Cinsiyet eşitliği ve toplumsal şiddet!

Türkiye’de il ve ilçe merkezlerinde yaşayanların oranı yüzde 93’e yükseldi.
2023 yılı TÜİK verisi Türkiye'nin belde ve köylerinde yaşayanların oranının sadece yüzde7 olduğunu ortaya koyuyor.
Kentte yaşayan nüfusun pandemi dönemi hariç her daim arttığı ülkemizde sosyolojik yapı da buna göre şekilleniyor.
“Kent hayatına ayak uydurma, kültürel farklılıklara olan saygı, değer yargılarının modern hayata uyumu” gibi pek çok konu işin içine girdiğinden cinsiyet eşitliği ve toplumsal şiddet, gelenek, görenek ve en nihayetinde yasalarda karşılık bulduğu şekliyle ete kemiğe bürünüyor.
Türkiye’de kadına yönelik şiddetin dozunun artması ve bu durumun görece arttığı yönündeki değerlendirmeler Türkiye’de 14 yıldır faaliyet gösteren Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun çalışmalarını önemli kılıyor.
Platformun 2024 Ağustos raporu erkeklerin kadınlara uyguladığı şiddetin boyutlarını gözler önüne seriyor.
Ağustos ayında 33 kadın erkekler tarafından öldürülürken, biri Eskişehir’den 24 kadın şüpheli şekilde ölü bulundu.
Platformun bilgi paylaşımına göre, öldürülen 33 kadından 9’u “boşanmak istemek, barışmayı, evlenmeyi ve ilişkiyi reddetmek”, 2’si ekonomik, 4’ü annelerinin boşanmak istemesi bahanesiyle öldürüldü. 18’inin ise hangi bahaneyle öldürüldüğü tespit edilemedi. 
18 kadının hangi bahaneyle öldürüldüğünün tespit edilememesi, kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin görünmez kılınmasının bir sonucudur. 
Kadınların kim tarafından, neden öldürüldüğü tespit edilmedikçe; adil yargılama yapılmayıp şüpheli, sanık ve katiller caydırıcı cezalar almadıkça, önleyici tedbirler uygulanmadıkça şiddet boyut değiştirerek sürmeye devam ediyor.

Kadın cinayetlerini işleyenler...

Ağustos ayında öldürülen 33 kadının 10’u evli olduğu erkek, 7’si birlikte olduğu erkek, 6’sı babası, 3’ü tanıdığı biri, 2’si akrabası, 2’si oğlu, 1’i eskiden evli olduğu erkek, 1’i eskiden birlikte olduğu erkek, 1’i kardeşi tarafından öldürüldü. Bu ay kadınların yüzde 30’u evli olduğu erkek tarafından öldürüldü.
Bu ay öldürülen kadınların 12’si ateşli silahlarla, 11’i kesici aletle, 4’ü boğularak, 4’ü darp edilerek, 1’i yakılarak öldürüldü. Bir kadının öldürüldüğü silah tespit edilemedi.

Toplumsal şiddet araştırması

Bu anlamda NG Araştırma’nın gerçekleştirdiği Cinsiyet Eşitliği ve Toplumsal Şiddet konulu çalışma son derece ilgi çekici.
7 - 14 Ağustos 2024 tarihleri arasında 15 yaş üzeri farklı sosyo-ekonomik gruplardan 
1.510 kişi arasında online yöntemle yapılan kamuoyu araştırmasında katılımcılara, “Ev işleri paylaşılmalı mı, para kazanmak kimin görevi, çocukların bakımından kim sorumlu, ülkemizde kadın-erkek eşitliği var mı, fiziksel veya psikolojik şiddete uğradın mı, sen şiddet uyguluyor musun, İş hayatında kadın sayısı artmalı mı, Kadınlar neden iş hayatından uzaklaşıyor?” gibi sorular yöneltildi.

Fiziksel şiddet...

Son yıllarda arttığı düşünülen bir eşin veya sevgilinin kadına uyguladığı, hatta cinayetle sonuçlanabilecek kadar dozu artan fiziksel şiddet, canilik. 
İşte bu noktada, katılımcıların yüzde 85’i eşi veya sevgilisi tarafından şiddete maruz kalmadığını dile getirirken, yüzde 10’u hayatında en az bir defa fiziksel şiddete uğradığını belirtti.
Araştırmaya katılan kadınların yüzde 13'ü şiddete maruz kaldığını ifade etti. 
Fiziksel şiddete maruz kalan her 10 kadından 7’si buna karşı neler yapabileceğini ve nerelerden destek alabileceğini bildiğini belirtirken, 3’ünün ise hala bilgi sahibi olmadığı ortaya çıktı.
Bir diğer önemli soru ise “Sen şiddet uyguluyor musun?”
Katılımcıların yüzde 92’si eşine veya sevgilisine fiziksel şiddet uygulamadığını dile getirirken, kadınların yüzde 12’si eşinden veya sevgilisinden hayatında en az bir defa fiziksel şiddet gördüğünü ifade etti.
Ez cümle...
Balık baştan kokar. 
Kadını, çalışmaması gereken, evde yemek yapıp çocuk bakan kişi olarak gören zihniyetin iktidarında yaşananları anormal olarak görmek saflık olur.

Özel EOSB Mesleki Lisesi öncü oldu!

Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi (EOSB) Başkanı Nadir Küpeli’nin göz bebeği Özel EOSB Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, gördüğü yoğun ilgi nedeniyle dikkatleri üzerine çekiyor.
2019 yılında eğitim ve öğretim hayatına başlayan okuldan 2 yılda 363 öğrenci mezun oldu bile.
Bu okulu özel kılan kısmı, mezun tüm öğrenciler hemen iş sahibi oluyor.
OSB’deki fabrikaların ara elaman ihtiyacını tam olarak karşılamasa da önemli bir eksikliği gideriyor. 
Toplam öğrenci sayısının bin 494’e çıkan, yıllık kapasitesi 390 olmasına karşın bin 367 başvurunun yapıldığı okula öğrenci kayıt ettirebilmek için OSB Başkanı Nadir Küpeli’nin kapısını aşındıranların haddi hesabı yok.
Anlayacağınız ilgi çok yüksek.
Bunun nedeni çok basit.
Kaliteli eğitim, iş garantisi ve okuldaki modern eğitimin öğrencilere kattığı değere olan güven.
Yeni eğitim ve öğretim döneminde konuşan Okul Müdürü Bülent Seğmen’in şu sözleri dikkat çekici:
"Okulumuzdan mezun olan ve işe girenlerin yüzde 85’i sanayide çalışıyor. Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdik ve 11. sınıf öğrencilerimizi işletmelerde staja başlattık. Bizim girişimlerimiz sonucunda artık Milli Eğitim Bakanlığı da 11. sınıf öğrencilerinin staja gitmelerini kendi sistemine ekledi. Türkiye’nin öncü okullarından biri olduk. Yeni eğitim yılıyla birlikte, bu modelin yürürlüğe girmesiyle okulumuzda 3 ayrı programı uygulamaya başlıyoruz.”
Ez cümle…
Eğer istersen en iyisini yaparsın.
Yeter ki niyet et.