Ayçiçeği çekirdeğinin çerezlik olarak kullanımı gerek ülkemizde, gerekse dünyanın değişik ülkelerinde oldukça yaygın olup, birçok ülkede insanlar tarafından en fazla tüketilen çerez konumundadır. Yapılan araştırmalar ayçiçeğinin günümüzden yaklaşık 5000 yıl önce Amerika kıtasında tanındığını göstermektedir. 1600’lü yıllarda İspanyollar tarafından Avrupa’ya getirilen ayçiçeği, ülkemize 1920’li yıllarda Balkanlı göçmenler tarafından getirilmiştir. Büyük oranda yemeklik yağ ihtiyacını karşılamak için ekimi yapılan ayçiçeğinin ünü ise daha çok milli kuru yemişimiz olmasından gelmektedir. Ay çekirdeği çitleme kültürü, ülkemizin genelinde olduğu gibi Eskişehir’de de oldukça yaygındır.
Tüm Kuruyemiş Sanayicileri ve İşadamları Derneğince (TÜKSİAD) yapılan açıklamaya göre; kişi başı yaklaşık 6-6,5 kilogram kuruyemiş tüketimiyle Türkiye, dünyada beşinci sırada yer almaktadır. Türk halkının en fazla tükettiği kuru yemiş ise ay çekirdeği olup, yıllık yaklaşık 100 bin tonluk bir miktarın çitlenerek tüketildiği belirtilmektedir. Ay çekirdeğinden sonra Türk halkının en fazla tükettiği kuruyemiş yer fıstığı, en az tüketilen kuruyemiş ise leblebidir. Anlaşılan o ki; halkımız kabuklu kuru yemişi tercih ediyor. Sanırım bu durum, boş zamanımızı geçirecek daha yararlı yöntemlere fazla ilgimizin olmamasından kaynaklanıyor.
Gelin şimdi bu durumu örnek bir senaryo üzerinden birlikte değerlendirelim: Ülkemizde yılda tüketilen 100 bin ton ay çekirdeğini 76 milyonluk Türkiye nüfusuna paylaştırdığımızda kişi başına yıllık 1.3 kilogram ay çekirdeği tüketimi düşmektedir. Bu tüketim miktarını Eskişehir merkez nüfusu 685.727 ile çarptığımızda ise bu senaryoya göre tahmini yılda 890 ton ay çekirdeği çitliyoruz. Yapılan araştırmalar ay çekirdeği tüketiminin özellikle yaz aylarında zirveye çıktığını, daha çok açık alanlarda tüketildiğini ve bir kilogram ay çekirdeğinin ortalama yarısının kabuk olduğunu gösteriyor. Buda demektir ki; yılda 445 ton ay çekirdeği kabuğunun büyük bir bölümünün Eskişehir cadde, sokak ve parklarda bırakıldığıdır. Bu miktar 10 ton taşıma kapasiteli 44 adet kamyon yüküne karşılık gelmektedir. Bu bir çevre felaketidir. Bu senaryo biraz abartılı gibi gelse de, durumun biraz olsun gözümüzde canlanmasına yardımcı olabilir.
Bu yüzden çekirdek çitleme özgürlüğünün, diğer insanların temiz bir çevrede yaşama özgürlüğünü engellemeyecek biçimde kullanılması gerekmektedir. Ayrıca belediyelerin temizlik görevlileri de, çekirdek kabuklarını temizlemenin diğer çöplere göre çok daha zahmetli ve zaman alıcı olduğundan yakınıyorlar. Bir taraftan Eskişehir’in çağdaş, modern ve yaşanabilir şehirlerinden biri olmasıyla övünürken, diğer taraftan çekirdek kabuklarının neden olduğu çevre kirliliği gibi son derece ilkel ve çevreye saygısız davranışlardan bir türlü vazgeçemiyoruz. İşin çözümü ise ay çekirdeğini sanki evinizde çitlediğinizi farz etmeniz yeterlidir.