CHP il Başkanı Recep Taşel, gazetemiz Yazı İşleri Müdürümüz Hilal Köver’e yaptığı açıklamada şöyle dedi:
-Ben görevimin başındayım. İstifa etmek için daha sürem var. Bu süreyi değerlendiriyorum. Görüyorum ki birçok CHP’li il başkanlığı yapabileceğini açıklıyor.
Arkadaşlarımızı sahada çalışmaya davet ediyorum…
Özeti şu…
Taşel, CHP için çalışırken, birileri de CHP il başkanlığı için çalışıyor…
Taşel, İmamoğlu’na desteğe partililer ile birlikte gitti. Saraçhane dönüşünü ise Yılmaz Büyükerşen ile birlikte yaptı…
Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda
“Büyükşehir Belediye Başkanımız Yılmaz Büyükerşen’e yol arkadaşlığı yaptım” dedi…
Bir gün sonra Danışma Kurulu toplantısında konuşmasına “yol arkadaşlarım” diyerek başladı…
Taşel, konuşmasının “satır arasında” bir istatistik verdi…
-Bugün, yaptığımız çalışmalarımızı uzun uzun anlatmak niyetinde değiliz.
Sizler bu çalışmalarımızı görsel ve yazılı medyadan, sosyal medyadan zaten takip ettiniz. Eskişehir’de başarımızı elimizdeki verilerde destekliyor. Türkiye’nin en çalışkan il örgütlerinden biriyiz
. Genel merkezimiz tarafından gerçekleştirilen analitik bir yaklaşımla performans ölçümünde, birkaç konuda ya ikinci ya da ilk beş il içinde yer alıyoruz. Eskişehir’de birinci partiyiz.
-Şimdi, anket ve değişik ölçümlerle gerçekleşen bu başarıyı genel seçimlerde sandığa yansıtmanın tam zamanıdır.
Daha fazla gayret göstermeliyiz.
…/…
CHP’nin Eskişehir’de başarılı sayılabilmesi için 6 milletvekilinden 3’ünü alma zorunluluğu var.
Ancak bu şekilde “başarılı” sayılabilir. Taşel, “il başkanı olacak arkadaşları çalışmalara katılmaya” davet ederken, “çıtanın yüksek olduğunu da” hatırlatmış oluyor…
TUZAKLARI BOŞA ÇIKARMIŞ!
Emine Edizgil, Pazar günü yaptığı basın toplantısında il başkanlığına adaylığını açıkladı. Net ifadelerle “kurulan tuzaklara” dikkat çekti…
Edizgil diyor ki:
-Göreve geldiğimiz günden bu zamana, İYİ Parti’nin başarısız olmasını isteyenlerin nice tuzaklarıyla karşılaştık. Ancak hiçbir zaman tuzak kuranların seviyesine inmedik. Bütün engelleri aştık ve karşınızdayız
- “Parti küçük olsun, ama benim olsun” diyenler değiliz. Bizler İYİ Parti’yi
Türkiye’de ve Eskişehir’de iktidara taşıyacak kadrolarız. Partimizin herkesi kucakladığı bir yapıya taşıyacağız…
…/…
Tuzakların parti içinden mi yoksa parti dışından mı olduğu söylenmiyor. Ama hissiyatımız daha
çok “parti içinden” gibi geliyor…
Edizgil, il başkanlığına emin adımlarla ilerliyorsa, demek ki tuzakları da boşa çıkarmış!
NEDEN UNUTUYORUZ!
Freud’a göre insan unutmak zorundadır, çünkü hatırlamanın sonuçlan fazlasıyla acı verir veya fazlasıyla tehlikelidir.
Bu "Neden bizim halk unutkandır?" sorusuna cevaptır. Toplum sürekli adaletsizliğe ve ahlaksızlığa maruz kalırsa, çaresiz acı çekmemek için unutmak zorunda kalır.
Atalar şöyle diyor:
-
Arsıza yüz verme, tepene çıkar.
Edepsize çok susma, sabrını yorar.
Cahile çok vefalı olma, bir pula satar.
Yol yordam bilmeyenle yola çıkma, istikametin şaşar.
BİR KEDİ KİTABI!
John Gray, “Kediler ve hayatın anlamını” yazdı…
Bir bölümde şöyle yazıyor:
-Kediler zamanın hızlı veya yavaş geçtiği kaygısına kapılmazlar. Onları devamlı eylem halinde olmaya zorlayan bir iç ıstırapları yoktur.
Bir gün gelip ölmek üzere olduklarını anlayabilirler ama yaşamlarını korku ve endişeyle o günün gelmesini bekleyerek geçirmezler.
GÜNÜN SÖZÜ!
Domuzla güreş tutma, her ikinizde çamur içinde kalırsınız ve domuz bundan hoşlanır.
-George Bernard Shaw
GÜNÜN KARİKATÜRÜ