Geçirdiğim ağır gribal enfeksiyon nedeniyle bir süre yazılarımı kaleme alamadım ve bununla beraber siz değerli okurlarımızdan uzak kaldım.
Doğal olarak “ne oluyor, Covid-19 mu oldun yoksa Arif” diye kendime sormadım değil.
Şu ortamda, insan bir hayli tedirginlik yaşıyor.
Neyse ki birkaç ilaç ve evde yapılan istirahatle kısa sürede iyileştim ve artık sizlerleyim.
*
Evet…
Gündemimizde yalnız ve yalnız Covid-19 var.
Onun dışındaki bütün önemli maddeler, gündemden bir anda düştü.
Çünkü hiçbiri,
çaresi bilinmeyen söz konusu ölümcül virüs kadar dünya ve ülkemizin kamuoyunu yakından ilgilendirmiyordu.
*
Bu illet…
Bir kere öldürüyor.
Öldürmediğini süründürüyor.
Bulaşmayanını bile bir hayli korkutuyor, tedirgin ediyor; psikolojisi zayıf olana katlanması güç sorunlar yaratıyor.
Ekonomiyi allak bullak ediyor.
Eğitimi sekteye uğratıyor.
Sağlık hizmetlerini aksatıyor.
Sosyal yaşantıyı kısıtlıyor.
Dolandırıcıları tahrik ediyor.
Vesaire…
*
Ancak vaziyet her ne kadar kötü olursa olsun, hep birlikte direneceğiz.
Dayanışacağız…
Birbirimize omuz vereceğiz.
Ülke olarak manevi ve maddi en az kayıpla, bu badireyi de atlatacağız.
*
Söz konusu virüsle ilgili birçok şey yazılıyor ve konuşuluyor.
Bu noktada şu uyarıda bulunmak istiyorum:
- Lütfen sosyal medya platformlarında paylaşılan her şeyi dikkate almayın. Toplumu tahrik etmek isteyen ve karışıklık çıkarma amacında olan o kadar çok zirzop var ki… Yalnız ve yalnız güvenilir kişilere kulak verin ve devletin resmi kuruluşlarının paylaşımlarını dikkate alın.
*
“Söz konusu virüsle ilgili birçok şey yazılıyor ve konuşuluyor” demiştim az önce.
Bugün ben de, birkaç konuyu gündeme taşımaya gayret göstereceğim.
*
İlki şu…
Neymiş?
Vay efendim, niye vaka ve ölüm olan iller açıklanmıyormuş.
Daha da ileri gidenler var: Her ilin valisi, her gün şehriyle ilgili son gelişmeleri aktarmalıymış.
Olmaz birader, olmaz.
Bu ve bunun gibi ulusal-uluslararası salgınlarda, böyle yöntemler kargaşaya neden olur.
Her kafadan bir ses çıkar.
Önü alınamaz bir seyahat-göç hareketliliği yaşanır.
Bu noktada bakın, Eskişehir İl Sağlık Müdürlüğü’nün yaptığı ciddi bir hata var.
Nedir o?
Eskişehir’de test yapılan vakaların sayısı açıklandı ve pozitif vaka olmadığı ifade edildi.
Bu açıklama oldukça yanlıştı.
İl Sağlık Müdürlüğü, deyim yerindeyse ülkeye çağrı yaptı: Eskişehir’e gelin!
Her neyse…
Bir de işin şu tarafı var.
Aynı İl Sağlık Müdürlüğü, Eskişehir’de Covid-19 vakası çıkarsa da açıklama yapacak mı?
Bu tabloya göre yapmak zorunda!
Ya da…
Canhıraş bir biçimde çalışan Sağlık Bakanı
Fahrettin Koca’nın yaptığı gibi her gün açıklama yaparak Eskişehir’de test edilen vaka sayısı ve sonuçları konusunda bilgi verecek mi?
E, madem sorun görülmüyor, vermek durumunda!
Bir daha “her neyse” diyorum…
İfade etmek istediğim basit.
İl Sağlık Müdürlüğü, Eskişehir’de çok iyi iş çıkarıyor;
bu noktada yöneticilerini kutluyorum.
Ancak şu açıklama işine bir daha girişmemeliler, Sağlık Bakanlığı bu işi gayet iyi yapıyor.
Dahası, ‘popülist’ politikalara da asla hizmet etmesinler; biliyorsunuz İl Sağlık Müdürlüğünün bu açıklamasından, CHP’li bir milletvekili ‘mama yemeye’ çalıştı! (Aslında açıklamayı milletvekili yaptı. “Bilgiyi İl Sağlık Müdürlüğünden aldım” dedi. İl Sağlık Müdürlüğü ise milletvekilinin aktardığı bilgiyi hem yalanlamadı hem de “milletvekili, kendisiyle paylaştığımız gizli bilgiyi kamuoyuna aktardı ve yanlış yaptı” demedi. O nedenle bu açıklamayı, İl Sağlık Müdürlüğünün açıklaması olarak değerlendiriyorum.)
*
Bir diğer konu ise şu…
Dijital medya denetlenemiyor.
Öyle olsa da, dijital medyada çalışıp işini medya etik kurallarına göre yapan meslektaşlarımız tabii ki var.
Ancak daha çok, söz konusu mecrayı art niyetli kullanarak toplumu germe amacında olanlar mevcut.
Dahası, sosyal medyada ‘trol’ denen gerzekler fink atıyorlar ve yalan dolan içerikler üretiyorlar.
O nedenle yazımın başında belirttiğimi bir kere daha vurgulamak istiyorum: Lütfen dijital ortamda paylaşılan her şeyi dikkate almayın. Toplumu tahrik etmek isteyen ve karışıklık çıkarma amacında olan birçok zirzop var. Yalnız ve yalnız güvenilen kişilere kulak verin ve devletin resmi kuruluşlarının paylaşımlarını dikkate alın.
*
Şu konuda endişelerim var!
Yurttaşlarımızın büyük bölümü, artık yeni tip Corona Virüsü olan Covid-19’la ilgili bilgi sahibi oldu. Bunu, çeşitli araştırma şirketlerinin yaptıkları anketler doğruluyor. Tabii yine araştırmalara göre, neredeyse herkes, medya aracılığıyla bilgi sahibi olmuş. Ancak özellikle kuş uçmaz kervan geçmez, elektriği dahi olmayan köylerimiz var. Oradaki insanlar bu tehlikeden haberdar mı, ya da işin ciddiyetini kavradılar mı? Zira geçtiğimiz günlerde konuştuğum Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr.
Nurettin Erben, İran, Irak ve Suriye sınırında yer alan illerimizin geri kalmış bölgelerinde ciddi manada Covid-19 vakası görülebileceğinden endişe duyduğunu ifade etti. O zaman yapılması gereken belli. Devletin kadroları kırsalda alan çalışması yapacak, gerekiyorsa işin ciddiyetini yüz yüze anlatacak. İhtiyaç duyulan temizlik malzemelerini de devlet götürecek.
*
Bir sorunumuz daha var.
Nedir o?
Şöyle anlatayım…
Bazı insanlar, böyle gergin atmosferleri kaldıramayabiliyorlar.
O nedenle olur olmadık işler yapıyorlar.
Mesela umreden geldiği için karantinaya alınan bir vatandaşımızın kaçmaya çalışması gibi.
Mesela yine bir vatandaşımızın, virüs şüphesi nedeniyle kendisini karantina altına almak isteyen bir görevliye tükürmesi gibi.
Ya da hiçbir neden yokken “ben Corona oldum, herkes Corona olsun” diyerek virüsü türlü yollarla bulaştırmak isteyenler gibi.
Bir kere bu, kamu sağlığını bozma suçu ve cezası büyük, onun bilinmesi lazım.
İkincisi ise, çevrenizde böyle insanlar varsa, hemen ihbar edin.
*
Yazımın sonuna yaklaşırken şunu ifade etmek isterim.
Zorunlu olmadıkça evden çıkmıyoruz, böylelikle hem kendimizi, hem de çevremizdekileri koruyoruz.
Evde kalmak önce sıkıcı gelebiliyor.
Ancak bunu avantaja çevirmek mümkün.
- Mesela okumak isteyip de bir türlü okuyamadığınız kitapları karıştırabilirsiniz.
- İzlemek isteyip de izleyemediğiniz film ve belgeselleri izleyebilirsiniz.
- İhmal ettiğiniz dostlarınızı, uzun zamandır görüşmediğiniz akrabalarınızı sık sık arayıp hal hatır sorabilirsiniz.
- Dengeli beslenme alışkanlığı kazanmak için bulunmaz bir fırsat var elinizde; evde yemeğinizi yapar ve her öğünde sağlıklı beslenebilirsiniz.
- Uykunuzu düzenli hale getirebilirsiniz.
- Küçük egzersizlerle nefesinizi açabilirsiniz.
- Tabii ki internette gezip gündemi takip edebilir, ilginizi çeken konuları araştırabilir ve sonrasında bunları kendi yorumlarınızla kağıda dökebilirsiniz.
- Hoşunuza giden bilgisayar oyunları oynayabilirsiniz.
- Yalnız yaşamıyorsanız eğer, ailenizle harika vakit geçirebilirsiniz; sohbet, bilmece, satranç, tavla, vesaire…
- Varsa eğer, hobilerinizle hiç olmadığı kadar ilgilenebilirsiniz.
E, zaten bunları yaparken, vaktin nasıl geçtiğini anlamayacaksınız bile…