Çizmelioğlu arayı açıyor!

AK Parti Tepebaşı başkanlığının verdiği iftar yemeği iktidar cephesinde konuşulmaya devam ediliyor. Adeta kapalı salonda bir miting havasında gerçekleştirilen bir organizasyondu…
1500 kişiden fazla kişinin katıldığı organizasyonda farklı bir uygulama yapılmış. Partinin önde gelen isimlerinin hepsinin farklı bir masada oturması sağlanarak, üyelerle üst düzey yönetimin bir arada olması sağlanmış…
Bu iftar düzenini daha önce Nabi Avcı’nın başkanı olduğu Türk dünyası Vakfı’nın iftarında görmüştük. Demek ki bundan böyle yemeklerde böyle bir düzen uygulanacak. Bir değil, onlarca protokol masası olacak.
Kaynaşmanın sağlanması için önemli bir adım…



AK Parti’deki durumu artık herkes biliyor. Nabi Avcı ile Harun Karacan yan yana gelmiyor. Gelmemek için özen gösteriyor…
Tepebaşı teşkilatının iftarı “istisna” olarak değerlendirilebilir. En azından aynı salonda bir aradaydılar!
Kıyaslamak pek doğru da olmayabilir.
Ama tüm siyasi partilerin ilçe başkanlarını hep birlikte göz önüne getirelim ve bir sıralama yapalım. Kamuoyunda öne çıkan isim yaptığı çalışmalarla Hakan Çizmelioğlu açık ara birinci sırada…
Düzenlediği iftar programıyla da bu birinciliğini pekiştirdiği gibi birçok siyasetçiyle yaptığı yarışta da arayı açıyor!
 

İbrahim Temo…
Abdullah Cevdet…
Mehmet Reşit, Konyalı Hikmet Emin, Dağıstanlı Ali Bey, ittihat ve Terakki Partisi’ni 1889'da birlikte kurdular…
Biz Türklerin ilk “gizli örgütüydü” diyebiliriz.
Fransız ihtilalinden fena etkilendiler, devletin bir kişinin eliyle yönetilmemesi gerektiğine inandılar.
Meşrutiyet istediler…
Örgüt özellikle genç subaylar arasında ilgi uyandırıyordu.
Üçer kişilik hücreler halinde örgütleniyorlardı. Bir hücre asla bir başka hücreyi tanımıyordu. Merkez üsleri Selanik’ti…
Birçok ünlü Osmanlı Paşası, İttihat ve Terakki’nin üyesiydi.
İttihat ve Terakki Partisi kısa süre içinde oldukça büyür. 1907 yılında Sultan Abdülhamit 3. Ordu Müfettişi Hüseyin Hilmi Paşa’yı yanına çağırıp sorar:
-Paşa kimdir bu ittihatçılar?
Hilmi Paşa’nın yanıtı tek bir cümledir:
-Kulunuzdan gayrı herkes İttihatçıdır efendim!
.../...
Atatürk’ün son Başbakanı ve 3. Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Yassıada’da yargılanırken bile “Benim tek partim ittihat ve terakkidir” demiştir.
 -İttihatçılık bitti mi? diye sorarlar.
Yanıt verir:
-İttihat ve terakki ebediyen yaşayacaktır.
 

Yaşamını yitiren kişilerin ardından “ışıklar içinde uyusun” sözünü son yıllarda çok kullanıyoruz…
Eski bir gelenektir, sözdür, ışık…
Şamanizm'e göre, dünyada ölen iyi ruhlar bir kuş kılığına girerek iyilik derecelerine göre gökteki ışık alemine; kötü ruhlar ise kötülüklerinin derecesine göre yer altında karanlıklar alemine giderler.
Ölen kişinin ardından "Işıklar içinde uyusun" tabiri bu nedenle kullanırız.  İyi ruhların ışık alemine gitmesini dileriz!
 

İnsan ne kadar az şeyle idare ederse, o kadar mutlu olur! İstekler, ihtiyaçlar çoğaldıkça, özgürlük azalır.  (Maksim Gorki)