...
"Mal bildirimi" diye buna denir!..
///////////////////////////
Özdeyiş
Gerçeği duymak değil, bulmak önemlidir...
////////////////////////////
Günün Olayı
Toprak bu, hiçbir zaman kapanın elinde uzun süre kalmıyor. Bir zamanlar Asurlularla Urartular..
Şimdilerde Türklerle Kürtler...
Toprağın aslında kimsenin olmadığını hiçbir zaman öğrenemediler...
Mine Söğüt
///////////////////////////////
Günün Biberi
“Düzen partilerinin” durumundan ötürü, “sosyalist, komünist” partiler için yeni bir süreç başlıyor.
Türkiye'de “sol” bir “yol” bulacaktır...
Serdar Kızık
/////////////////////
Kardinal Richelieu'dan
Ünlü Fransız Devlet adamı “Kardinal Richelieu” , intanları mahkum etmenin ne kadar kolay olduğunu anlatmak için şöyle demiş:
“Bana bir adamın 6 satır el yazısını getirin, onu idama kadar götürürüm."
Bu sözleri 17. yüzyılda söyleyen Kardinal bugün yaşamış olsaydı, ne kadar rahat çalışırdı!
"CD'ler, bilgisayarlar, hard diskler, DVD’ler, cep telefonları..."
Hepsi kanıt kaynıyor!
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...